Prof. Dr. Ahmet Ercan, İstanbul'un km2 başına 3500 kişinin yoğunlaşması ve sık, yüksek yapılarla dolması gibi durumların, kente karşı işlenmiş bir suç olduğunu belirtti. "Deprem olacak düttürüsü" adı altında kullanılan bu yapılaşma anlayışının, İstanbul'un yok edilmesine neden olduğunu ifade etti.
Özellikle Bursa Gemlik'te meydana gelen 4.1 büyüklüğündeki depremin İstanbul'da da hissedilmesi, depremle ilgili tartışmaları hızlandırdı. İstanbul'da ne zaman bir deprem olacağı konusundaki sorular da gündeme geldi.
Deprem uzmanı Prof. Dr. Övgün Ahmet Ercan'ın sosyal medyadan yaptığı paylaşımda, İstanbulluları "yaşayan ölüler" olarak tanımlayarak dikkat çekici bir benzetme yaptı.
Ercan, konuyla ilgili yaptığı açıklamalarda, İstanbul'daki nüfus yoğunluğu ve yüksek yapılaşmanın, kentin geleceği açısından büyük bir tehlike oluşturduğunu vurguladı.
"Deprem olacak düttürüsü" adı altında yapılan yanlış planlamaların, İstanbul'un yok olmasına sebep olduğunu düşündüğünü ifade etti.
Son olarak, Ercan İstanbul'da beklenen büyük depremin ayak sesleri olarak nitelendirilebilecek olan küçük sarsıntıların aslında gerçek bir tehlike oluşturmadığını belirtti. İstanbul'da büyük bir depremin 2045'ten önce olmasını beklemiyordu.
