Asgari Ücret Tespit Komisyonunun Aralık ayındaki toplantısı, Türkiye'deki işçi ve işveren kesimlerinin gündeminde. Bu yıl, komisyonda dört işçi temsilcisi yer alacak ve asgari ücretlilerin haklarını savunacaklar. Hükümet ise, enflasyon karşısında çalışanların mağdur olmaması için bir formül arayacak. Bu önemli toplantı, 8 milyon asgari ücretlinin geleceğini belirleyecek.
Bu maratonun sonucunu merakla bekleyen tüm kesimler, asgari ücretin sadece bir eşik değer oluşturmakla kalmayıp, aynı zamanda çalışanların enflasyon karşısında korunmasını da sağlamasını umuyor.
Temmuz ayında yapılan önceki bir toplantının oluşturduğu zemin üzerinde yürütülecek görüşmelerin, olumlu bir sonuç vermesi öngörülüyor. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'nın yönetiminde yapılacak bu toplantı, işçilerin yaşam standartlarını yükseltme isteği ve işletmelerin rekabet edebilirliği arasında bir uyum yakalamayı hedefliyor.
REFAH PAYININ DA EKLENMESİ İLE ASGARİ ÜCRET ARTIŞ ORANI YÜZDE 50'YE ÇIKABİLİR
Asgari ücretin belirlenmesinde en önemli faktör olan enflasyon oranlarına göre, Merkez Bankası'nın verileri 6 aylık bir süre için %38'lik bir artışı işaret ediyor. Bu durum, asgari ücretin net 15.578 TL'ye yükselmesi anlamına geliyor. Ancak tartışmalar, asgari ücretin %45 artırılması durumunda 16.532 TL'ye çıkabileceği yönünde. Refah payının da eklenmesiyle, artış oranının %50'ye ulaşabileceği ve net asgari ücretin 17.103 TL olabileceği konuşuluyor.
İşveren tarafının da göz ardı edilmediği bu süreçte, işverenlere verilen kişi başı 500 TL'lik destek priminin artırılması da gündemde. Bu, işverenlerin daha fazla desteklenmesi ve istihdamın devam etmesi için önemli bir adım olabilir.
