Değerli okurlarım bu haftaki yazımda neden bu hale geldik.Neden bir yıldan beri evlerimize kapandık.Küçücük bir Virüs yaşlımızı gencimizi fakirimizi zenginimizi ağamızı paşamızı velhasıl neden herkesi esir aldı? Hiç acaba sebebini araştırdıkmı? Malesef hep suçu başka yerlerde aradık.Çin işidir Japon işidir diyerek hep uzak ülkelerin işidir diye kendimizi kandırdık.Yok beyler yok kesinle kabahat bizde misalmi buyurun bu makalemi dikkatlice okuyun.Ve lütfen okuduktan sonra sadece beş dakika düşünün bakalım.Kabahat bizdemi yoksa başkalarındamı!
Ayni apartmanda oturanlar, ayni işyerinde hatta ayni ofiste çalişanlar birbirlerine selam vermiyor. Asansörde karşilaştiğimiz, adını sanını bildiğimiz kişilerden Allah'in selamini esirgiyoruz. Insanlar birbirine 'Selamun Aleykum'u, bir Günaydın'ı, bir Merhaba'yi çok görüyor.Bize ne oldu böyle? Kimse kimseyi dinlemiyor, tanimiyor! Yolda yürürken yanlışlıkla birisine çarpsaniz sizi parçalayacakmiş gibi bakiyor. Hatta çarpan çarptiği kişiye 'Af edersiniz' demeden yoluna devam ediyor. Halbuki bu topraklarda selamlaşma köklü bir gelenek selamlaşma adabi üzerine şiirler, makaleler ve kitaplar yazilmiş.Yüzlerce ritueli ile selamlaşmaya çok önem veren bir kültürümüz var. Üstelik İslam dini selamlaşmaya büyük önem vermiş.
Kur'an da bir çok ayette tanıdık tanımadık, herkese selam vermek emredilmiş. Allah, Nisa Suresi'nde, "Size selam verildiğinde, siz de ondan daha güzeliyle selam verin veya aynisi ile karşılık verin" buyuruyor. Peygamberimiz ise selam vermenin sünnet, almanin ise farz olduğunu söylüyor. Hatta Hazret-i Peygamber, "Size aranizdaki sevgiyi artiracak bir şey haber vereyim mi? Aranizda selamlaşmayı yayin!" diyor.Peki biz neden bunlari unuttuk?Büyüklerimiz insanlarin birbirleriyle selamlaşmasi ve selamın yayginlaşmasının yangını başlatan ateşin üzerine dökülen söndürücü su gibi olduğunu anlatılır.Selamın toplumsal bariş için yayginlaştırılması gerektiğini vurguluyor. Selamlaşmanın bireylerin biribirine güvenini arttirmaktadır.
İbni Ömer'in Buhari'de yer alan rivayetine göre, bir adam Resulullah'a (sallallahu aleyhi ve sellem) İslam'da yapacağim en hayirli şey nedir? diye sorar. Resulullah'da ona,Yemek yedirmen ve tanidik-tanimadik herkese selam vermendir buyurur.Müslim'de rivayet edilen baska bir hadiste de 'selam vermek' Cennete girme sebeplerinden biri sayilmiştir.Allah'in isimlerinden biride ES-SELAM dır. Kur'an'da 24 defa geçen Selam'in önemini kisaca şöyle belirtebiliriz:
Bir Islam şiaridir. Muhabbet ve güvenin belirtisidir. Selam vermek bir duadir. Sosyal dayanişma ve kaynaşmanin vesilesidir. Selam vermek sünnettir, korku durumu varsa vaciptir Selam almak, kişiye farz-i ayn, topluluğa da farz-i kifayedir. Mektup ve şahislar yoluyla gönderilen selamlara cevap vermek vaciptir. Günaydin hayirli sabahlar gibi ifadeler selamin verdiği sevabi vermez işaretlerle veya eğilerek verilen selam caiz görülmemiştir. Sesli Kur'an okuyana, ilim ve zikir meclisinde olana, yeme-içme ile meşgul olana, sarhoş, deli, banyo ve tuvalette olan kimselere selam vermek ise mekruh sayilmaktadir.Allah'ın selam ve bereketi sizin ve tüm sevdiklerinizin üzerine olsun.KALIN SAĞLICAKLA....
