Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Mehmet Eyüp Yardımcı

Mehmet Eyüp Yardımcı

Yazar

Yalancı dolma

Son zamanlarda her tv kanalında mantar gibi biten yemek programları var. Kimi yemek programları yemek tanıtımından uzak gelin, kaynana kavgalarına dönüşsede her şey yemek adı altında yapılmakta. Aslında çok zengin mutfak kültürümüz var.

Osmanlı mutfağı ayrı bir zenginlik, yurdumuzun her bölgesinin, ilinin, kasabasının kendisine özgü mutfağı ise başka bir zenginlik.

İşte! Bizim o zengin mutfağımıza özgün bir yemeğimiz var, adı "Yalancı Dolma".

Öyle adına bakıpta, adım başı yalan söylüyor gibi algılamayın, adının veriliş sebebi içinde et kullanılmamasıdır. Tarım bakanımıza göre, 2002 yılında kişi başı 6 kilo olan et tüketiminin 15 kiloya çıktığını beyan etmesinin ardından, tüketim boyutunda magazin sayfalarına taşınan Bülent Ersoy haberlerine baktığımızda varoş mahallelerde yaşamak zorunda kalan halkımızın Bülent Ersoy ile bu boyutta yarıştığını görüyoruz ki! (asgari ücretle geçinen bu insanların bu tüketimi nasıl yakaladığı dünya ekonomistlerinin çözmesi gerekli bir problemdir).

Yine aynı sayın bakanımız 2021 yılında et ithalatını da bitirmeyi hedeflediklerini beyan etti, hadi tekrar eski günleri hatırladık hani biz tarım ve hayvancılık ülkesi idik, ne oldu da hayvancılıkta ve tarımda dibi gördük şimdi tekrar yükseleceğiz? Nasıl yükseleceğiz? Hangi alanlara tarım yapacağız? Gibi kafamda deli sorular, çöz çözebilirsen.

Hadi biz tekrar Yalancı Dolma olayına dönelim hani şu içinde et olmayan, yalancı ve dolma sözcükleri Türkçeden ülkemizin birçok komşu ülkelerine girmiştir. Mesela Suriye'de yaprak dolmasına 'Yalancı' adı verilir.

Zengin mutfağımızdan, fakir futbolumuza dönüp bakarsak ülke futbolunun federasyon ve kulüpler birliği ve kulüp yönetimleri kadrolarında bulunan adına "yönetici" denilen şahısların aslında içinde et olmayan yalancı dolmadan farkı olmadığını görürsünüz.

Dolma yediğini zannedip pirinç ile şeker depolamanın adı damak tadı değildir sadece kendini kandırmaktır.

Futbolumuzda da son gelişmelere baktığımızda seyir keyfinden uzak izlediğimiz, idrar zoruyla yapılan lig yarışının sadece adının "futbol" gerisinin "yalan" olduğunun farkına varırız.

TFF'nin açıkladığı hangi limite, neye ve nasıl transferler yaptığı aşikâr kulübümüze en ufak bir sorgulama gelmez iken, TFF'nin bunu katmerleyip sunduğu buyrun daha da fazlasını yapabilirsiniz diyerek açıkladığı yabancı oyuncu ve kadro sayısı ne demek istediğimizin delilidir.

Seyircisiz oynama sürecinde bir tribün dolusu seyircinin içeriye nasıl alındığı açıklanmayacak bir başka olaydır.

Galatasaray, Mustafa Muhammed'i 1,5 sezonluğuna toplam 1 milyon 125 bin dolara kiralarken, bu futbolcu transferinin ardından çıktığı Fenerbahçe derbi maçında attığı gol ile zafere imza atarken alkış tufanına tutulmuş ama aynı Galatasaray'ın Eren Can Yardımcı isimli 2002 doğumlu genç futbolcusunu kendi kadrosunda bile oynatmaz iken nasıl oluyorda Eyüpspor'a 4 milyon 200 Bin TL'ye bonservis bedeli karşılığında transfer sihirbazlığı, hiç yaşanmamış olaylar defterine not düşülmüştür.

Aynı deftere düşülen diğer not ise bu transferi gerçekleştiren Eyüpspor Başkanı Murat Özkaya'nın Fenerbahçe-Galatasaray derbisinde Fenerbahçe Başkanı Ali Koç ile birlikte izlediğidir.

Bu olaylar gerçekleşirken, Beşiktaş'ın hakkını korumak üzere hamasi sözler söyleyen ve ardından Kulüpler Birliği Başkanlık koltuğuna oturan Ahmet Nur Çebi'nin ise koruduğu sessizlik tamamen anlamsızlıktır.

Ortalıktaki tüm yalancı dolmalara en güzel cevabı ise; "futbol saha çizgileri içinde kalırsa Beşiktaş şampiyonluğun en büyük favorisidir" sözüyle Josef De Souza vermiştir.

Benim kendisine tavsiyem ise bu cevabı önce kendi başkanına söylemesidir, bilinmez belki bu söz etkili olurda temsil ettiği koltukların hakkını vererek bir eylem gerçekleştirir.

 

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yazarın Diğer Yazıları