“Oysa herkes öldürür sevdiğini,

Kulak verin bu dediklerime,

Kimi bir bakış ile yapar bunu,

Kimi dalkavukça sözlerle…

Kimi gençken öldürür sevdiğini,

Kimi yaşlıyken,

Şehvetli ellerle boğar kimi,

Kimi altından ellerle…”

Oscar Wilde’ın gönlünden kâğıda dökülen şiirin bir kısmını okudunuz.

Bizim coğrafyada kadınlar bir sözle ya da bir bakışla öldürmeyi seçerken erkekler canice öldürüyor sevdiğini. Bu satırları yazmadan önce Aydın Üniversitesi Çocuk Gelişimi Bölümü Başkanı Aylin Sözer, eski sevgilisi tarafında yakılarak öldürüldü.

Yanlış anlaşılmasın, kalbi taş olmuş, insanlıktan çıkmış erkeklerden bahsediyorum. Babam gibi kızına, eşine ve etrafındaki kadınlara merhametli davranan tüm erkekleri tenzih ederim. 

Son yıllardaki kadın cinayetleri bilançosuna bakalım;

2008 yılında 80 kadın,

2010 yılında 180 kadın,

2019 yılında 336 kadın,

2020 yılında 234 kadın öldürüldü.

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu son yılların rakamlarını açıklarken, kadınlara yönelik şiddet uygulayan erkekleri de sert bir şekilde uyardı. Ama henüz Aylin Sözer hayattaydı. 2020 yılının son günlerinde bir kadın cinayeti daha tabloya eklendi. Sonuç;

235 kadın…

Kızgınım, üzüntülüyüm, hemcinslerimi bu şekilde toprağa vermek yüreğimi derinden yaralıyor. Gözyaşlarıma hâkim olamıyorum bir yandan bu satırları yazarken. Bir yandan öfkeliyim, neden kadınlar öldürülüyor? Hem de canice? NEDEN?

Tam tersini düşünsek, yani tablodaki kadın ve erkekler yer değiştirse; tepkiler ve yaptırımlar nasıl olurdu çok merak ediyorum. Neden hâlâ okuyanı, okumayanı, genci, yaşlısı kadınlar ölüyor?

Bir erkek sevilmediği zaman, kadını öldürme hakkını nereden görüyor kendinde? Bir düşünelim…

Ataerkil toplumlarda kadına yönelik şiddet daha yaygın görülmektedir. Daha anne karnında başlıyor, erkeğe özel muameleler. Evde erkek çocuk el üstünde tutuluyorken, kız çocuk hizmet eden taraf oluyor.

Aile ortamında başlayan cinsiyet ayrımcılığı, adaletsiz tutumlar bir dalga misali toplumun katmanlarına yayılıyor.

BU GÜZEL SÖZ LAFTA KALMASIN

“Cennet annelerin ayaklarının altında” ya hani…

Hayatımızın her köşesine ilmek ilmek işlensin bu inanç; yalnızca kitaplarda ya da sözlerde kalmasın; gerçek hayatta uygulansın ve hayat bulsun.

Aile adeta toplumun atom çekirdeğidir. Sağlıklı yetiştirilmeyen bir çocuk büyüdüğünde kim bilir kaç kişinin hayatını karartır.

Evde çocuklar anneye değer veren baba modeli görsünler. Erkek ve kız çocuklarına eşit muameleye şahit olsunlar.

Kız çocuğunun da fikirlerine ve tercihlerine saygı gösterilsin.

Kadınlarımıza ve çocuklarımıza yönelik uygulanan şiddetin affı da olmasın, en ağır cezalar kesilsin. Verilen cezanın infazından sonra cinayeti ve istismarı uygulayan kişiler rehabilite edilemiyorsa, toplum içine karışmalarına müsaade edilmesin. Aksi takdirde başka cinayetlere de davetiye çıkarmak oluyor.

Sözün özü, yönetici durumunda olanlardan en alt halk tabakasına kadar herkes şapkasını önüne alıp, bir güzel sorgulasın, gerekirse özeleştiri yapsın.

Neden son yıllarda kadınların canice ölümleri arttı?

Buna hangi olgular sebep oluyor?

2021 yılında kadın cinayetlerinin hiç olmamasını ümit ediyorum. Yeni yılımızın sağlık, mutluluk, huzur ile geçmesini diliyorum.

Hatırlatma:

Hikâye Diyarı, Youtube kanalımızda, çocuklara Korona virüsü Keloğlan’ın dilinden esprili bir şekilde anlattık. Hikâyemiz çocuklara çok iyi gelecek.