Günümüz gençliğini tehdit eden en büyük sorunlarından birisi sigara, elektronik sigara, alkol ve hepsinden daha tehlikeli olan uyuşturucu bağımlılığı. Gençlerimiz, arkadaş kurbanı olarak bu maddelere bağımlı olabiliyor. Tabii burada sadece arkadaş mefhumunu öne çıkarmamak lazım. Ailevi nedenler, yalnızlık, sorunlarla geçirilen ergenlik dönemi, kız olsun erkek olsun gençleri bunalıma düşürebiliyor. İşte burada, kötü arkadaşlar ve kötü alışkanlıklar devreye girmekte.

Gençlerimizi ahtapotun kolları gibi sarmakta. Tabii ki burada ailesinin desteği ve iyi arkadaşlarla bu dönemleri atlatan, normal yaşamını süren gençlerimiz de var. Bu dönemi, kendi başına veya ailesinin yardımıyla atlatamayanlar için Türkiye’de 104 yıllık geçmişi olan köklü bir kuruluş var YEŞİLAY…
Evet sevgili okuyucularım ülkemizde her yıl 1-7 Mart tarihleri arasında Yeşilay Haftası kutlanmakta. Bu vesileyle sizlere Yeşilay’la ilgili bilgi vermek istiyorum.

Yeşilay; Birinci Dünya Savaşı sonucunda Osmanlı İmparatorluğu'nu işgal eden güçlerin Osmanlı toplumunda alkol ve uyuşturucu maddeleri yaygınlaştırmasını önlemek amacıyla Sultan Vahideddin'in izniyle, Şeyhülislam Haydarizade İbrahim Efendi'nin himayesinde, Dr. Mazhar Osman ve arkadaşları tarafından 5 Mart 1920'de İstanbul'da Hilal-i Ahdar ismiyle kuruldu. Hilal-i Ahdar ismi sonraları Yeşil Hilal formunu aldı, sonunda Yeşilay olarak değiştirildi.

Özellik bir uygulamasına vurgu yapmak isterim. O da sigarayı bırakmak isteyenler için T.C. Sağlık Bakanlığı ile geliştirilen BIRAKABİLİRSİN uygulaması. Bu uygulama, sigara bırakma hedefinin konulması aşamasında yaşanan zorlukların raporlanmasına ve ücretsiz destek başvurusuna kadar pek çok kolaylık sağlıyor. BIRAKABİLİRSİN uygulaması sayesinde sigarayı bırakmak isteyen kişiler bu süreci uygulama üzerinden takip edebiliyor ve ihtiyaç duyduklarında Danışmanlık Merkezleri klinik psikologlarına tek tuşla ulaşabiliyor.

5 Mart 1920’de kurulan ve Türkiye’nin en saygın sivil toplum kuruluşlarından biri olan, başta gençler olmak üzere tüm vatandaşlara bağımsız, sağlıklı ve insan onuruna yaraşır bir gelecek tesis etmek için kararlılıkla çalışmalarını sürdüren Yeşilay 104 yaşında. Alkol, tütün, madde, kumar ve teknoloji bağımlılıklarıyla mücadele eden ve toplumun zararlı alışkanlıklardan korunması için çalışan bir sivil toplum kuruluşu olan Yeşilay, 120 şube, 107 danışmanlık merkezi, 2 rehabilitasyon merkezi, 100 bini aşan gönüllüsü ve 97 ülke Yeşilay’ı ile hizmet veriyor.

Yeşilay Haftası nedeniyle açıklamada bulunan Yeşilay Genel Başkanı Prof. Dr. Mücahit Öztürk, Yeşilay faaliyetlerinin sadece Türkiye ile sınırlı kalmadığını söyledi şu bilgileri verdi:

“Yeşilay bugün artık 97 Ülke Yeşilay’ı ile dünyanın çok farklı coğrafyalarında bağımlılıkla mücadele alanlarında faaliyet gösteriyor. Yeşilay son yıllarda özellikle yurt içinde verdiği hizmetlerine büyük hız kazandırdı.

Başta gençlerimiz olmak üzere tüm vatandaşlarımıza sağlıklı bir yaşam ve gelecek zemini oluşturabilmeleri için yüzlerce çalışanımız, 120 şubemiz ve 100 bini aşan gönüllümüzle canla başla çalışıyoruz.

Ulusal ve uluslararası arenada gerek farkındalık gerek önleme gerekse savunuculuk faaliyetlerimizle bağımlılıkla mücadele alanında lider bir kuruluş olarak, tecrübemizden ve birikimlerimizden yararlanarak daha fazla sosyal etki yaratmaya, gönüllülerimiz ve profesyonel gönüllülerimizle birlikte mücadelemize güç katmaya devam ediyoruz.

Ülkemizin her ilinde Yeşilay Danışmanlık Merkezlerimizle(YEDAM) on binlerce kişiye ulaşıyoruz. İki büyük şehrimizde, Bursa ve Diyarbakır’daki Rehabilitasyon Merkezlerimizde, danışanlarımıza yatarak tedavi hizmeti veriyoruz. Danışan, Yeşilay Rehabilitasyon Merkezine, kullandığı maddeden arındırma tedavisini tamamlamış olması ve herhangi bir yoksunluk bulgusunun olmaması koşuluyla, Yeşilay Danışmanlık Merkezinden (YEDAM), Alkol ve Madde Tedavi Merkezinden (AMATEM), Çocuk Ergen Alkol Madde Tedavi Merkezinden (ÇEMATEM) sevk yolu ile kabul ediliyor. Yeşilay Rehabilitasyon Merkezlerinde, alkol ve madde bağımlısı bireylerin tıbbi, psikolojik, sosyal, akademik ve meslekî alanlarda desteklenerek bağımlılık sebebiyle oluşan kayıpların tekrar yerine koyulması ve bireylerin yeniden topluma kazandırılması hedefleniyor.

Yolumuza her zamankinden daha güçlü ve enerjik devam edeceğiz.”

Ben de yollarının açık olmasını diliyorum…