Her geçen gün artan enflasyon ve buna bağlı olarak yükselen hayat pahalılığı, milyonlarca çalışanın ve emeklinin geçimini zorlaştırıyor. Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK) verilerine göre, Ocak'tan Mart'a kadar enflasyon oranları yüzde 6,70, 4,53 ve 3,16 olarak gerçekleşti. Bu durum, emekli ve memur maaşlarının belirlenmesinde kritik bir rol oynuyor. Ancak, bu artışlar enflasyonun gerçek yansımalarıyla hala paralellik göstermiyor.

Temmuz ayına kadar belirlenecek olan maaş zamları için şimdiden yüzde 15 seviyesinde bir oran konuşuluyor. Ancak, bu oranın vatandaşların yaşadığı hayat pahalılığını karşılamaya yetip yetmeyeceği konusunda ciddi endişeler var. Enflasyon oranlarındaki artışlarda düşüş gözlemlense de, bu durumun Pazar tezgahlarına ve tüketici fiyatlarına nasıl yansıdığı, vatandaşlar tarafından net bir şekilde hissedilmiyor.

Pek çok çalışan, asgari ücretin reel değerinin hızla eridiğini belirtiyor. Maaşlarının, artan maliyetler karşısında giderek yetersiz kaldığını ifade ediyorlar. Bu nedenle, Temmuz ayında emeklilerle birlikte maaşlarına ciddi bir zam yapılmasını talep ediyorlar. Çalışanların ve emeklilerin geçim sıkıntılarını hafifletecek adımların atılması, ekonomik dengeyi sağlamak ve toplumsal refahı artırmak için acil bir gereklilik olarak ortaya çıkıyor.

Ancak, maaş zamlarının tek başına yeterli olmayacağı açık. Enflasyonun gerçek nedenlerini belirleyip, fiyat istikrarını sağlayacak politikaların hayata geçirilmesi gerekiyor. Aksi halde, ekonomik sıkıntılar sadece bireysel düzeyde değil, toplumun genel refahı açısından da ciddi riskler taşıyacak. Gelecek için daha adil ve sürdürülebilir bir ekonomik yapı inşa etmek için, tüm paydaşların işbirliği içinde hareket etmesi elzemdir.

Bana göre de Temmuz ayında emekli maaşlarına gelecek artışlar dışında asgari ücrete de bir ufak düzelme enflasyon oranına göre gelebileceğini bekliyorum. Çünkü iktidarın artık sosyal yardım anlamında vatandaşına destek vermesi gerektiği yerel seçimlerde anlaşıldı.