Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Levent Doğan

Levent Doğan

Yazar

Kurallar ve niyetler

Modern yaşamın hızlı tempolu ve sürekli değişen ortamında ilişkiler, iş ve kişisel zorlukların üstesinden gelmek çoğu zaman bunaltıcı olabiliyor.

Birçoğumuz kendimizi katı kurallar ve beklentiler arasında sıkışıp kalmış, hayatın önümüze çıkardığı kaçınılmaz belirsizliklere uyum sağlamakta zorlanırken buluyoruz.

Kurallar (rules), geçmiş deneyimlerimize, kültürel koşullanmalarımıza veya toplumsal normlara dayanarak oluşturduğumuz katı, esnek olmayan ve genellikle yararsız yönergeleri ifade eder.

Kurallar, davranışlarımızı belirleyen içselleştirilmiş "meli-malılar" ve "zorunluluklar" olarak, ilk başta güvenilir rehberler gibi görünebilir. Ne de olsa kendi çaplarında bir kesinlik sağlarlar.

Ancak, çoğu zaman bu katı kurallar büyümemizin ve iyilik halimizin önünde engeller haline gelir.

Koşullar değiştikçe, katı kurallara bağlı kalmak hayal kırıklığı, yılgınlık ve hatta yetersizlik duygularına yol açabilir.

Başarılı olmalıyım; sevilmeliyim; insanları memnun etmeliyim; sorun çıkarmamalıyım; istediğim gibi olmalı; içime sinmeli; insanlarla iyi geçinmeliyim” bu kuralların bazılarıdır.

Kurallar çoğunlukla rasyonel gelse de deneyimin içindeki kıymetli noktaları gözlemlememizi engelleyebilir ve sonuç odaklı bir davranışsal döngüye bizleri sokabilir.

Bu tür sabit kurallar hayatın doğal akışını kısıtlar, zorlukları kucaklama ve deneyimlerden ders çıkarma becerimizi sınırlar.

Kuralların aksine niyetlerimiz (intentions), değerlerimizi ve nasıl bir insan olmak istediğimizi yansıtır.

Yol gösterici ilkelerimizle, bilinçli bir ilişkiyi ve değerlerimize bağlılığı ifade ederler.

Niyetler kuralların aksine, belirli eylemleri bize dikte etmek yerine, bizi deneyimdeki sürecin içine alarak, değerlerimizle uyumlu seçimler yapmaya teşvik eder.

Niyetler esnektir ve büyüme, adaptasyon ve deneyimlerden öğrenme için alan sağlar.

"Sevilmeliyim" kuralı yerine "anlamlı ilişkiler geliştirme” niyetinde olmak farklı olacaktır.

Bu değişimle, kendimizi sürekli onay arayışı çevresindeki davranışlardan arındırır. Böylece etkileşimlerimizde özgünlüğü kucaklatır.

Dolayısıyla, sınırlarımız belirgin ve özgüvenle kendini ifade eden ve kararlar alan birine dönüşebiliriz.

Ek olarak, "Başarılı olmalıyım" gibi katı bir kurala sahip olmak yerine, bir kişi "kariyer hedeflerimi özveri ve tutkuyla takip etmek" için bir niyet belirleyebilir.

Bu niyet, büyüme ve azim değerine bağlı kalırken aksiliklere ve başarısızlıklara izin verir ve bunlardan öğrenir.

Niyetler bize esnek olmayan kuralları tanımayı ve bunlara meydan okumayı öğretir.

Farkındalık ve gönüllülük yoluyla, düşüncelerimizin ve duygularımızın yargılamadan farkına varırız, bu da dürtüsel olarak tepki vermek yerine bilinçli bir şekilde yanıt vermemizi sağlar.

Unutmayalım ki bizleri tanımlayan bilinçli eylemlerimiz ve bunları şekillendiren değerlerimizdir. Zihnimizdeki kurallar, sınıflandırmalar, öğrenmeler, imgeler ve tanımlamalar değil.

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yazarın Diğer Yazıları