Hayata bir de arka pencereden bakmayı denediniz mi hiç?

Şimdi soracaksınız "neymiş bu arka pencere?" diye. Yani sahnenin diğer yüzü. Büyük resimdeki görüntü. Bilinmeyeni bir projeksiyondan görebilmeyi..

Hiç uzatmayayım. Geçenlerde iş yerinden bir arkadaşım bir çok zihin eğitimi aldığımı bildiği için yanıma geldi ve "Beni analiz eder misin" dedi.

Açıkçası o kişinin frekansına bağlandığımız an o kişi hakkında bütün bilgiler size doğru akmaya başlar. Olağanüstü değil mi? Ancak aslında bu özellik hepimizde mevcut ve gayet de normal bir şey.

Tabii ince çizgi şu; siz kendinizi ne kadar o frekansın içinde serbest bırakabilirseniz, o kadar bilgi alabilirsiniz. Yani yine engeller kendimizde.

Şimdi bu ne demek?

Daha farkındalıklı olarak kişilere ve insanlara bakabilmek demek.

Zihin gücünüzün sınırları olmazsa neleri daha keşfedebildiğinizi görebilmek demek.

Hatta mucizelerden de öte bir realitenin içinde VAR OL''a bilmek demek,

Karşı tarafı daha empatik algılayabilmek demek,

Hatta hissetmekten de öte zihin gücünüzle karşınızdaki kişilerin sağlık durumları dahil bir çok sıkıntılarını çözebilme yeteneğine sahip olmak demek,

Ama en önemlisi tüm bunları yaparken diğer insanlarla BİR ve aynı OL''duğumuzu da görebilmek demek.

Yeteneklerinizi egodan değil de sevgiden işleyen bir enerjiyle uyguladığınızda kendinizde oluşan dinginlik ve huzurun da farkına varabilmek demek.

İşte bu nedenle her zaman kendimize şu soruyu sormalıyız:

"Gerçek ben kimim? İçinde bulunduğum realitenin ötesinde VAR OL''mayı deneyimlersem, acaba daha önceden yapamadığım neleri yapabilir, fark edemediğim neleri fark edebilir, göremediğim neleri görebilirim? Bunun için neler mümkün?"

Sonsuz realitelerden işlemeniz dileğiyle...