Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Hüseyin Movit

Hüseyin Movit

DİKKAT ETSENİZ İYİ OLUR

Uzun hecelerin sesletimi ve etki etmek üzerine

Arapçadan ve Farsçadan Türkçeye geçmiş kelimelerdeki uzun hecelerin yazımı, sesletimi (söylenişi) Cumhuriyet Dönemi boyunca bir sorun olarak gündemde kalmıştır. Bu durum, biraz da Türkçe kelimelerde uzun ünlü bulunmamasıyla ilgilidir. Yıllarca hecesi uzun olan kelimeler üzerine düzeltme işareti koymak isteyenlerle buna taraftar olmayanlarınlar arasında tartışmalar oldu. Sonunda hecelerden biri uzun olan dâhi dahi, mâni mani, hâlâ hala, rahîm rahim gibi şekilce birbirine benzeyen ve anlamları farklı olan kelimelerle konu sınırlandırıldı.

Çalışmalarımızda Doğu kökenli kelimelerdeki bu uzun heceleri zaman zaman dile getirdik ama konu özel olarak eğitim programlarına girmediği için söyleyiş bozuklukları devam etti. Türkçe Sözlük'e bakıp hecenin uzun mu, kısa mı söylenmesi gerektiği hususunda bir alışkanlık da olmadığı için -özellikle bugün için eskimiş- dalalet, hıyanet, tali, mucip, sakil, nihale, rayiha, sübut, taksirat gibi kelimelerin uzun heceleri televizyon yayınlarında kısa söylenmeye devam etti. Açık oturumlarda ise bunun örnekleri daha çok. Sunucu; bir haberi verirken bilinmeyen, tanınmayan kelimenin nasıl söyleneceğini önceden Türkçe Sözlük'e bakıp aslını öğrenmelidir. Şener Mete'nin Konuşturan Sözlük adlı çalışması da başvurulacak kaynaklardan biridir. Toplum karşısında konuşan, bir fikri savunan kişi, kelimelerin söylenişinde titiz olmalıdır. Son yıllarda devlet adamlarının dilinde epeyce Doğu kökenli kelime geçiyor. Bunların bir kısmı da hukuk terimidir. Bu bakımdan habercilerin bunları aktarırken doğru söylenişini önceden araştırmış olması gerekir. Bu durumun örneklerine zaman zaman rastlıyoruz. Bazen beyanatta bulunan bir yetkilinin yanlış seslettiği kelimeyi, sunucu haberinde düzelterek veriyor. Bu, sevindirici bir durumdur. Özellikle yayın organlarında uzun hecelerin kısa söylenmesi dikkate alınmalı, programlardan sorumlu olanlar bu tür söyleyişler üzerinde durmalıdır. İşin pek de kolay olmadığını biliyorum. Yakın yakin, kahır kahir gibi şekilce benzer kelimelerin anlamları ve söylenişleri farklıdır. Daha çok kahir ekseriyet sözü kahır ekseriyet biçiminde geçiyor. Kişi adlarında da bu durum söz konusudur. Hamit (hamdeden), Hamît (övülmeye değer) anlamlarında farklı kelimelerdir. (Prof. Dr. Hamza Zülfikar, Türk Dili)

 

BUNLAR DA KISA KISA

 

* Sabah, 08.05.2005: "Çünkü çarşambanın gelişi perşembeden bellidir."

Sabah editörleri ata sözünü çarpıtmış: "Perşembenin gelişi çarşambadan bellidir."

 

* Koray Düzgören, Yeni Şafak, 05.05.2008: "Farzımahal aynı Ergenekon..."

"Tutalım ki, sayalım ki, varsayalım ki" anlamındaki zarf, "farzımuhal" şeklinde yazılır. "Farzımuhal"i "farzımahal" (Tac Mahal) şeklinde kullanma hakkı Müge Anlı'ya aittir!

 

* Ersoy Dede, Twitter, 04.09.2020: "İlk randevumuz Pazartesi akşamı."

Gün, ay ve mevsim adları özel değildir; küçük harfle başlar. Topluma örnek olmak için, kurallara uymak gerekir!

 

* Ersoy Dede, Twitter, 05.09.2020: "Varolsunlar. Rabbim şifa versin.."

- Varolsunlar yanlış, var olsunlar doğru. - Rabbim yanlış, Rabb'im doğru var olmak: sağ olmak, yaşamak. (TDK) Topluma örnek olacak kişiler kurallara uymalıdır!, Takipçisi olacağız!

 

* Hıncal Uluç, Sabah, 05.09.2020: "Gözü kapalı, kör parmağım gözüne sunum olur mu?."

Buradan defalarca uyardık bir kere daha uyaralım: Deyimin doğrusu "Kör kör parmağım gözüne.*" * "Çok belli, göze batacak kadar ortada"

 

* http://iha.com.tr, 24.02.2011: "Müdavim hekim ve nöbetçi hekimin..."  Haber Ajansı, müdavi ile müdavim arasındaki farkı bilmiyor: Müdavim: Bir yere sürekli olarak giden -kimse-, gedikli) ile Müdavi: Hastaya bakan kimse.

 

*  Aziz Üstel, Star, 22.08.2020: "NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE!" Aziz Üstel de kesme imi konusunda kararsız! Doğru yazım: NE MUTLU TÜRK'ÜM DİYENE! 

 

*  Abdullah Çiftçi, CNN Türk, 14.08.2020/22.18: "Yenilebilir enerji..." Abdullah Çiftçi, "yenilenebilir enerji1 yerine "yenilebir enerji" diyor, hem de defalarca... 

 

 

 

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yazarın Diğer Yazıları