Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Hüsameddin Acar

Hüsameddin Acar

Yazar

Geçtik Açık Alınla!

İKİ kıtayı birbirine bağlayan 43. İstanbul Maratonu geride bıraktığımız 7 Kasım Pazar günü koşuldu. Avrasya Maratonu olarak ünlendi lakin, sponsor firmaların katkısıyla yeni adı N Kolay İstanbul Maratonu olmuş.

Emeği geçenlere teşekkürler…

Aslında dünyayı kasıp kavuran, milyonlarca insanın canına mal olan Corona belasının gölgesi de düştü maratona.

Zira geçmiş yıllarda 150 binin üzerinde sporcu gelip geçmişti bu köprüden. 15 Temmuz Şehitler Köprüsü de sanki bu coşkuya katılır gibi, yarışmacıları sağa sola eğilip, bükülerek selamlıyordu!

Şimdi ise 40 bin… Buna da şükür…

Yaklaşık iki yıldır insanlar tedirgin…

İşe gidip gelirken, alışverişte, bakkalda, manavda, pazarda…

Her yerde bir Corona korkusu yaşanıyor.

Bu yüzden eskisi kadar coşkulu, renkli, heyecanlı ve ahenkli olmasa da, 40 binin üzerinde her yaştan, her renkten ve her meslekten insanın sabahın erken saatlerinde koşup gelmesi bir güzellikti.

HEP YABANCI SPORCULAR ZİRVEDE

Bu maratonda da gelenek bozulmadı. Nedense, kürsünün basamaklarında fakir ülkelerin cılız atletleri yer alıyor! İşte yine öyle oldu…

Ugandalı Victor Kiplagat 2.10.18'lik derecesiyle birinci olurken, Kenyalı Robert Kipkemboi ikinci, yine Ugandalı Solomon Mutai üçüncü oldu.

Kadınlarda ise Kenyalı Cheila Jerotich 2.24.15 ile ilk sırayı alırken, yine Kenyalı Jackline Chepngeno ikinci, Etiyoyalı Ayantu Abdi de üçüncü oldu.

Türk atletlerden Kenan Sarı 15 Kilometre yarışında üçüncü, Kadınlarda ise yine Türkiye'den Meryem Erdoğan üçüncü oldular…                                     

NEDEN DAHA İYİ YAPILMASIN?

İstanbul Maratonu, iki kıtayı birleştiren dünyada tek maratondur… Eşi, benzeri yoktur…

Açık hava müzesini andıran İstanbul'un iki yakasını da birleştiren, kucaklaştıran, gemileri, vapurları yukarıdan selamlatan bir maratondur.

Aslında binlerce, on binlerce atletin köprüyü insan seline çevirdiği o anda…

Köprünün üstü insan seli iken…

Boğazın trafiği durmalı…

Köprünün iki yanında yer alacak olan gemilerden bir maytap bombardımanı başlatılmalı… Öyle bir bombardıman ki, renklerin, şekillerin, kıvılcımların ve maytapların çıkardığı renkli dumanların ortaya koyacağı gök kuşağına karışmalı insan seli…

O an, o dakika, o saat İstanbul'un büyülü güzelliğine takılan gerdan gibi olmalı 15 Temmuz Şehitler Köprüsü

Ve insanlar, daha bir coşkuyla daha bir revnaklı geçmeli bu gök kuşağının altından…

Çünkü… İki kıtayı birleştiren tek maratondur bu…

Koşulması, gerçekleşmesi ve ortaya konacak manzara da özel olmalı; tek olmalı…

NİCE ŞAİRİN ŞİİR YAKTIĞI BİR ŞEHİRDE

İstanbul, zaten güzel…

İstanbul, zaten eşi, benzeri olmayan mega bir kenttir.

Tarihi dokusuyla, kucağında barındırdığı her dinden, her tenden ve her kültürden 20 milyona yaklaşan insanıyla…

Zaten şiirler yakılası, romanlar yazılası bir şehirdir İstanbul

Üstelik dünya nüfusunun yarısının yaşadığı Asya ile Avrupa'yı birbirine bağlayan bir şehirdir…

Güzeldir, şiir gibidir, kitap gibidir…

Çünkü ne demiş Şairler Sultanı Necip Fazıl;

 "Ruhumu eritip de kalıpta dondurmuşlar;

Onu İstanbul diye toprağa kondurmuşlar…

Çiçeği altın yaldız, suyu telli pulludur;

Ay ve güneş ezelden iki İstanbulludur…"

Ne demiş Yahya Kemal;                                                                                                                  "Sana dün bir tepeden baktım aziz İstanbul!                                                                                    Görmedim gezmediğim, sevmediğim hiçbir yer,                                                                            Ömrüm oldukça, gönül tahtıma keyfince kurul!                                                                                 Sadece bir semtini sevmek bile bir ömre değer…"

Ne yazmış Orhan Veli Kanık;                                                                                                          "İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı,                                                                                                       Kuşlar geçiyor derken…                                                                                                        Yükseklerden, sürü sürü, çığlık çığlık,                                                                                            Ağlar çekiliyor dalgalarda,                                                                                                                   Bir kadının suya değiyor ayakları;                                                                                                  İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı…"

***

Öyleyse…                                                                                                                                           İstanbul'u, bu kutsal şehrin güzelliklerini, İstanbul Maratonu ile tam anlamı ile buluşturalım… Dünyanın her bir yanından gelen elit atletleri, binlerce, on binlerce sporseverle omuz omuza koşturalım…

7 Kasım'da koşulan 43. İstanbul Maratonu güzeldi. Ancak çok güzel değildi, en güzel değildi… Fırsat bu fırsat…                                                                                                                                        Yılda bir kez koşulan bu maratonu tam anlamıyla bir spor karnavalı yapalım…

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yazarın Diğer Yazıları