''Yanlış ve doğru hakkındaki fikirlerimizin ötesinde bir alan var. Sizinle orada buluşacağım. Çimenlerin arasına uzandığınızda, dünyanın doğru-yanlış fikirlerinize ihtiyacı olmadığını göreceksiniz." der Hz. Mevlânâ
Beşiktaş başkanı çok önemli bir sürecin son virajından dönerken takım hafta içi öyle bir demeçle ve aldığı kararla karşımıza çıktı ki! Ortalık toz duman oldu.
Süleyman Seba sonrasındaki üç başkanda istifa kararı alarak tası, tarağı toparlama yönünü seçerken doğru ne? Yanlış ne? Her şey birbirine karıştı.
Yönetim kurulu üyesi sayın Deniz Atalay; insanlar kulübü arıyor, gitme başkan diye! Ağlıyor demiş.
Halbuki aklı selim bir Beşiktaşlı ve yönetim kurulu üyesi insan, o arayanlara; Beşiktaş'ın mali tablosuna ağlayın derdi ve daha doğru olurdu açıkçası.
Başkana gitme seansları düzenleyenlerin arasında aslında hiç olmaması gereken iki grup insan var ki! Onlardan birisi teknik heyet diğeri ise futbolcular.
Başakşehir karşısında alınan son nefes puanı ile belki de Trabzon deplasmanında tekrar hayata tutunmak için çıkacağı karşılaşmaya fizik, psikolojik olarak hazırlanması gereken takımın başkanın evine "gitme seansı" düzenlemesi en azından abesle iştigal bir durumdur.
Sizin işiniz sahada Beşiktaş'ı, formayı, armayı temsil etmektir.
Bunun için profesyonel olarak imza atıyor ve karşılığında kimsenin bir arada görmeyi hayal bile edemeyeceği paraları alıyorsunuz.
Beşiktaş Başkanı Sayın Fikret Orman yaptığı olumlu işlerin yanında olumsuz işlere de imza atmıştır ki Beşiktaş'ı getirdiği bu son durum yaptığı yanlışların son halkasıdır.
Kendine gitme diyen teknik heyet ve futbolculara "siz çıkın sahada işinizi yapın!" demiş midir bilmiyoruz. Demiş ise "tebrikler" yok "bu işin medya reklamını" bu şekilde yapmışsa (bakın gitmemem için baskı var diyerek belki de kararından vazgeçecek) o zaman eyvah ki! Eyvah.
Beşiktaş adına her şey 26.09.2019 Perşembe günü yapılan yönetim kurulu toplantısı sonrasında belli oldu.
Toplantı sonrası seçim kararı alındı ve süreç başladı.
Süreç içerisinde adı başkanlık için geçenler veya bende adayım diyenlerden kim ne kadar ciddi göreceğiz.
Bu arada inanın ki! Beşiktaş adına ortaya çıkıyorum diyenlerin bir çoğu kendi reklamını yapmaktan öteye bir hareket içinde değildirler. Zamanında bu tür ortamların reklam değerini kendi lehine çevirenler şimdi sessizce kenardan izliyorlar.
Beşiktaş adına yanlış ve doğrular o kadar birbirine karışmış ki! Tüm camia allak bullak açıkçası, bu durumda kongre üyelerinin sağlam bir karar almasını engelliyor.
Bu kafayla Beşiktaş kendi adına Trabzon'da ne yapar? Açıkçası Başakşehir maçının gol atılma anı dışındaki Beşiktaş'ı, sonrasında alınan kararla başkanın kapısında bekleyen teknik heyet ve futbolcuları, onların ruh halini düşünürsek Trabzonspor böyle bir Beşiktaş'ı bi'daha kolay kolay yakalayamaz.
Hafta sonunun kazançlısı Trabzonspor olur. Beşiktaş ise o dakikadan sonra gelecek sezonu düşünerek en azından olumlu bir iş yapmış olur...
