Yıllardır İsrail Yahudilerinin, mazlum Filistinli Müslüman kardeşlerimize çektirmedikleri eziyet, işkence, vahşet, yıkım, katliam saldırılarının ardı arkası kesilmedi. Her yıl sanki gelenekmiş gibi mübarek ramazan ayında Mescid-i Aksa ve çevresini savaş alanına çeviriyorlar. Ama bu yıl biraz daha ileri giderek etnik temizlik yapmak Filistin halkını tamamen haritadan silmek istiyorlar. Hatta başladılar bile en son haberlerde 138 şehit, yüzlerce yaralı olduğunu, şehitlerin sayısının giderek arttığını öğrendik. Özellikle Türkiye hariç, Dünya ülkeleri ve İslam ülkeleri başlarını kuma gömmüş kör sağır, dilsiz yaptıkları tek şey terörist İsrail devletini yumuşak harflerle kınamak. Yazıklar olsun. Böyle pısırık korkak İslam devletlerinin liderleri olduğu sürece daha çok Müslüman kanı akacak.
İsrail aslında yalnız Filistin'e saldırmıyor. Dünyadaki tüm Müslüman ülkelerine saldırıyor. ABD ve AB ülkelerinin gücünü arkasına alan zalimler, Müslümanların sinir uçlarıyla oynamağa çalışıyorlar. Bu cesareti 1948 yılında küçücük bir kasaba büyüklüğünde ilan ettikleri sözde devletlerinin topraklarını Gazze ve Mescid-i Aksa hariç her yeri işgal ederek ele geçirmelerine ses çıkarmayan İslam devletlerinin göz yummasından kaynaklanmaktadır. Ayrıca son zamanlarda İsrail'in vahşetinin bir sebebi özellikle Türkiye'nin kardeş ülke Azerbaycan Karabağ'daki Ermeni işgalinin sona erdirilmesi için yapmış olduğu yardımlarını üstün başarısını baltalamak ve gölge düşürmeğe çalışmasıdır. Çünkü biliyorlar sıra onlara geldi. 500 yıl Osmanlı Türk toprağı olan Filistin devleti, eninde sonunda Osmanlı Türklerinin torunları ve mirascısı olan Türkiye'nin desteğiyle işgal ettiği topraklarını geri alacak. İsrail devletini tarihin çöplüğüne atacaklar. İsrail denildiğinde ilk akla gelen sözde vad edilmiş topraklar Arz-ı Mev'ud hayalidir. Binlerce yıldır İsrail kavmi bu hayalle avutulmakta ve bu hayalin gerçekleşmesi için ellerinden geleni yapmakta. Ama ne yaparlarsa yapsınlar kıyamete kadar vad edilmiş topraklar hikayesi sadece bir hayal ürünü olarak zihinlerinde yaşayacak. Asla gerçekleşmiyecek bu hayallerine son verecek muhakkak bir Küdus Fatihi Selahaddin Eyyübi gibi bir kahraman çıkacak. Ve hayallerini yerle bir edecek. O günler çok yakındır bekleyin ve görün.
İsrail'in kudurmasının nedenlerinden birisi, Türkiye dünyadaki tüm mazlumlara sahip çıkmaya çalıştığından dolayıdır. Yalnız İsrail değil ABD ve Avrupa ülkelerinin tamamı Türkiye'nin bu başarısını hazmedemiyor. Nasıl oluyorda daha bir kaç yıl öncesine kadar haritalarda bile nerede olduğu bilinmezken! Hiç bir konuda ciddiye almadıkları Türkiye bir kaç yılda dünyanın en güçlü ülkeleri arasında yerini almağa başladı. Türkiye artık içeride ve dışarıda her masada yerini almağa başladı.Güçlü bir devlet olduğunu kimseye eyvallahı olmadığını ispatladı. Kendisine ve dünyanın en ucra köşesindeki müslüman kardeşlerine yapılan zulüm katliam ve işgallere 'dur' diyebilen gerektiğinde zülmün karşısında tek başına yerli ve milli silahlarıyla dimdik durabilen bir konuma geldi. Rabbimize binlerce şükürler olsun. Durum böyle olunca bütün dünya ülkeleri Türkiye'nin gücünü konuşmağa başlayınca İsrail münafıkları boş durmadı. Elinde bir çakı bile olmayan Filistinli kardeşlerimize saldırmaya başladı.
Türkiye'nin o bilinen eski Türkiye olmadığı artık kabul edilmeli. Elif gibi dik duran yöneticilerimiz var. Sinesinde iman fokurdayan necip bir milletimiz var. Ülkesinin bekası uğruna şehit olmak için birbiriyle yarışan ordu mensuplarımız var. Emniyet teşkilatımız var. Milli istihbarat teşkilatımız var. Var da var Allah'a şükürler olsun. Mazlumların umut dünyası olan çaresizlerin çaresi olan bir Türkiye var artık. Yıllardır uyuyan devi uyandırmak için elinizden geleni yaptınız. Bir bakıma iyi yaptınız.
Allah'a emanet olun.
