Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Mehlika Figen Yazar

Mehlika Figen Yazar

Sonsuz Bilinç

Sizi sınırlayan ve kısıtlayan inançlardan özgürleşmek

Bazen "Neden hep aynı sorunlar beni buluyor?" dediğiniz oldu mu?

Ya da sizi hep kötü hissettirecek davranış şekilleri, bazen sürekli para kaybederiz. Bir yerden kazanırken bir bakarız ki ani bir harcama çıkar ve paramızı oraya akıtmak zorunda kalırız. Ya da hep aynı karakterde kadınlar ya da erkekler çıkar karşımıza. Ya da elimizi attığımız işler batar. Ne kadar diyet yapsak da yine de bir türlü kilo veremeyiz ve zayıf ve sağlıklı bir vücuda sahip olamayız. Bu örnekleri çoğaltabiliriz.

Genelde bu tür tesadüflere bizler talihsiz şans ya da kader deriz. Nedense hep bizi bulur bunlar. Eğer siz de bu şekilde düşünen kişilerdenseniz bu yazımı okumanızı tavsiye ederim. Öncelikle evrensel yasalar dedik. Bu yasaların bir tanesi de çekim yasasıdır. Yani benzer benzeri çeker. Bizler anne karnından itibaren başlayarak küçük yaşlar da dâhil olmak üzere (süt dişleri dökülene kadar) oluşturulmuş inanç kalıpları doğrultusunda kendi gerçekliğimizi oluşturarak yaşayan canlılarız.  Şimdi bu cümleyi örneklerle açıklayalım. 

ÖRNEK OLAYLAR

Anne çocuğuna "Çok yemek yersen seni daha çok severim" şeklinde söylediği bir cümleyi çocuk o anda içselleştirirse bilinçaltında bir inanç kaydı oluşturur. Bu inanç "Çok yemek yersem annem beni çok sever" şeklindedir. Tabii çocuk büyür artık yetişkin olur. Elbette annesinin onu yemek yeme dışında da sevdiğini bilir ancak diplerde o kayıt var olduğu için yetişkin olan çocuk çok yemek yeme gibi bir alışkanlık edinir. Durmadan yer. İştahına engel olamaz. Hatta diyet yapar, spor yapar ancak bedeni sürekli şişmanlar. Çünkü diplerde gizli kalmış bir kayıt vardır. Sevilmesi için yemesi gerekiyordur.

Size küçükken çalışır derslerinizde iyi notlar alırsanız, hayatta başarılı olacağınız söylendi mi? Bu sizin beyninizde yapılan ve iyi notlar almayı hayatta başarıyla eş tutan bir kayıttır. Eğer notlarınız orta seviyelerde olursa bu kayıt sizi hayatta orta seviyede başarılı olmaya yönlendirecektir.  Böylece orta seviyede not alanlar her zaman hayatta orta seviyede başarılı olmayabilirler veya insanlar çok yiyerek büyümezler.

                Küçük çocuklar her şeye dokunarak, koklayarak, ağızlarına götürerek öğrenir. Diyelim ki bir çocuk "para"yı da aynı şekilde ağzına götürürken annesi görür ve çocuğun ağzında parayı alır ve "bu pis bir şeydir sakın bunu elleme" der. Diyelim ki çocuk bunu birkaç defa yapar ve annesi de ellerine vurarak "bu pis, sakın elleme" der. Ve çocuk "Para pistir" inancını zihnine kaydetti, bu çocuk büyüdüğünde paranın pis ve ellenmeyen bir inancına sahip olacağı için hayatta paradan hep uzak kalacaktır. 

                Bunların dışında benzer durumlar başımıza hep gelmiştir.

·              "Zengin olmak için bu fabrikada ölesiye çalışmam gerekiyor"

 

·              Asansör korkusu klostrofobi 3 yaşındayken dolaba kapatılmış ve uyumazsa burada kalacak ve canavar gelecek denilen bir çocuğun kayıtları.

 

·              Savaş sonrası sendrom yaşayan insanlar.  Kötü olaylar da bağlantı kurarlar beyinde.

 

·              Küçük çocuklara mutsuz olduklarında çikolata verilir. Burada çikolatayı alan çocukta bir kayıt oluşur. Çikolata= mutluluk. Böylece çocuk büyüdüğünde kendini her yalnız ve mutsuz  hissettiğinde çikolata yiyecektir.

 

Daha önce de bahsettiğimiz gibi bilinçaltımız olumlu, olumsuz, gerçek veya gerçek olmayan düşünce arasındaki farkı bilemez. Bilinçaltımız bizim ona verdiğimiz düşünceyi gerçekmiş gibi kabul eder ve onu hedef alarak gerçekleştirir ve bizim niyetlerimizi zekice yorumlamaz. Bizden aldığı bilgileri depolar. Tek yaptığı bizleri korumak için mekanizma oluşturmak olur. İşte burada Bilinçaltımızın çok güçlü olmasıyla birlikte ilkel bir mekanizma şeklinde çalıştığını da fark edebiliriz. Eğer yanlış bir kodlama oluşturulursa hayatımızın yönü de o programlama doğrultusunda oluşur ve böylece hayatımızda bazı döngü olaylar yaşamaya başlarız.

                Güzel haber bu kayıtlarımızı düzeltebiliriz. Nasıl mı?

                Öncelikle yaşamda huzurlu ve mutlu olabilmek için bize acı veren ve bu günümüzü etkileyen veya daha başarılı olmamızı engelleyen yanlış inançları veya eski programları değiştirerek. Bu programları/inançları değiştirebilmemiz için eskiden programların yapıldığı/ inançların kaydedildiği frekansta, yani alfa seviyesine gidip eski programlar/inançların yerlerini, yeni programlarla/inançlarla değiştirmek gerekir.

                İşte bu frekansta negatif olan kayıtların yerine olumlu düşünce kayıtları oluşturduğumuzda yeni programlamamızı da gerçekleştirmiş olursunuz. Sizinle yapacağımız bu çalışmalar sonunda sizi engelleyen kayıtlardan kurtulmuş ve hayatınızda olumlu dönüşümlerin tohumlarını ekmiş olursunuz.

Unutmayın geçmişi geri getiremeyiz. Geçmiş geçmişte kalmıştır ve sadece hafızamızda anı olarak hissederiz. Ancak o anıları ve kayıtları değiştirerek geçmişle ilgili yaşananlara yeni bir bakış açısı oluşturabiliriz.

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yazarın Diğer Yazıları