Yüksek Mahkeme'nin verdiği karara göre, özel bir şirkette gayrimenkul değerlendirme uzmanı olarak çalışan Esin A'nın iş sözleşmesi, belirlenen görevleri zamanında yerine getirmediği ve rapor alarak tatile gittiği nedeniyle sonlandırıldı.
Esin A, iş akdinin haksız bir şekilde sona erdirildiğini iddia ederek işe iade davası açtı. Ancak İstanbul Anadolu 3. İş Mahkemesi, bu talebi reddetti.
Başvurucu, karara itiraz etmek amacıyla İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 25. Hukuk Dairesine başvurdu, ancak istinaf başvurusu da esastan reddedildi.
Başvurucu, iş davası sürecinde sunulan tatilde çekilmiş fotoğrafların iş bilgisayarından alındığını belirterek, bu eylemin özel hayatın gizliliğini koruma hakkını ihlal ettiğini iddia ederek Anayasa Mahkemesi'ne bireysel başvuruda bulundu.
Başvuruyu değerlendiren Yüksek Mahkeme, Anayasa'nın 20. maddesi tarafından korunan özel hayata saygı hakkı kapsamında yer alan kişisel verilerin korunmasını talep etme hakkının ihlal edilmediği sonucuna vardı.
İş mahkemesinin, başvurucunun iş sözleşmesinin feshine ilişkin temel sebebi bilgisayardan elde edilen resimler olarak kabul edilmediği aktarılan AYM'nin kararında, feshin sebebinin mahkemece "verilen işlerin zamanında yerine getirilmemesi" ve "rapor alarak tatile gidilmesi" olarak kabul edildiği ifade edildi.
Kararda, fesih bildirimi ve mahkeme kararları incelendiğinde, başvurucunun iş sözleşmesinin feshine ilişkin temel sebebin başvurucuya tahsis edilen bilgisayardaki resimlere dayanmadığının açık olduğu belirtildi.
Fesih bildiriminde, başvurucunun düzenli olarak rapor almasına rağmen, verilen işleri zamanında teslim etmemesi, amirlerinin uyarılarına rağmen işleyişe uyum sağlamaması ve savunma taleplerine uygun şekilde hareket etmemesi gibi sebepler belirtilerek, kararda şu hususlara yer verildi:
"Mahkeme kararında her ne kadar başvurucunun iş bilgisayarındaki bazı tatil resimleri ile şirkete ait mail adresinden şirkete ait değerlemelerin gönderildiği bilgisi ve bu delillerin kişisel veri olduğuna dair bir değerlendirmede bulunulmamışsa da kararın sadece bu tespitlere dayanmadığı, mahkemenin yargılama sürecinde başvurucu tarafından alınan sağlık raporu, iş sözleşmesi ve tanık beyanları gibi diğer delilleri de toplayarak bir değerlendirme yaptığı ve başvurucunun iş sözleşmesinin fesih bildiriminin haklı nedene dayandığı sonucuna vardığı anlaşılmaktadır."
