Merhaba değerli okurlarım, bugün köşemize yalnızca Müslümanların değil tüm insanlığın ortak değerlerinden biri olan Adem Tepesi'ni taşıyacağız.
Adem Tepesi Sri Lanka'da bulunuyor ve her yıl yüz binlerce kişi tarafından ziyaret ediliyor. Bilindiği üzere Sri Lanka, Hindistan'ın hemen yanında Hint Okyanusu'nda bulunan, birçoklarına göre Hint Okyanusunun İncisi olarak adlandırılan bir ada ülkesi. Aslında çoğumuz Sri Lanka'yı eski adı Seylan olarak duymuşuzdur. Bu bakımdan çay üretimiyle dünyaca bilinen bir ülkedir. Köklü bir geçmişe sahip olan Sri Lanka, bugün 22 milyonu aşan nüfusu ve büyüyen ekonomisiyle Güneydoğu Asya bölgesinin öne çıkan ülkelerinden biridir.
Şüphesiz Sri Lanka'nın öne çıkmasında genişleyen ekonomisi kadar sahip olduğu turizm kapasitesi de belirleyici olmaktadır. Yazımıza başlığını veren Adem Tepesi adanın en başta ziyaret edilen yerlerinden biridir. Ülkenin başkenti Kolombo'nun doğusunda bulunan Adem Tepesi, 2400 m yüksekliğe sahip bir dağın zirvesinde bulunur. Fakat onu eşsiz yapan bazı özellikler vardır. Öyle ki hem Sri Lanka'da nüfusun %70 civarında çoğunluğunu oluşturan Budistler tarafından, hem %12'lik bir kesim olan Hindular tarafından, hem %10'luk Müslümanlar tarafından, hem de %7'lik Hıristiyan nüfus tarafından saygı duyulan bir mekandır. Bu dinlerin hepsinin mensupları burayı kutsal bir mekan olarak sayar ve değer gösterirler.
Adem Tepesi'nin en ilginç yanı şüphesiz ki hikayesidir. Buradaki dağın tepesinde 1,5 metrelik bir ayak izi bulunur. Budistler ve Hindular buradaki dev ayak izinin Buda ya da Şiva'ya ait olduğuna inanır ve burayı kendilerine göre kutsal sayarlar. Müslümanlıkta ise buradaki ayak izi tüm insanlığın babası, ilk insan ve ilk peygamber Hz. Adem'e (a.s.) aittir. Peki buraya neden Adem Tepesi denmektedir?
Hikayeden kısaca bahsedecek olursak, bilindiği üzere Hz. Adem ve Hz. Havva ilk insanlar olarak yaratıldıklarında cennette yaşamaktaydı. Allah (C.C.) onlara cennet bahçesindeki sonsuz sayıda nimetten faydalanma imkanı vermişti. Fakat bir ağaca yaklaşmayı yasaklamıştı. Bir gün şeytan çıkageldi ve Hz. Adem ile Hz. Havva'nın yanına yaklaşarak onları bu ağaçtan yemeleri konusunda cezbetti. Tabii ikna etmesi kolay olmadı. Ve şeytan vesveselerine şöyle devam etti: "Ben cennetten kovuldum çünkü bu ağacın meyvesinden yiyerek ölümsüz oldum. Size de ölümsüzlüğü vaad ediyorum. Bu ağacın meyvesinden yiyin ve ölümsüz olun." O noktada Hz. Adem nefsine kapıldı ve eşi Hz. Havva ile beraber meyveden yedi. Böylece cennetten kovuldular. Anlatılır ki, Hz. Adem dünya üzerinde bugün bahsettiğimiz yer olan Sri Lanka'ya indirildi. İşte Adem Tepesi de Hz. Adem buraya indirildiği için bu adla anılmakta. Bir başka deyişle burası dünyada yaratılan ilk insanın ayak bastığı ilk toprak parçası olma özelliğini taşıyor.
Sri Lanka içinde barındırdığı farklı din ve milletleri işte böylesine ortak değerlerle birbirine bağlıyor. Bugün Budist de olsanız, Hindu da olsanız, Hıristiyan ya da Müslüman da olsanız, hatta yalnızca turist bile olsanız burası sizin için önemli, değerli ve saygı gösterilmesi gereken bir yer oluyor. Zaten ülkenin adı da bunu kanıtlar nitelikte konulmuş: Sri Lanka yani "Kutsal Toprak". Tarih boyunca İngiliz, Portekiz ve Hollanda sömürgelerinden çok çekmiş olan bu güzel ülke, 1970'li yıllara kadar da iç savaş belasıyla boğuşmuş. Fakat 1972 yılında bağımsızlığını elde ettikten sonra kalkınma atılımlarını ve demokrasisini güçlendirme yoluna gitmiş. Bugün de ülkede yukarıda saydığımız etknik gurupların parlamentoda nüfusları oranında temsil edildikleri bir sistem yürütülüyor. Bu noktada kabinede dört Müslüman bakan, parlamentoda ise 200 milletvekili içinden 20 Müslüman vekil bulunduruluyor.
Özet olarak dersek, ister Seylan, ister Serendîb, isterseniz Sri Lanka deyin; bu güzel topraklar ve Adem Tepesi sizi tüm heybeti ve görkemiyle din, dil, ırk fark etmeksizin selamlayacaktır. Hint Okyanusunda bir damlayı andıran görüntüsüyle Sri Lanka, tıpkı İstanbul gibi, tıpkı Anadolu gibi farklı din ve milletlerin kesişim noktasıdır.
Allah'a emanet olun. Kalın sağlıcakla
