Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Şahin ŞİMŞEK

Şahin ŞİMŞEK

MERCEK

40 Sayısının sırrı ve fazileti

Değerli okurlarım  bir konuyu araştırırken ilginç bir o kadarda gizemli 40 sayısının önemi ve ehemmiyeti ile karşılaştım. Epey bir araştırma yaptıktan sonra 40 sayısının hikmetinin ve sırrının  ilk insan Hz. Adem'in hayatıyla başladığını, daha sonra tüm yaşamımızda gizemini ve hikmetini koruyarak ta günümüze kadar süregeldiğini tespit ettim.

* Hz. Adem yeryüzüne gönderildikten sonra Cenabı Allah, Havva validemize 40 evlat vermiştir.

* Hz Muhammed (SAV) ve Hz. İlyas, 40 yaşında peygamber oldu.

* Hz. Ömer'in müslüman olmasıyla 40 kişi olunca  Hz. Muhammed (SAV) İslam dinini aleni bir şekilde ilan etmiştir.

* Hz. Yunus balığın karnında 40 gün kalmıştır.

* Hz. Davut'un 40 gün 40 gece yemek yememesi ve 40 yıl ağlaması...

* Yine Hz. Musa'nın Sina dağına gidişi 40 gün sürmüştür.

* Hz. İsa'nın çölde geçirdiği süre yine 40 gündür.

* Hz. Nuh'un gemisinde ise 40 erkek, 40 kadın ve 40 hayvan vardı. Hz. Nuh'un gemisi de tufanda 40 gün 40 gece gezinmiş ve gemi tufandan 40 gün sonra Cudi dağına oturmuştur.

* Yine İslam hukukunda 40 koyundan bir koyun zekat verilir.

* Mesela bir duâ çok okumak istenirse en az 40 kere okumalıdır.

* Şafii mezhebinde Cuma namazının kılınabilmesi için namazı kılanların 40 kişi olması şartı vardır.

*Beş vakit namaz, sünnetleri ile beraber 40 rekâttır. Bu misallerin sayısını yüzlerce bulmak mümkündür.

 

Türk kültüründe 40 sayısı

 

Türk kültüründe de 40 sayısının önemli bir yeri olduğunu görmekteyiz.

*Halk arasındaki inançta 40 sayısının (doğum ve ölüm sonrası gelenekleşmiş törenleri, "40 şerbeti","40 hamamı", "40 mevlidi" gibi bir çok gelenek bulunmaktadır. Bunlardan bazı atasözleri şunlardır.

"Kırkına basmak, Kırk bir kere maşallah!", "Kırk dereden su getirmek", "Kırk evin kedisi",  "Kırk gün günahkâr, bir gün tövbekâr", "Kırk gün taban eti, bir gün av eti", "Kırk tarakta bezi olmak", "Kırkı çıkmak", "Kırklara karışmak", "Kırkından sonra at olup da kuyruk mu sallayacak", "Kırkından sonra azanı teneşir paklar", "Kırkından sonra azmak", "Kırkından sonra saz çalmak", "40 yıllık dost", "40 fırın ekmek", "Bir kahvenin 40 yıl hatırı var", "40'lara karıştı", "40 haramiler", "Üçler Yediler Kırklar", "Biz kırk kişiyiz birbirimizi biliriz" gibi ifadeler geçmişten günümüze 40'ın hayatımızdaki öneminin kanıtıdır.

 

Suskunlar Meclisi

Molla Mevlânâ Câmi (1414-1492) yılları arasında yaşamış olan ünlü İslam bilgini  ve şairlerinden biridir. Onun yaşadığı dönemde tanınmış alimler ve yazarlar "suskunlar meclisi" adını verdikleri bir heyet oluşturmuşlardı. Bu meclis, üyelerini çok düşünen, az konuşan ve az yazan insanlar arasından seçiyordu. Meclisin üye sayısı 40 kişiyle sınırlı tutulmuştu. Bir gün suskunlar meclisinin üyelerinden birinin öldüğünü duymuştu. Bu meclise girmek için üyelerin toplandığı mekanın önüne gelmişti. 40'lar heyeti Mevlânâ Câmi'yi çok yakından tanıyorlardı, fakat vefat eden üyelerinin yerine başka bir değerli insanı almışlardı. Ama Mevlânâ Câmî gibi birini de kapıdan çevirmek istemiyorlardı. Kendi aralarında epeyce düşündüler. Ardından bir bardağı ağzına kadar su ile doldurup Mevlânâ Câmi'ye gönderdiler. Bununla meclisin üye sayısının tam olduğunu, yeni bir kişiye yer olmadığını anlatmak istiyorlardı. Mevlânâ Câmi, meclis üyelerinin ne demek istediğini anlamıştı. O da hemen yanındaki gülden bir yaprak koparıp yavaşça bardağın üstüne koydu. Meclis üyeleri de ağzına kadar su dolu olan bardağın üzerine bir gül yaprağı konarak kendilerine geri gönderildiğini görünce durumu anladılar. Böyle bir insana "meclisimizde yer yok!" anlamında bir cevap verdiklerinden dolayı çok üzüldüler. 40 ile sınırlı olan üye sayılarını da aşarak Mevlânâ Câmi'yi üye yapmaya karar verdiler.

Selam ve dua ile Allah'a emanet olun.

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yazarın Diğer Yazıları