Koronavirüs pandemisinin ülkemizde kontrol altına alınmasıyla beraber yeni normalleşme dönemi başlayınca, aile olarak bu bunaltıcı tablodan çıkmak için tatil planları yapmaya başladı bile. Her ne kadar virüs çocuklarda erişkinlere göre daha seyrek görülüp daha hafif seyretse de, çocuklarımızla nasıl bir tatil planı yapmamız gerektiği hemen hepimizin zihnini kurcalıyor bugünlerde. Acıbadem Kozyatağı Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Elif Köşeli Şahin ile yeni normalde çocuklu ailelerin nelere dikkat etmesini konuştuk. Bakın Dr. Elif Köşeli Şahin ne tavsiyelerde bulundu...
Sakin yerleri tercih edin: Bu yıl tatilde en fazla dikkat etmemiz gereken konu sosyal mesafeyi korumak olmalı. Dolayısıyla çocuğunuzla yapacağınız tatil için kalabalık yerler yerine, daha az insanın olabileceği sakin mekanları tercih etmenizde fayda var. Eğer denize girebileceğiniz bir tatil yöresine gidecekseniz, mümkünse mavi bayraklı veya sahilinin temizliğinden emin olduğunuz yerleri seçin. Tatilinizi bir işletmede geçirecekseniz, rezervasyon yaptırmadan önce konaklayacağınız yerin bebek/çocuk dostu olup olmadığını sormayı ihmal etmeyin.
Kendi aracınızla gidin: Tatilinize uçak ve otobüs gibi toplu taşıma araçları yerine kendinize ait aracınızla gitmeniz virüsün bulaşma riskini düşürüyor. Uzun yolculuklarda sürücünün sürekli maskeyle solumasının sıcak havalarda baygınlıklara neden olabilir. Araçta yine sadece kendi aileniz varsa, tıpkı evinizde klima kullanmanızın sakıncası olmadığı gibi, araç kliması çalıştırmanızda da herhangi bir sakınca yok. Ancak havanın sadece doğrudan bebeklere veya çocuklara gelmemesine dikkat edin!
Havuz yerine denizi tercih edin: Virüs vücuttan dışkı yoluyla birkaç haftada atılıyor. Dışkının bulaşıcılığı konusunda henüz net kanıtlar olmasa da, ortak kullanılan havuzlar yerine denizi tercih etmeniz daha güvenli olacaktır. Klorlamanın virüsü inaktif hale getirdiği ve bu nedenle havuzların da güvenli olduğunu yönelik bazı görüşler olsa da, o oranda klorun bebek ve çocuklar için çok da faydalı olmadığını söyleyebiliriz.
El yıkamaya devam: Özellikle el yıkamanın tüm hastalıklara karşı en koruyucu önlem olduğunu unutmayıp tatilde de bu alışkanlığı sürdürmemiz gerekiyor. Dolayısıyla çocuğunuzun; araçtan indikten sonra, tuvalete girerken ve çıktıktan sonra, yemeklerden önce ve sonrasında, havuz, deniz ve oyun parkında ortak kullanım malzemelerine temas etmesinin ardından ellerini mutlaka doğru teknikle 20 saniye boyunca yıkamasını sağlayın.
2 yaşın altındaysa maske takmak çok riskli:
Özellikle 2 yaş altındaki çocuklarda maske takmak çok riskli. Çünkü solunum fizyolojilerinin farklı olması nedeniyle bu yaş grubunda maske takılması boğulma gibi son derece tehlikeli sonuçlara yol açabiliyor.
Birlikte spor yapın: Salgın nedeniyle son aylarda tüm aile bireyleri fazlaca hareketsiz kaldık. Hareketsiz yaşam bağışıklık sistemini en çok zayıflatan etmenlerin başında yer aldığı için yaz tatilinde çocuğunuzla birlikte düzenli spor yapmaya ayrıca zaman ayırmanız da çok önemli.
Uyku düzenini koruyun: Çocukların uyku düzeni tatilde de özenle sürdürülmeli. Çünkü geç saatte uyuyup yine geç saatte uyanmak ve bozulan uyku döngüsü, bağışıklık sistemini olumsuz etkiliyor.
Kırmızı ve mor meyveler çok önemli: Tatilde de öğün atlamayın, tek tip beslemeden kaçının, öğünlerde tüm besin gruplarını dengeli olarak hazırlayın. Pandemi sürecinde çocuğunuzun da hareketsiz kaldığını göz önünde bulundurarak fazla hamur işi ve fastfood tüketiminden de uzak durun. Böğürtlen, karadut, kiraz, çilek, üzüm ve erik gibi kırmızı ile mor renkli mevsim meyvelerine çocuğunuzun günlük beslenmesinde mutlaka yer verin.
Su içirmek için susamasını beklemeyin: Yaz mevsiminde sıcağın ve hava değişiminin zararlı olabilecek etkilerinden korumak için çocuğunuza susamasını beklemeden bol bol su içirmeyi asla ihmal etmeyin.
Her gün 30 dakika güneşlendirin: Güneş ışığının D vitamini başta olmak üzere çeşitli olumlu etkilerinden faydalanması için çocuğunuzun güneş koruyucu olmadan, günde 30 dakika kadar yüz, boyun, kol ve bacaklarının güneş almasını sağlayın. Güneşin tam tepede olduğu öğle saatleri çocukların ciltleri üzerinde son derece zararlı etkiler oluşturuyor. Sabah ve akşamüstü saatlerinde ise güneş ışınlarının fazla eğimli gelmesi nedeniyle güneşten yeterince faydalanmak mümkün olmuyor. Bu nedenle çocuğunuzu güneşlendirmek için 10.30-11.00 veya 14.00-15.00 saatleri arasını seçebilirsiniz.
