10 Yılı aşkındır spritüel alanda dönüşüm yolculuğuma devam ediyorum. Yolculuğum sırasında kendi içselliğimi bulmama katkı olacak bir çok eğitimi hayatıma dahil ederek farklı tekniklerin gücünü öğrendim.

Bunlardan beni en çok yukarı taşıyan yöntem, 1990 yılında Gary Douglas tarafından kurulan ve son 20 yılda Dr. Dain Heer'in katkılarıyla geliştirilmiş olan Access Consciousness (Bilince Erişim) eğitimleri oldu. Birçok teknik ve metodolojiyi içinde barındıran bu eğitim, zihnimizde, bedenimizde, duygularımızda ve hayatımızda farkındalık, değişiklik ve gelişim sağlamak amacıyla tasarlanmış araçlar, süreçler, teknikler ve düşüncelerden oluşmuştur.

İşte bu eğitim alanının içine girdikçe kendimi soruların sihirli dünyasında bulmaya başladım. Daha önce hiç fark etmediğim detayları görmeye devam ederken, daha bilinçlenme yolunda ilerlemeye ve aslında bilgelik kavramının da ne olduğunu daha iyi anlamayı fark ettim.

Bu araçlardan bir tanesi de SORU SORMAK. Evet, yanlış okumadınız soru sormak. Soruların hayatımızda sonsuz olasılıklardan sihir yarattığının acaba ne kadarını biliyoruz?

Her yazımda vurguladığım önemli bir kuralı burada yeniden hatırlatmak istiyorum. “Bakış açımız realitemizi oluşturur”. Ben neye inanırsam onu yaratırım bu hayatta” işte bu düşünceden yola çıkarsak eğer, soruların da bu reailetede bizim daha önce hiç bilmediğimiz ve fark etmediğimiz sonsuz olasılıklardan kapıları araladığını söyleyebiliriz.

Çünkü şimdiye kadar bildiklerimiz her zaman sınırlı bir alan yaratmıştır. Bildiklerimizle sadece biliyor oluruz. Doğduğumuz günden beri öğrendiklerimizle sınırlı bir bakış açımız var olmuştur. Hâlbuki bilmediklerimiz? İşte, bu alan sonsuz ve sınırsız bir alan. Olasılıklar denizi. Her şey ve hiçliğin arasında olan bütün sonsuzluk.

İşte bu alanın enerjilerini kendi realitemizde tezahür ettirebilmemiz için soru sormalı ve daima soruda kalmalıyız. Çünkü soru alan açar cevap bizi limitte bırakır.

Peki, nasıl sorular sormalıyız? Tabii ki güçlü yaratım yapacak sorular. Dünyanın en başarılı CEO’ları şirketlerini yönetirken her zaman soru sorarlarmış ve soruda kalırlarmış. Asla hiçbir şeyin cevabını bildiklerini iddia etmezlermiş.

Şimdi her bir okuyucuma katkı olacağını düşündüğüm bazı soruları burada sizinle paylaşmak istiyorum. Gününüze bu sorularla başlamak neye benzer?

• Bugün hangi güzel gelişmeler beni mutlu edecek?

• Bugünün bana hediyeleri nelerdir?

• Bugün hangi mucizeler benimle olacak?

• Hedeflerime kolaylıkla ulaşmayı seçsem hayatım nasıl değişir?

• Henüz bilmediğim hangi gelir kaynaklarım var?

• Bugün daha önce imkânsız olarak tanımladığım neleri şimdi gerçekten hayatımda oluşturmak için seçebilirim?

Bu soruları sordukça kendinizde olan hafifliği hissettiniz mi? Bu sorular yaratım yapan sorulardır. Bunların cevaplarını vermeyin. Sadece soruda kalın. İnanın o günün mucizelerinin nasıl oluştuğunu ve nasıl bir sihir yarattığına inanamayacaksınız.

O zaman yazımı her zaman hayatımızda kullanabileceğimiz iki soru ile bitirmek istiyorum.

Bundan Daha iyi nasıl olur? ve Başka neler mümkün?

Bakalım bugün buradaki farkındalığınız ile hangi muhteşem hayatı yaşayacaksınız?

Mucizelerle dolu gününüz olsun…..