Ölüme çare yok… Ne yazık ki, günün birinde ölümü tadacağız. İnsanoğlu ölümsüzlüğe çare arayadursun, bilim insanları ömrü uzatmak için deney üstüne deney yapsın…

Yüz yıl… Bilemediniz 110 yıl… Bu sayıyı aşan çok az insan var dünyada…

Hayat ne kadar zor olsa da, yaşamak güzel… Yaşamın dizginlerine sıkı sıkı sarılmalı, her anın tadını çıkarmalıyız. Aksi halde kum saati hep ileriye doğru işliyor ve hep ömrümüzden götürüyor…

Gelmiş, yaşamış en yaşlı Türk Zaro Ağa olarak kayıtlara geçmiş. 157 yıl yaşamış ve o yıllarda tüm dünyanın dikkatini çekmiş bir gariban vatandaştır Zaro Ağa…

157 YILLIK BİR ÖMRÜN SIRRI NE ACABA?

Gelin, yaşamıyla, sayısız evlilikleriyle ve torunlarıyla rekorların rekorunu kıran Zaro Ağa'nın hayatına bir göz atalım. 1777 yılında Bitlis'in Merment köyünde dünyaya gelen Zaro Ağa, 1934 yılında Şişli Etfal Hastanesi'nde son nefesini verir.

157 yıllık yaşamı boyunca 10 Osmanlı Padişahı, 28 Sadrazam, 1 Cumhurbaşkanı, 5 Başbakan görüp, 6 kez savaşa katılmış ve 29 kez evlenmiş bir vatandaşımızdır Zaro Ağa.

Bitlis'ten kalkıp İstanbul'a gelen ve Selimiye Kışlası'nın yapımında çalışan Zaro Ağa, ayrıca Ortaköy Camii, Tophane Camii ve Dolmabahçe Sarayı inşaatında da çalışmış.

İstanbul'daki ömrünü Tophane'de küçük, mütevazı bir evde geçiren Zaro Ağa'nın, erken yediği akşam yemeklerinde sofrasında sadece yoğurt ya da ekmekle ayran bulundurduğu söylenir. İnşaat işçiliğinin dışında hamallık da yaptığı kayıtlarda vardır.

AMERİKA SERÜVENİ KISA SÜRER

Zaro Ağa'nın uzun süre yaşadığını duyan insanlar onu ülkelerine davet ederler. Doğasından koparırlar Zaro Ağa'yı. Amerika'ya getirirler 1930 yılında. Ve sirklerde gösteriye çıkarırlar.

"İşte dünyanın en yaşlı adamı!" diye sahneye çıkartırlar. Her gösteri sonrası 10 dolara fotoğraf çektirirler. Fotoğraf çekilirken, "Zaro Ağa'yı öpersen 5 dolar daha vereceksin" derler. Onlar çok para kazanır ama Zaro Ağa yine Züğür Ağa'dır!

O yıl, Amerika Birleşik Devletleri 154, Zaro Ağa ise 153 yaşındadır. Yani, ABD sadece 1 yaş büyüktür yeni ziyaretçisinden.

Uyanıklar, Zaro Ağa'yı, eyalet eyalet dolaştırıp faydalandıktan sonra, beş parasız getirip İstanbul'a bırakırlar.

Yaşadıklarına dayanamayan Zaro Ağa, ülkesine döndükten kısa bir süre sonra 29 Haziran 1934'te Şişli Etfal Hastanesi'nde hayata gözlerini kapatır. 157 yaşında ölen koca çınar Eyüpsultan Kabristanı'na defnedilir.

Allah gani gani rahmet eylesin. Durağı Cennet olsun inşallah.

Çok yaşamak mı önemli, iyi yaşamak mı? Bu soru aslında başka bir yazı konusu. Lakin sizler Eyüp'teki kabristanını bulursanız, Fatiha okumayı unutmayın.

Ne derler: "Bugün bana, yarın sana…"

Kalın sağlıcakla…