İnsanlığı geçen asırlarda tehdit eden ve binlerce insanın yaşamına malolan hastalıklardan biri de veremdir. Verem günümüzde de hâlâ insanlığı tehdit etmektedir.
Uzmanlara göre, dünya üzerinde iki milyar insanda gizli verem hastalığı vardır. Aktif verem hastalığı durumunda ise TB bakterileri aktif durumdadır ve enfekte ettikleri bireyleri hasta ederler. Bu durumdaki bireyler hastalığı çevrelerindeki kişilere yayabilir. Verem hastalığı, birkaç hafta içerisinde ya da yıllar sonra ortaya çıkabilir. Bu tür durumlarda üç haftadan fazla süren öksürük, kan tükürme, göğüs ağrısı, nefes alırken ağrı, öksürürken ağrı, yorgunluk, ateş, gece terlemeleri, titreme, iştah kaybı görülebilir.
Uzmanlara göre, tedavisi olmadan tüberküloz ölümcül olabilir. Tedavi edilmeyen aktif verem hastalığı genellikle akciğerleri etkiler, kan dolaşımına geçmesi durumunda, damar yoluyla böbrekler, omurga ve beyin gibi vücudun diğer organlarına yayılabilir. Organa göre farklı belirti ortaya çıkabilir. Verem kalbi çevreleyen dokulara bulaşabilir, bu da kalbin kanı düzgün şekilde pompalamasını engelleyecek iltihap ve sıvı toplanmalarına neden olabilir. Uzmanlara göre, bu durum ölümcül olabilir. Sağlıklı bir bağışıklık sistemi verem hastalığı bakterileriyle başarılı şekilde savaşır, ancak bireyin bağışıklık direnci düşükse vücut etkili bir savunma kuramaz. Bu da bağışıklık sistemini zayıflatabilir. Bunlar arasında HIV / AIDS, diyabet, böbrek hastalıkları, bazı kanser türleri sayılabilir.
Aşırı alkol ve tütün kullanımı bağışıklık sistemini zayıflattığı için verem hastalığına yakalanmak ve bu hastalığın yarattığı komplikasyonlardan dolayı ölme riskini artırır.
Ülkemizde Genişletilmiş Bağışıklama Programı çerçevesinde doğumdan iki ay sonra yani 3. ayın içinde BCG aşısı yapılması önerilir. Bireylerde hayat boyu sadece bir kez BCG aşısı kullanılması öngörülmüştür. Bebekler 3. ayını bitirmişse veya daha büyükse verem aşısı yapılmadan önce Tüberkülin deri testi yapılarak sonuç değerlendirilir.
Verem hastalığının yayılmasını önlemek için evde kalmak gerekir. Doktorun tavsiyesine göre hareket edilmelidir. Odalar havalandırılmalıdır. Verem mikropları küçük kapalı alanlarda daha kolay bulaşır. Hapşırınca ve öksürünce ağzı bir mendil ile örtmek gereklidir. Kirlenen mendilleri ayrı bir torbaya koyup atmak gerekir. Uzmanlara göre, ilaçların tamamını eksiksiz bir şekilde kullanmak, bireyin kendisini ve başkalarını verem hastalığından korumak için atabileceği en önemli adımdır.
