Değerli okurlarım bu haftaki makaleme başlamadan evvel önce kutlu doğum haftası nedeniyle tüm eş dost ve siz değerli okurlarımın bu gecenin hürmetine bağışlanmasını niyaz ediyorum. Bu hafta makalemi Sevgili Peygamberimizin ahlakı ile ahlaklanmanın ne kadar faziletli ne kadar gurur ve onur verici bir duygu olduğundan bahsedeceğim. Ayrıca Sevgili Peygamberimizden bahsedeceğim.
*
Ya Resulallah, Sen hayattayken herkes canını sana feda edecek kadar seni severdi, bir dediğini ikilemezlerdi. Ölümüne sana teslim olmuşlarken bile sen kimseye yük olmamak için, kendi işini kendin yapardın. Oysa sen isteseydin yüzlerce cariye yüzlerce köle emrinde oludu. Ama sen hep mütevaziliği ve sadeliği seçtin. Bizler senin bu ahlakını çok ama çok sevdik.
Ya Resulallah bir gün Mekke'de kuşu ölen bir çocuğun üzüntüsünü hafifletmek için o çocuğun evine taziyeye gitmiştin. O çocuk ne kadar mutlu olmuştu. Hani bir gün Mekke'yi fethetmeğe giderken yolun ortasında yeni doğum yapmış bir anne köpek ve yavruları için koskoca ordunun yolunu değiştirmiştin. Senin bu ahlakını çok ama çok sevdik.
Ya Resulallah hani bir gün Habeşistan diyarından köle olarak Mekke'ye gelip iman ile şereflenen Bilal-i Habeşi yanına gelip, Ya Resulallah benim çocuğum yok, ardımdan bir fatiha okuyacak kimsem de olmayacak" diye ağladı. Hz. Bilal'i, "Üzülme! Ya Bilal Ümmeti Muhammed her ezandan sonra sana fatihalar okuyacak" diye teselli edişini çok ama çok sevdik.
Ya Resulallah, bir gün Mescid-i Haram'da Ebu Hureyre hazretleri, sizin oturarak namaz kıldığınızı görünce sebebini merak ederek sorar: "Ey Allah'ın elçisi, hasta mısın?" sorusuna, "Hayır, açım!" deyişini içimi acıtsa da gözlerimi yaşartsa da ne mutlu ki senin gibi bir peygamberin ümmetinden olduğum için çok mesut ve bahtiyarım.
Ya Resulallah, Hz.Hatice'ye düğün için hediye ettiğin gülleri sevdik. "Hatice'nin sevgisi benim rızkımdır." deyişini sevdik. "Beni nasıl seviyorsun?" diye soran Hz. Ayşe'ye, "kördüğüm gibi" cevabını çok sevdik. Ve zaman zaman "kördüğüm ne alemde?" sorusuna, "ilk günkü gibi" deyişini sevdik.Ya Resulallah biz sevmeyi ve sevilmeği senden öğrendik.
Ya Resulallah, seyyidlerin anası sevgili kızın Hz. Fatma, her yanına girdiğinde ayağa kalkıp karşılamanı, "hoşgeldin kızım" diye öpmeni, elinden tutup, yanına oturtmanı sevdik. Hz.Ali ile Hz. Fatma'yı evlendirirken ikisini karşına alıp, "Ey Ali, kızımı sana cariye olarak veriyorum, ama unutma, sen de onun kölesisin" deyişini sevdik.
Ya Resulallah, Mirâc'a çıktığında, Allahü Teala, "Seni ne ile şereflendireyim?" dediğinde, "Beni sana kullukla şereflendir" deyişini sevdim. Yine Mirâç'ta, "İste! Ne isteğin varsa vereyim" dediğinde, secdeye kapanıp gözyaşlarıyla "Senden ümmetimi istiyorum" deyişini sevdim. Yüce Dost'a giderken, "Sizi kevser ırmağı başında bekleyeceğim. Bana kavuşmak isteyen, elini ve dilini kötülüklerden çeksin." deyişini sevdik.
Ve Rabbimizin, "Andolsun size kendinizden öyle bir peygamber gelmiştir ki, sizin sıkıntıya uğramanız O'na çok ağır gelir. O, size çok düşkün, müminlere karşı çok şefkatlidir, merhametlidir. (Tevbe-128) ayeti kerimesinin deyişiyle, seni çok ama çok sevdik.
Ve Rabbimizin, "Şüphesiz ki, Allah ve melekleri, Peygambere çokça salât ederler (överler, yüceltirler). Ey müminler! Siz de O'na salavat getirin ve tam bir teslimiyetle selam verin."(Ahzab-56) ayetinin buyurmasıyla, seni çok ama çok sevdik Ya Resulullah..
Mevlid kandilimiz mübarek olsun.
Kalın sağlıcakla...
