Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Şahin ŞİMŞEK

Şahin ŞİMŞEK

MERCEK

Üniversiteler Sorunu

Merhaba sevgili okurlarım,

Eğitimin bir milleti ileriye götürecek yegâne unsur olduğu hepimizin malumu. Fakat böyle beylik cümleler kurunca meselenin özü bazen kaçıyor. Eğitim aslında bir ülkede tepeden tırnağa her şeyi etkiler. Siyaseti etkiler, ekonomiyi etkiler, kültürü etkiler, sanatı etkiler, huzuru ve refahı etkiler. O yüzden eğitim dediğimizde aslında mesele aklımıza gelmeyecek kadar çok yere dokunuyor. Fakat "eğitimi düzeltelim" sözünü  yıllardır duyduğumuz için kulaklarımız alıştı ve aslında meselenin içi boşalmış oldu. Şüphesiz eğitim denince kademeler var, aşamalar ve seviyeler var. Biz bugün üniversiteler hakkında konuşacağız.

Peki nedir üniversite?

Hepimiz sayarız, "ilim irfan yuvasıdır", "bilimin üretildiği yerdir" vesaire. Bunlar elbette doğru. Peki bugünkü durum nasıl?

Ben söyleyeyim, içler acısı. Üniversitelerimiz dünyada listelere giremiyor, hocaların ürettiği çalışmalar yok denecek kadar az. Olanlar da Edirne'den dışarı çıkınca bir değer ifade etmiyor. Liyakatsiz kadrolar her yere dolmuş. Üniversite böyle, hocalar böyle, peki öğrencilerimizin durumu nasıl? Maalesef öğrencilerin durumu daha karmaşık.  Hem okumak, hem geçinmek hem de sonrasında iş bulmak derdindeler. Henüz 20'li yaşlarının başında bu dertlerle boğuşan milyonlarca gencimiz var. Hadi burs buldun okudun mezun oldun, iş ne olacak?

Sözün özü mutsuz bir gençliğimiz var. Ben hep gençleri iyi anlamak gerektiğine inanırım. Bu siyasette de böyledir. Kaldı ki 2023 seçimlerine girerken Z kuşağı dediğimiz 2000 sonrası gençlerin sayısı 6 milyonu aşıyor. Bu bir seçimin kaderini belirleyebilecek bir rakam… İşte o yüzden de herkesin gözü gençlerin üzerinde. İçeride ve dışarda herkesin. Herkes gençler kendi tarafında olsun diye uğraşıyor. Siyasi propagandalar bile Twitter'dan Facebook'tan Youtube'tan vidyolarla yapılmaya başlandı artık. Hal böyle olunca gençler de manipülasyona açık oluyor elbette.

 

*

Değerli okurlarım

20'li yaşlarınızdaki halinizi şöyle bir düşünün. O gençlik heyecanıyla her yere çekilebilir insan. Hele ki herkes üzerinde böyle propaganda yapıyorsa ve sizden medet umuyorsa… İşte yazımızın başında üniversitelerden bahsederek başlamamız da boşuna değil. Üniversiteler bu manipülasyonun en büyük merkezleri… Böyle yerlerde her türlü ideoloji, düşünce ve siyaset döndürülmeye çalışılıyor. Çünkü çok elverişli alan, ver coşkuyu gence kullan istediğin gibi.

Biliyorsunuz, ülkemizin en önde gelen üniversitelerinden birinde tamı tamına 11 aydır süren protestolar var. Cumhurbaşkanımız Ocak ayında buraya bir rektör ataması yaptı. Önce üniversite ayağa kalktı, sonra ülke. Öğrenciler, hocalar her gün eylem yaptı. Bir sürü gerekçe söylediler. Atamayı Cumhurbaşkanımızın yapmasının yanında, atanan kişinin liyakatli olmadığını söylediler, üniversitenin dışından olduğunu söylediler, partili olduğunu söylediler. Böyle seçkin bir kurumun bozulmasının sadece üniversiteye değil ülkeye de hasar vereceğini söylediler. Şöyle veya böyle 8 ay sonra Cumhurbaşkanımızın talimatıyla bu rektör görevden alındı. Şimdi ise kendisinin vekili rektörlük görevine devam ediyor. Ama öğrenciler ve hocalar protestolarını sürdürüyor. İstedikleri ise kendilerinin seçeceği, seçimle belirlenmiş bir rektör. Aldığım bazı bilgilere göre, işlerine son verilen hocalar var ve üniversitede karışıklık devam ediyor. Velhasıl, durum bu. Şüphesiz ki gençler fikirlerini söyleyebilirler. Belki haklı da olabilirler. Kaldı ki Cumhurbaşkanımız da bir lüzum görmüş ve bu konuda gerekli işlemi yapmış. Fakat bu protestolar rahatsız olduğumuz görüntülere de sahne oldu. Aralarına o hepimizin bildiği marjinal gurupların karıştığı eylemler de gördük. Bu marjinaller yamanmayı sever… Nerede bir kalabalık görseler hemen ucuna yamanıp kendi sloganlarını atıp sanki o kalabalık onlar için toplanmış gibi yaparlar. Sanki o eylem babalarının eylemiymiş gibi algı yaratırlar. Kendileri hiçbir zaman böyle kalabalıklar toplayamazlar çünkü kapasiteleri yoktur.

İşte bu sülük zihniyet oradaki aklı başında ve vatanını milletini seven genç kardeşlerimize de zarar veriyor. Üniversitelerde yüzde 90'a yüzde 10 gibi bir oranda kalan bu marjinaller ortalığı karıştırmaktan başka bir işe yaramıyor. Bunlar hep böyleydiler. Bunlar bu ülkenin karışık olduğu altmışlı yetmişli yıllarda da farklı değildi. Varsın olsunlar. Biz umalım ki feraseti yüksek aklı başında gençlerimiz bunlara tenezzül etmeden vatanlarına milletlerine hayırlı kişiler olarak yetişsinler.

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yazarın Diğer Yazıları