Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Şahin ŞİMŞEK

Şahin ŞİMŞEK

MERCEK

Karda yaşanan sen-ben kavgası

Değerli okurlarım, hepinizi en içten duygularımla selamlarım. Bildiğiniz gibi geçtiğimiz hafta İstanbul'umuz büyük bir kar sınavı verdi. Eskiler zemheri soğuğu derlerdi. Aralığın sonundan ocak sonuna kadar sıcaklık dalgalanır dururdu. Ara sıra sonbahar gibi olur, bazense kara kış gibi dondururdu. Tabii şimdi mevsimler de değişti… Ama bu son yağan kar son yılların en yoğun kar yağışı olarak hafızalarımıza şimdiden yerleşti. Tabii getirdiği sefalet ve rezilliklerle de aklımızda kalacak.

İstanbul'da ayın 21'inden itibaren başlayan kar birkaç saat içinde çok yoğunlaştı ve neredeyse aralıksız durmadan yağdı. Özellikle TEM ve şehrin Avrupa yakası-Trakya'ya yakın yerlerinde yollar kapandı. İnsanlarımız yollarda sefil oldu. Araçlarının içinde donma tehlikesi geçirdiler. Hastalar, yaşlılar, bebekler… İnsanımız gerçekten büyük bir imtihan verdi. Allah hiçbirimizi bir daha böyle zor şartlarda sınamasın. Ayrıca o gece yolda kalan insanlarımız için çok güzel bir toplumsal dayanışma da gösterildi. Bazı hoteller, vakıflar, yurtlar darda kalmış bu vatandaşlarımıza kapılarını açtı. Vatandaşımız, hem içeride hem dışarıda yaşadığımız onca probleme rağmen bu toplumun özündeki o iyi niyeti yine gösterdi, bu millete olan inancımızı pekiştirdi… Allah hepsinden razı olsun.

***

Olan biteni kısaca anlattık. Peki esas soruya gelelim. Bu felaket başımıza neden geldi? Tabii ki her şeyden önce Allah (C.C.) öyle buyurduğu için, orası malum. Ama önlemler doğru düzgün alınamaz mıydı? Elbette alınırdı… İstanbul'a kar ilk kez mi yağıyor? Hayır. 20 senedir hükümet ve belediye buna benzer birçok problemde, yağmurda çamurda selde karda yardımlaşıyordu. Araçları ve personeli senin bölgen, benim bölgem diye ayırmaksızın paslaşarak kullanıyorlardı. Bugünse maalesef "orası senin bölgendi", "biz şu kadar tuz döktük", "sizin yaptığınız yol çöktü"… Siz, biz, siz biz… Başka bir şey yok. Millet 2022 yılında, İstanbul gibi bir dünya metropolünde yolda çoluk çocuk ailesiyle donma tehlikesi geçirmiş biz hala böyle ayrışmalarla uğraşıyoruz. Ayrıca, yöneticilerin böyle olağanüstü zamanlarda verdikleri fotoğraflar önemlidir. Milletin hafızasında onlar kalır, kolay unutulmaz…Yarın öbür gün karşısına oy isterken o fotoğrafları size hatırlatırlar…  İBB Başkanı'nın o gece bir balıkçıdan yansıyan kareleri de aynen böyleydi.

Hep söyledik, siyaset vatandaş için yapılır. Benim vatandaşım bugün ailesiyle arabanın içinde donma tehlikesi geçiriyorsa bunun hesabını kimse veremez. Herkes hal ve hareketlerine dikkat etmeli. Son söz olarak da şunu söyleyelim. Yazımızın başında bahsettiğimiz, vakfıyla, hoteliyle yaşanan toplumsal dayanışmanın zerresini siyasette göremiyoruz. Bizim hiç değilse böyle olağanüstü günlerde, o parti senin bu parti benim tartışmasını bırakmamız için başımıza daha ne gelmesi gerekiyor?

Kalın sağlıcakla.

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yazarın Diğer Yazıları