Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Mehmet Eyüp Yardımcı

Mehmet Eyüp Yardımcı

Yazar

Yollar yürümekle aşınır mı?

1968 yılında öğrenci hareketleri baş göstermiş, her yerde yürüyüşler, protestolar yapılmaktadır. Aynı yıl Ankara'da Adalet Partisi'nin il kongresi yapılmaktadır.

Kongrede delegelerden biri dayanamaz, "Öğrenci hareketleri… Sert muamele edin… Öfkeliyiz… Durdurun…" kabilinden bir şeyler söyler.

O an kürsüde bulunan Süleyman Demirel, hafızalarımıza ve siyasi tarihimizin sayfalarına nakşedilmiş o meşhur sözünü söyler; "hayır, kansız, kavgasız, saldırısız gösteri, vatandaşın demokratik hakkı. Hem niye gocunuyoruz, yollar yürümekle aşınmaz! Varsın yürüsünler…"

Siyasi geçmişimizin birbirine zıt kutuplardaki siyaset adamlarının, memleket meselesi söz konusu olduğunda aynı masanın etrafında oturup, nezaket ölçülerinde birbirleriyle sadece fikirlerini konuşup tartıştığı zamanlardan bugünün siyasi dili ve adamlarına gelince her şeyin ne kadar değiştiğini tam anlamak, ülke profilinin röntgenini çekmede şüphesiz en güzel rehber olacaktır.

Ülkemizde ve Avrupa'da futbolun mücadele alanlarından olan ligler sona erdi, kupasını kazanan ve bulunduğu lige veda edenlerin esame listesi duvara asıldı. Kupasıyla şov yapanların şen kahkahalarına, veda edenlerin gözyaşları karıştı. Covid-19 illetinin göz hapsinde, evde geçirdiğimiz zamanların en büyük eğlencesi tabi ki yine futbol oldu. Futbol oldu ama aynı Covid-19 futbolun gelir kapılarını büyük zararlarla da kapatmasına sebeb oldu.

KPMG Football Benchmark ekibi Avrupa'nın geride kalan sezonunu analiz etti. Ekibin hazırladığı "Avrupa Eliti" araştırmasının son raporunda Avrupa futbolunun en değerli 32 takımı belirlendi. Son beş yılda yüzde 44 değer kazanan 32 kulüp, covid-19 sebebiyle son bir yılda yüzde 15 değer kaybetti. Bir önceki yıla göre kulüplerin toplam değeri 6 milyar 100 milyon Euro kayıpla 32 milyar 600 milyon Euro olarak belirlendi. Avrupa futbolunun en değerli 32 takımı arasında Süper Lig'imizden Galatasaray ve Fenerbahçe yer alırken, son beş yıldır listede olan son şampiyon Beşiktaş ise liste dışı kaldı.

 

Listede ilk on takım şu sırayla yer almaktadır;

Real Madrid (İspanya)   Değeri 2 Milyar 909 milyon Euro

Barcelona    (İspanya)    Değeri 2 Milyar 869 milyon Euro

M.United  (İngiltere)      Değeri 2 Milyar 661 milyon Euro

B.Münih    (Almanya)   Değeri 2 Milyar 621 Milyon Euro

Liverpooll   (İngiltere)   Değeri 2 Milyar 284 Milyon Euro

M.City   (İngiltere)    Değeri 2 Milyar 170 Milyon Euro

Chelsea  (İngiltere)   Değeri 1 Milyar 875 Milyon Euro

PSG  (Fransa)   Değeri 1 Milyar 754 Milyon Euro

Tottenham  (İngiltere)  Değeri 1 Milyar 708 Milyon Euro

Juventus  (İtalya)   Değeri 1 Milyar 445 Milyon Euro

 

Listede

Galatasaray 27. Sırada 345 Milyon Euro ve Fenerbahçe ise 32. Sırada 184 Milyon Euro ile bulunmakta.

Kulüplerin değerlendirmeleri incelenirken göz önünde;

-              Son iki yılın personel gider ve gelirleri, teknik ekip ve futbolcuların maaşları orantısında kârlılık düzeyi

-              Kulüplerin facebook, instagram, twitter gibi sosyal mecradaki takipçi sayılarına göre popülerliği

-              Futbolcuların değerleri doğrultusunda sportif potansiyelleri

-              Televizyonlardan elde edilen yayın gelirleri

-              Kulüplerin stadyum sahipliği ve gelirleri takip edilerek yapılıyor.

 

Ülkemizde kulüplerimizin stadyum sahip olma hakları, o stadyumdan elde etmeye çalıştıkları gelirler ve bu gelirleri artırmak için sadece bilet fiyatına zam yapmayı çare bulmak gibi şahane fikirleri bilinmektedir. Yayın gelir hakları denilince covid sebebiyle düşmenin kaldırıldığı sezonda, takım sayısının fazlalığıyla daha fazla gelir elde etmesi gereken kulüplerin yaşadığı zararlarda bilinmekte. Evet! Covid-19 sebebiyle acıda olsa gördük ki! Kulüplerimizin maddi zararları artmıştır, bu zararların asgariye indirilmesi için ise açıkçası yeni reformlara ihtiyaç vardır. Peki bu yeni reformlar nasıl bulunmalı? Tabiki  başta iş UEFA'ya düşmekte, her kulüp kontrol altında tutulmalı ve fair-play kuralları tam uygulatılmalıdır.

UEFA bu yolda ilerlerken bizimde TFF olarak bu yolda eşlik etmemiz gerekli. Belirlenen limitlere takımların uyması sağlanmalı, taviz verilmemelidir. Bu sezon Covid-19 oldu hadi zararları yayın gelirlerini dağıtarak aynı zamanda da daha çok izlenme oranı sağlayıp, yayımcı kuruluşa kıyak yaparak bir yolda ilerlerseniz sonuç hüsran olur.

Nasıl bir hüsrandan bahsediyoruz; şöyle ki! Geçmiş sezonda düşmüş veya düşme tehlikesi yaşamış ama düşmenin kaldırılmasıyla adeta ipin ucundan dönmüş kulüplerin sanki hiçbir şey olmamış gibi yaptıkları transfer harcamalarıyla yine aynı tehlikeyi yaşayarak bir alt liglere düşmeleri gerçekleşince. Yaptıkları hatanın raporunu çıkarıp, derslerini almak yerine Süper lig'den 4, TFF 1. Lig'den 3, 2. Ligden 6, 3. Ligden 16 olmak üzere toplam 29 takımın "Küme düşme" bir kere daha kaldırılsın diyerek Ankara'ya sayın Cumhurbaşkanı'na taleplerini iletmek adına yola çıkacaklarını ilan ettiklerini duyarsınız.

Bu yola çıkmak, yürümek eylemi rahmetli Süleyman Demirel'in düşüncesindeki gibi demokratik bir yürüyüş değildir. Bu yürüyüş futbolun orta yerine bıraktıkları pisliklerini, duvarlara sıvama adına yapılması düşünülen bir eylemdir.

Bu eylem gerçekleşirse, yolların yürümekle ne kadar aşındığını ancak siyasi otoritenin bir kere daha futbol adına alacağı kararla göreceğiz.

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yazarın Diğer Yazıları