Bildiğiniz gibi geçtiğimiz günlerde Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli istifa etti. Resmi Gazetede yayınlanan karara göre Pakdemirli'nin yerine Vahit Kirişçi atandı.
AKP kulislerinde bir süredir Pakdemirli'nin görevden alınabileceği konuşuluyordu.
Bekir Pakdemirli 24 Haziran 2018'deki genel seçimde İzmir'den AKP aday adayı olmuş fakat seçilememişti.
Seçimin ardından bakan olarak atandıktan sonra "Biraz şaşırdım. Reisi Cumhurumuza bu görevi bana verdiği için teşekkür ediyorum" demişti.
Bakanlığın internet sitesindeki biyografisine göre, 1973 doğumlu olan Pakdemirli, Bilkent Üniversitesi İşletme Fakültesi'nde lisans eğitimini tamamladıktan sonra, Başkent Üniversitesi'nde işletme yüksek lisansı, Celal Bayar Üniversitesi İktisat Bölümünde doktora çalışmalarını yürüttü.
Gıda, tarım ve hayvancılık alanlarında girişimcilik yaptı.
Pakdemirli, Turkcell, BİM ve AlBaraka Katılım Bankası'nda Yönetim Kurulu üyeliğinde bulundu.
Başbakanlık ve Cumhurbaşkanlığında danışmanlık yaptı.
Pakdemirli'nin babası, 1980'li yılların sonunda ve 1990'lı yılların başında çeşitli bakanlık görevlerinde bulunan Anavatan Partili Ekrem Pakdemirli'ydi.
1960 doğumlu Vakit Kirişçi ise, Çukurova Üniversitesi Ziraat Fakültesi'ni bitirdikten sonra yüksek lisansını Çukurova Üniversitesi Ziraat Fakültesi Fen Bilimleri Enstitüsü'nde, doktorasını İngiltere Cranfield Üniversitesi'nde yaptı. Tarım ve Köyişleri Bakanlığı'nda teknik eleman olarak çalıştı.
AKP'nin iktidara geldiği 2002 seçiminde Adana'dan milletvekili olarak TBMM'ye girdi. O dönemde Türkiye AB Karma Parlamento Komisyonu'nda üyelik ve başkanvekilliği, ayrıca TBMM Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu'nda da Başkanlık yaptı. 23. dönemde de aynı komisyonun başkanı oldu.
Ankara kulislerinde dolaşan bir başka iddiaya göre, Bekir Pakdemirli'nin görevi bırakmasında en büyük etken, zeytinlik alanların, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı'nın Maden Yönetmeliği'nde yaptığı değişiklikle madencilik faaliyetlerine açılması olayına tepki göstermesi yatıyordu.
Biz politikayı bir kenara bırakıp hedefteki zeytin ağaçlarından söz edeceğiz. Bir kere zeytin ağacı hayata asla küsmüyor. Asla kendini dışarıdaki muhteşem hayata kapatmıyor...
Şimdi sıkı durun; hemen hemen %90'ı yanmış olan bir zeytin ağacı, aradan bir yıl geçtikten sonra yeniden filiz verebiliyor.
Ve büyük bir yangından sonra, her dalı, her yaprağı yanmış olmasına rağmen, bir yıl sonra toprakta yer etmiş, sağlam kökleri sayesinde, yeniden küllerinden doğuyor. Yeniden o yanan gövdesinden filiz veriyor, yeniden umut oluyor ve yeniden hayata dönüyor. Bütün heybetiyle hayata tutunuyor...
İşte bu yüzden zeytin ağacının Anadolu topraklarında, Ege kıyılarında, zeytin toplayan ve zeytini işleyen, yağ haline getiren, çizen, kıran mutfakta yemek için limonla karıştıran, hazırlığını yapan çiftçilerimiz arasındaki adı "Ölmez Ağacı"dır...
Bu ağaç, kendisine uzak yakın fark etmeksizin bütün insanlardan her türlü saygıyı hak ediyor. Her türlü hürmeti, en yüksek özeni, en yüksek dikkati ve binlerce yıllık minnet duygularını ve her zaman takdir edilmeyi hak ediyor...
Zeytin ve zeytinyağı Allah'ın Ege ve Akdeniz kıyılarına bahşettiği, yeryüzündeki en önemli, en faydalı, en lezzetli hayat iksiridir...
Biz bu durumu; Bekir Pakdemirli'nin yerine gelen yeni Tarım ve Orman Bakanımız Vahit Kirişçi Beye hatırlatmak istedik.
