Size bugün Yaşar Duru'dan söz etmek istiyorum. Yaşar Duru, Türk basınında bir döneme damgasını vurmuş önemli bir fikir ve düşünce adamıdır. Asıl adı Mehmet Yaşar Duru'dur. Türk basınının usta yazarlarından biridir. Gelin bakalım, Duru kendisini nasıl dile getiriyor:
"İkinci Dünya Savaşı'nın bitmek üzere olduğu günlerden birinde Urfa'dan dünyaya merhaba dedim. İlk, orta ve lise öğrenimimi memleketimde tamamladıktan sonra 1964/1965 öğretim yılında Diyarbakır Eğitim Enstitüsü Edebiyat Bölümü'nü bitirerek Urfa-Akçakale Ortaokulu Türkçe Öğretmenliğine atandım. Yaklaşık 13 yıl süren öğretmenlik ve idarecilik serüvenimin 6 yılını Akçakale'de geçirdim. 12 Mart 1971 Muhtırası'nı takip eden günlerde atandığım İstanbul'da sırasıyla: Esenler Ortaokulu Müdür Yardımcılığı ve Türkçe Öğretmenliği, Ayvalıdere Ortaokulu Müdürlüğü ve Türkçe Öğretmenliği, Esenler Lisesi Müdür Yardımcılığı ve Edebiyat Öğretmenliği ve İstanbul Milli Eğitim Müdür Yardımcılığı görevlerinde bulundum.
Başarılı çalışmalarım Milli Eğitim Bakanlığı'nca teşekkür ve takdirnamelerle taltif edilmesine rağmen, siyasi görüş farklılığım sebebiyle İstanbul dışına atanınca, 1 Temmuz 1965'te başlayan öğretmenlik ve yöneticilik serüvenimi 15 Şubat 1978'de meslekten istifa ederek noktaladım.
İstanbul'da görev yaptığım süreçte bir yandan çeşitli mesleki kuruluşlarda aktif rol üstlenirken bir yandan da üniversite seçme sınavlarında gerekli puanı alarak 1973-1974 Öğretim Yılı'nda kaydolduğum Aksaray İktisat ve Ticaret Yüksek Okulu'na devam ederek Marmara Üniversitesi İktisat ve İşletme Fakültesi ismini alan okulumdan 1977 Güz döneminde mezun oldum.
Meslekten ayrıldığım gün, o sıralarda yeni bir kadro ile yayın hayatını sürdürmeye çalışan Orta Doğu Gazetesi'nde Müessese Müdürlüğü göreviyle Bab-ı Ali'ye ilk adımımı attım. Nisan-1978 başlarında gazetenin Sorumlu Yazı İşleri Müdürlüğü görevini üstlenerek "Gündem" başlığı altında günlük yazılar yazmaya başladım. Orta Doğu serüvenim fazla uzun sürmedi; Mayıs-1979 başlarında noktalandı. Orta Doğu'nun 2 Mayıs 1979 tarihli nüshasında yayınladığım bir haber ve fotoğraf yüzünden İstanbul Sıkıyönetim Komutanlığı kararıyla geçici bir süre kapatılması üzerine; çalıştığım gazeteye ve arkadaşlara zarar verdiğimi düşünerek istifa ettim. Orta Doğu'dan birlikte ayrıldığımız arkadaşlar ile Temmuz-1979'da Türk Dünyası Yayınları'nı kurarak, bir yıl içinde 5 telif ve tercüme eser yayınladık ve Türk Dünyası Araştırmaları Vakfı'nın çekirdeğini oluşturan aynı adlı derginin ilk 6 sayısını çıkardık.
Orta Doğu'da görev yaptığım yaklaşık 14 ay içinde hakkımda açılan 33 davadan yıllarca yargılandım. Bunların büyük bir bölümü beraatle sonuçlanmasına karşın, 12 davadan çeşitli para ve hapis cezalarına çarptırıldım.
12 Eylül 1980 darbesini izleyen aylarda bazı gazetelerde kısa sürelerle çalışmış olsam da ekmek parasını farklı bir alandan kazanmaya başladım. Çeşitli özel ve tüzel kişilerin muhasebe işlerini yaptım. 1985'te yapımcı Berker İnanoğlu'nun yönlendirmesi ile sinema ve Yeşilçam ile tanıştım. Senaryolar yazdım, bazı filimlerde yapım koordinatörlüğü yaptım. 1993'te yeniden gazeteciliğe döndüm. Güneş, Yeni Günlük ve Tercüman gazetelerinde haber ve yazı işleri müdürü olarak çalıştım. TGRT'ye "Sevginin Bittiği Yerde" adlı 26 bölümlük dizi senaryosunu bu süreçte yazdım. 1994 Temmuz'unda yayın hayatına atılan Kanal 7'ye geçtim. "Sıra Gecesi" adlı programla seyircinin takdirini topladığımı zannediyorum. Bu arada "Yeni Sayfa" adlı ulusal gazetenin Genel Yayın Müdürlüğü'nü üstlenerek başyazılarını yazdım.
1997'de emekliye ayrıldım bu süreç ancak 6 yıl sürdü. 2004'te Gaziantep Şahinbey Belediye Başkan Yardımcılığı görevini kabul ederek 2009'a kadar sürecek bir mücadeleye atıldım ve Gaziantep'e yerleştim.
12 Eylül 1980 öncesinin zor şartlarına rağmen; Türkiye'nin Toprak Meselesi (1977), Anadolu Türk Edebiyatı'nda Realite (1978), Anadolu Türk Edebiyatı'nda Din ve Tasavvuf Düşüncesi (1979) ve "Tarihimiz ve Tarihçiliğimiz (1980)" adlı kitap çalışmalarımı tamamladım. Gaziantep'te bulunduğum dönem içinde, belediyeciliğin ağır yüküne karşın araştırma inceleme ve yazma çalışmalarımı devam ettirerek; Sıra Gecesi adlı 5'inci kitabı 2006'da yayımladım.
Yakın zamanda yayınlamayı planladığım: "Urfa'nın Hayatlı Taş Evleri", "Türkü Şehir", "Urfa'mızın Dört Etrafı Sinema 1-Urfalı Filmler", "Urfa'mızın Dört Etrafı Sinema 2 -Urfalı Filmciler", "Urfalıyam Ezelden" ve "Peygamber Kokan Şehir" isimli çalışmalarımı bu yoğun süreçte tamamladım.
*
Evli ve 4 çocuk babasıyım. Hâlâ başladığım yerden yazmaya çalışıyorum.
Evet Yaşar Duru kendisini böyle dile getiriyor. Ancak şu kadarını söyleyeyim: Yaşar Duru her ne kadar söylemiyorsa da; Türk Sineması'ndaki pekçok senaryoya kısa zamanda imza atmıştır.
