Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Hüseyin Movit

Hüseyin Movit

DİKKAT ETSENİZ İYİ OLUR

Yabancı dille eğitime öğrenciler de karşı

      Çağdaş ülkelerin hiçbiri yabancı dilde eğitim yapmıyor. Bu durum, sadece az gelişmiş ülkelerde ve sömürgelerde görülüyor.

Bazı okullarda eğitim yabancı dille yapılırsa Türkiye'nin dış dünya ile daha kolay anlaşacağı, Türkçenin bilim dili olmadığı, İngilizce ile daha iyi bilim yapılacağı yolundaki görüşler yanlıştır. Her ülkede bilim ancak o ülkenin kendi diliyle yapılabilir. Yabancı dille eğitim, eğitim bilimine de aykırıdır. Çünkü bir insan, dünyayı en sağlıklı biçimde ancak kendi diliyle algılayabilir ve anlatmak istediğini de en güzel kendi diliyle anlatabilir.

          Ülkemizin tanınmış üniversitelerinden biri olan ve eğitimi İngilizce yürüten ODTÜ'de yapılan bir araştırmada, öğrencilerin yabancı dille eğitimden memnun olmadıkları, buna karşı çıktıkları görülmüştür. İngilizce eğitim yapılan Boğaziçi Üniversitesinde de benzer görüşler öne sürülmekte, eğitim dilinin Türkçe olması savunulmaktadır.

Türkçenin bilim dili olmadığı görüşü

          Türkçenin bilim dili olarak yetersiz olduğu öne sürülüyor. Eksik yanları elbette vardır ve bu, her dil için söz konusudur. Peki, böyle bir durumda yapılması gereken şey, dilimizi tümüyle bir kenara atmak mıdır, yoksa kendi olanaklarıyla onu geliştirmeye ve zenginleştirmeye çalışmak mı? Yetersiz ve eksik diye dilimizi kendi kaderine bırakırsak, Türkçe bir bilim ve kültür dili olarak nasıl ve ne zaman gelişecektir?

          İşte hiç düşünülmeyen ve gelecek açısından büyük tehlike oluşturan sorun burada. Eğer dil duyarlığı ve dil bilinci bakımından sorumsuzluk böyle sürerse, Türkçe 14. yüzyıldaki durumuna düşecektir. O zamanlar ve Selçuklular döneminde aydınlar arasında bilim dili Arapça, kültür ve sanat dili Farsça idi. Türkçe sadece halk arasında konuşuluyor ve halk edebiyatı sanatçıları tarafından kullanılıp yaşatılıyordu. Ve dilimizin bu acı serüveni, yaşam savaşı, Tanzimat dönemine, özellikle 20. yüzyıl başlarındaki Millî Edebiyat Akımına kadar sürdü. Şimdi ise tehlike daha çok batı dillerinden gelmektedir.

Büyük ihmale uğramış olan Türkçenin durumuna çok üzülen 14. yüzyıl divan şairi Âşık Paşa günümüz diliyle şöyle dert yanıyordu: 

Türk diline kimse bakmaz idi

Türklere hiç gönül akmaz idi. (Prof.Dr. Cahit Kavcar, www.turkcenindirilisi.com )  

 

BUNLAR DA KISA KISA

* Dilek Torun, TRT Nağme, 14.03.2020/7.00: "Koronavirüs teşhisi kondu..."

Koronavirüs kuş olsaydı uçtuğu gibi konardı... Cümlenin doğrusu: "Koronavirüs teşhisi konuldu..." Hatayı editör yapıyor, kabak spikerin başında patlıyor!

* D. Mehmet Doğan, http://dergipark.org.tr : "İşte 93 harbi..."

"93 Harbi" tamlaması özel isimdir. Tamlananın büyük başlaması gerekir: "93 Harbi"

* D. Mehmet Doğan, http://tyb.org.tr , 22.04.2010: "Mute harbi"

"Mute Harbi" tamlaması özel isimdir. Tamlayanın ve tamlamanın büyük harfle başlaması gerekir!

* Erhan Afyoncu, Sabah, 31.10.2019: "Yunan sevdalısı batı mora Türkleri'ni katletti."

- Batı Mora özel isimdir iki kelimenin de büyük harfle başlaması gerekir. - Çokluk eklerinden sonra gelen eklerde kesme imi kullanılmaz! Doğru yazım: Türklerini

* FOX TV, erkek iç spiker, 19.03.2020/8.15: "... kareografiyle andı."

"Defile, müzikli gösteri vb. gösterilerdeki programın genel hatları" anlamındaki kelime "koreografi"dir. Sesi, Burak Birsen'in sesine benzettim!

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yazarın Diğer Yazıları