Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Şahin ŞİMŞEK

Şahin ŞİMŞEK

MERCEK

Üç Aylar'da kendimizi muhasebe etmek…

Değerli okurlarım, idrakine eriştiğimiz mübarek Üç Aylar'dan her birinizi en kalbi duygularımla selamlarım. Bugünkü yazımızda hem günlük dertlerimizin bize zaman zaman unutturduğu İslami yaşama biçiminden hem de Üç Ayların faziletlerinden bahsedeceğiz…

Sevgili kardeşlerim, Yüce dinimiz İslam aslında bir yaşam biçimidir. Yani yalnızca belirli ibadetleri yerine getirip tamamlayabileceğiniz bir maddi-manevi yükümlülükler bütünü değildir. İslam'ın diğer dinlerden ya da inanç sistemlerinden farkı İslam'ın kişinin baştan aşağı bütün yaşamını düzenlemeye talip bir mekanizma olmasıdır. Sattığınız maldan, keseceğiniz kurbanın dağıtılma oranına kadar her şey net bir şekilde belirlenmiştir. Yani haftada bir kez ziyaret edip geri kalan hayatınızda serbest bir şekilde yaşamak anlamına gelmez. Bu noktada İslam da namaz ibadetine dayanır ve günü kapsayacak şekilde beş defa düzenlenmiştir. Gün içinde en az beş defa Allah'ı anmak, aslında doğrudan insanın gününü ve davranışlarını şekillendirmektedir. İslam'ın yalnızca günlük ibadetlere, hatta haftada bir Cuma'ya gitmeye indirgenmesi onu hayatlarımızın olması gereken düzenini hatırlamaktan bizi maalesef alıkoymaktadır…

Üç Aylar ise İslam'ın insanlara sunduğu bir fırsat dönemidir. Bu dönem müminlerin ruhen ve bedenen yenilenmeleri için sunulmuş bir imkandır. Manevi ve dini duyarlılığın kapıları bütün yoğunluğuyla müminler üzerine açılır. Onlar için kendilerini muhasebe etme, yaşamlarını sorgulama, kendilerini doğru yola çekmeleri en güzel zamanlardır.

Üç Aylar diye andığımız ve İslam kültürünün ayrılamaz bir parçası haline gelmiş aylar Recep, Şaban ve Ramazan aylarıdır. Hadislerden öğrendiğimize göre, bu mübarek aylar İslam'ın ilk dönemlerinden itibaren çok önemsenmiştir. Bilindiği üzere Ramazan ayı yüce kitabımız Kur'an-ı Kerim indirilmeye başlandığı için İslam'ın en mübarek ayı anılmıştır. Bu bakımdan Recep ve Şaban ayları, mübarek Ramazan ayına yapılan hazırlıktır. Bu aylarda tutulan Üç Aylar orucunun da kişiye hem fiziksel hem de manevi olarak Ramazan ayının faziletlerinden en güzel şekilde yararlanabilmesi için bir imkan olarak İslam kültürüne yerleşmiştir.

Peygamberimizin de tüm ay boyunca olmasa da Recep ve Şaban aylarında nafile ibadet niyetine oruç tuttuğu Buhari ve Müslim gibi sahih hadis kaynaklarında rivayet edilmektedir. Tıpkı bugün olduğu gibi Üç Aylar, 1400 yıldır bir fırsatlar ayı olarak müminler tarafından en hayırlı şekilde değerlendirilmeye çalışılmıştır.

Bunun yanı sıra Üç Aylar'ın günümüze ulaşabilmesinin sebeplerinden biri de Türk-İslam kültürünün bu mübarek aylara verdiği önemdir. Türk-İslam kültüründe bugün bir gelenek haline gelmiş Regaib, Mir'ac ve Berat kandilleri de Üç Aylar içinde bulunur. Bugün hala uygulanan mevlit geceleri, mahya geleneği ve o gecelerin manevi yoğunluğuna uygun yapılan ibadetlerle bu mübarek günler müminler tarafından hayırlı şekillerde değerlendirilmektedir. Şüphesiz bunlar bize hem hakikati, hem de Kur'an-ı Kerim'in bahsettiği en hayırlı istikamet olan sırat-ı müstakim'i hatırlatan en güzel zamanlardır. Rabbim bu mübarek zamanlarda ihlaslı kullarının yaptığı gibi ona yaraşan şekilde ibadet etmeyi nasip etsin, edilmiş ibadetlerimizi de kabul etsin.

Dünya işlerinin stresten strese, dertten derde soktuğu günümüz dünyasında İslam'ın sunduğu faziletleri hatırlamak ve onlara göre yaşamaktan başka bizi kurtarabilecek olan nedir?

Kalın sağlıcakla.  

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yazarın Diğer Yazıları