Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Hüsameddin Acar

Hüsameddin Acar

Yazar

Acaba gazetecilerin yüzde kaçı çalışıyor?

Geride bıraktığımız 10 Ocak Pazartesi  "Çalışan Gazeteciler Günü"ydü. İnanın, 'Kutlu Olsun' demeye gönlüm elvermiyor! Çünkü artık "çalışmayan" gazetecilerin sayısı, "çalışan" gazetecilerin sayısından bir hayli fazla!

Ben 1976 yılında bu mesleğe Tercüman Gazetesi'nde başlarken, gazetede çalışanların sayısı 1500 civarında idi. Yani o kadar insan bu meslekten ekmek yiyordu. Zira basının "amiral gemisi" Hürriyet (bu artık çok gerilerde kaldı), Milliyet, Günaydın, Güneş ona keza; yüzlerce, binlerce basın mensubunu barındırıyor, onlara ekmek kapısı oluyordu.

Türkiye'nin nüfusu 35-40 milyon; işte bu saydığımız gazetelere bir de Kelebek ile Saklambaç'ı eklediğinizde toplam tirajları 4 buçuk-5 milyon civarında oluyordu.

Şimdi Türkiye'nin nüfusu 85 milyon, yayınlanan ulusal gazetelerin sayısı ise iki spor gazetesi Fanatik ve Fotomaç'la birlikte 25'i buluyor. Ve gerçek tirajlarının toplamı ise 1 milyonu zor buluyor.

Eskiden 1 milyon satan gazeteler bile vardı.

Dünya basınında hala milyonlarca satan gazeteler varken, bizde durum neden böyle oldu? Bu aslında ciddi bir araştırma konusu.

İlk emri "Oku" olan bir dinin mensubuyuz…

Lakin "Oku"mayı bir türlü sevemiyoruz!

Durum öyle olunca da gazeteler bir bir kapanıyor, "Çalışan Gazeteciler"in sayısı ise gün be gün düşüyor!

Oysa ki, "aklı hür, vicdanı hür, irfanı hür" toplumların olmazsa olmazlarıdır gazeteler…

Gerçek demokrasilerde Yasama, Yargı ve Yürütme'den sonra 4. Kuvvet olarak basın gelir. Lakin bizde öyle bir hal aldı ki, "Gazeteciyim" demeye nerede ise hicap duyar hale geldik.

Oysa Cumhuriyetimizin banisi Gazi Mustafa Kemal Atatürk, "Basın Milletin Müşterek Sesidir" demişti.

Şimdi artık Millet'in değil, sahibinin sesi oluverdi bu kutsal mesleğimiz. Ve artık basının amiral gemisi denen o koskoca Hürriyet'in bile 100 binin altına düşüverdi tirajı.

Nerede 1 milyona yakın satan gazeteler; Tercüman, Günaydın ve Güneş?

Star, Saklanbaç, Kelebek, Tan, Fotospor nerede?

Ve bunlarla birlikte binlerce, on binlerce gazete çalışanı…

Bitti… Her biri… Her bir gazete… Her bir çalışan…

YAZIK OLDU O GÜZEL KAZANIMLARA

Oysa ki, 10 Ocak 1961'de ne güzel haklar kazanmıştı gazeteciler…

Patronların bu elde edilen haklara isyanına rağmen çok güzel yıllardı 1960 ile 2000 yılları arası. Bab-ı Ali ne kazandıysa bu yıllarda kazanmıştı.

Usta köşe yazarları…

Kurt gazeteciler…

Atlatma haber hastası muhabirler…

Editörler, karikatüristler… İstihbarat, makine dairesi, pikaj-montaj, kamera, karanlık oda ve diğer üniteler…

Her biri ama her biri teknolojinin kurbanı oldu şimdilerde…

Artık gazeteciler yazdıklarından dolayı işsiz kalabiliyor…

Artık gazeteciler dövülüyor… Darp ediliyor… Ve hatta öldürülüyor…

Şu ana kadar öldürülen gazetecilerin sayısı -ne yazık ki- 80'i buldu…

Gazeteci, çektiği maddi sıkıntıları içine atar; ama milyonluk, milyarlık futbolcularla, iş adamlarıyla röportajlar yapar.

Sırtında ağır yükü, elinde "ekmek teknesi" diyebileceğimiz fotoğraf makinesi ile o cepheden bu cepheye koşar… Savaşlarda vurgun yer; yolunu şaşırmış bir deli kurşuna hedef olur. Gözünü, kulağını, bacağını bırakır cephede…

Ama "bu mesleğin bir ceremesidir" der, yoluna devam eder.

Fakat bu dediğim, çok eskilerde kaldı; çalışacak bir gazete bulmak da imkânsıza yakın artık!

Ne yapalım; böyle bir mesleğin meftunu olmuşuz:

"Kimseden etmem şikâyet, ağlarım ben halime;

Titrerim mücrim gibi, baktıkça istikbalime!"

Kalın sağlıcakla…

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yazarın Diğer Yazıları