Mutlu muyuz?
Usta, ustaya sormuş ya satırlarında;
Sen mutluluğun resmini yapabilir misin Abidin?
İşin kolayına kaçmadan ama
Gül yanaklı bebesini emziren melek yüzlü anneciğin resmini değil
Ne de ak örtüde elmaların
Ne de akvaryumda su kabarcıklarının arasında dolaşan kırmızı balığınkini
Sen mutluluğun resmini yapabilir misin Abidin?
1961 yazı ortalarındaki Küba''nın resmini yapabilir misin?
Çok şükür çok şükür bugünü de gördüm
Ölsem gam yemem gayrının resmini yapabilir misin üstad?
*
Ve Üstad da cevap vermiş yine dizelerle;
Kokusu buram buram tüten
Limanda simit satan çocuklar
Martıların telaşı bambaşka
İşçiler gözler yolunu.
İnebilseydin o vapurdan
Ayağında Varna''nın tozu
Yüreğinde ince bir sızı.
Mavi gözlerinde yanıp tutuşan
hasretle kucaklayabilseydim
seninle, bir daha.
Davullar çalsa, zurnalar söyleseydi
Bağrımıza bassaydık seni Nazım,
Yapardım mutluluğun resmini
Başında delikanlı şapkan,
kolların sıvalı, kavgaya hazır
Bahriyeli adımlarla düşüp yola
Gidebilseydik Meserret Kahvesine,
İlk karşılaştığımız yere
Ve bir acı kahvemi içseydin.
Anlatsaydık
o günlerden, geçmişten, gelecekten,
Ne günler biterdi,
Ne geceler...
Dinerdi tüm acılar seninle
Bir düş olurdu ayrılığımız, anılarda kalan.
Ve dolaşsaydık Türkiye''yi
bir baştan bir başa.
Yattığımız yerler müze olmuş,
Sürgün şehirler cennet.
İşte o zaman Nazım,
Yapardım mutluluğun resmini
Buna da ne tuval yeterdi;
ne boya...
Abidin Dino
Mutluluk, mutlu olmak, mutlu olmayı dilemek. Her insanın değişilmez duası, dileği ama ya gerçekler!
150''ye yakın ülke arasında yapılan araştırmalarda dün, bugün ve belli ki! yarınlarda hep İskandinav ülkesi insanları mutluluğunu koruyacak. Türkiye 104. sırada iken sert düşüş yaşamış (neden acaba?) ve 112. sıraya gerilemiş.
Listenin son 10 sırasında yer alan ülkeler Afrika''dan, çokta ekonomiden anlamam ama belki onların parası bile şu an bizimkinden daha değerlidir, ne de olsa ülkelerinde "Türkiye Vatandaşı" olmanın pankartları boy gösteriyor.
Listede en sonlarda olan ülkeler; Zambiya (137), Malawi (138), Tanzanya (139), Sierra Leone (140), Lesotho (141), Botswana (142), Ruanda (143), Zimbabve (144), Lübnan (145) ve Afganistan (146).
Siyasetin dibe vurduğu, zamların 1 veya 2 lira değil 10''liradan aşağıya günlük, haftalık olarak markette değişim gösterdiği zamanlarda belki de son sıradayız "mutluluk" denilen olgudan gittikçe uzaklaşarak.
Sabah sokağı süpüren temizlik işçisi, dükkanını açmak istemeyen esnaf, çalışıyorum da ne oluyor? Sorusunu kafasında her adımda tekrarlayan işçi, memur, özel sektör çalışanı ve diğer yandan he ay sonu onu bekleyen doğal gaz, elektrik, su, telefon faturaları, bir çığ gibi büyümüş ev sahibinin vicdansızlık göstergesi kirası, yol parası, gırtlağından geçecek sayılı lokmanın parası…
Peki! Ya ülkenin geleceği olarak lanse ettiğimiz gençlerin çalınmış geleceği!
Hadi! Biz bizden geçtik de, onların sonu ne olacak?
Ortada ne eğitim, ne iş sahası, ne kültür…
Makus talihimize gülüşlerimizdir aslında dün, bugün ve yarın Kemal Sunal filmlerindeki gördüğümüz kendimize gülüşlerimiz.
Ne değişiyor bu memlekette? Binalardan ve toprak zeminli çocuk parklarının plastikleşmesinden başka!
Bir de! Gittikçe artan vicdansızlaşan insan sayısından başka!
Bu tablo benim, bizim gibi insanların istediği, arzuladığı bir tablo değil.
Bu tabloda her gün daha da fakirleşen bir çalışan kesim var, hem de öyle 3-5''li değil yığınla…
Zenginleşen, semiren var 3''lü, 5''li o daha da başka!
Sonuçta baktığımızda gördüğümüz şu;
Mutsuzduk, mutsuzuz, mutsuz olmaya devam edeceğiz!..