Hani baskı yoktu,

Hani herkese eşit davranılıyordu,

Hani her şey güzel olacaktı.

En azından biz, millet olarak kendi içimizden dünden daha barışık,

Daha kardeşçe,

Daha birbirini anlayarak,

Daha empati kurarak yaşayacaktık.

***

Yok, yapamıyoruz.

Davranamıyoruz.

Üstelik de her geçen gün biraz daha baskıcı anlayışımızı,

Baskı içeren talimatlarımızı yağdırıyoruz.

***

24 Haziran’da cumhurbaşkanlığı ve milletvekilliği seçimi sahiden de ülkenin altını üstüne getirecek bir sistemin gelmesi ya da gelmemesini belirleyecek.

Bunun için de Cumhurbaşkanı adayları meydanlara çıktılar ve kendilerini Türkiye Cumhuriyeti seçmenine anlatmaya çalışıyorlar.

Miting yoluyla,

Ekranlarda söyleşilerle,

Birebir görüşmelerle,

Sosyal medya aracılığıyla...

Kendilerini ve projelerini (hayallerini), seçmenleriyle paylaşarak onları ikna etmeye çalışıyorlar.

Ve ne kadar çok seçmene ulaşılır ikna edilire başarıya o kadar yakın olunacak..

***

Bu nedenle de;

Sayın Erdoğan’ın,

Sayın Akşener’in,

Sayın Temel Karamollaoğlu ve diğerlerinin yaptıkları gibi Sayın Muharrem İnce de kendi çalışma sistemini oluşturmuş ve yoğun bir temponun içine girmiştir.

Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Dekanı’ndan görüşme talep edilmiş ve talebi olumlu karşılanmıştır.

***

Sonra ne olmuş?

Vay efendim sen misin Cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce’yi kabul eden.

Tez kellesi vurula!

Vurulmuş da...

Sayın Akşener’i de kabul etmiş olsaydı aynı sonuç olurdu.

Bu kesin!

***

Ve siyasi erk YÖK başkanına emri vermiş,

YÖK başkanı İstanbul Üniversitesi Rektörü’ne rica etmiş,

İstanbul Üniversitesi Rektörü de istifa etmesi istenilen muhatabına gereğini yapmasını söylemiş.

Dekan Bey de gereğini yapmış.

***

Kim söylüyor bunları?

Sözcü’den Seda Önceler’nin haberine göre, Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Alaattin Duran Hoca.

Ne diyor?

“Sayın Muharrem İnce’yi okula almamam gerektiği konusunda talimat verdiler. Ancak ben bunu kabullenemedim. Açıkça söylemek gerekirse dünkü olay ipimizi çekti”  diyor.

***

Neyi kabullenememiş sayın dekan.

Bir cumhurbaşkanı adayının fakültesine alınmamasını.

Peki o ne yapmış.

Sayın Cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce’yi hoş bir ev sahipliği yaparak ağırlamış ve sonra da aynı nezaketle uğurlamış.

***

Bize de bu yakışmaz mı?

Yok!

Demek ki her misafir için yakışmazmış.