Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
A.Öner PEHLİVANOĞLU

A.Öner PEHLİVANOĞLU

BAKIŞ

Sarıkamış Muharebeleri

Değerli okuyucular, bu gün sizlere 1. Dünya Harbi’nde, Kafkas cephesinde yaşanan Sarıkamış Muharebelerini anlatmak istiyorum.

Avrupa’da, 1760’larda başlayan, buhar gücüyle çalışan makinelerin keşfi, ardından benzin ile çalışan motorun keşfi, özetle Sanayi Devrimi olarak tanımlanan makineleşme, Avrupa'da sanayi üretiminin artmasına olanak verir. Üretilen malın satışı ve ham madde ihtiyacını karşılamak hedefiyle sömürgecilik  yaygınlaşır. Sanayi Devrimi ham madde ve enerji kaynaklarını kıontrol ve sahip olma mücadelesini doğurur. 19.yy.a kadar genellikle İngiltere, Fransa, Hollanda ve İspanya arasında yaşanan sömürgecilik yarışı, 19.yy.ın sonlarına doğru oyuna iki yeni oyuncu İtalya (1870) ve Almanya’nın da (1871) dahil olması ile devletlerarası gruplaşmalara neden olur. 1882’de Avusturya-Macaristan, Almanya ve İtalya’dan oluşan “üçlü ittifak” kurulur. Üçlü ittifaka karşı, 1894 Fransız-Rus, 1904 İngiliz-Fransız ve son olarak da 1907’de de İngiliz-Rus Antlaşması’yla “üçlü itilaf” oluşur.

 

Avrupa 1 nci Dünya Harbi’ne, karşılıklı olarak kurulan üçlü ittifaklar  ile bölünmüş halde girer.Almanya Osmanlı İmparatorluğu’nu kendi nüfuz alan içinde tutmayı hedeflemiştir.

 

Bölünmüş Avrupa karşısında Osmanlı İmpararorluğu müttefik arayışı içindedir; Almanya’ya yaklaşır.

 

I. Dünya Savaşı’nın başladığı 1914 yılında Osmanlı Devleti’nin başında padişah olarak V. Mehmed Reşad bulunmaktadır, Sultan Mehmet Reşat’ın kendisinden önceki Padişah Abdülhamit’in aksine yönetimde pek bir etkisi yoktur. İktidar, 1913 Bab-ı Ali Baskınından beri İttihat ve Terakki partisinin elindedir. Tek örgüt olan bu parti üç temel güce dayanıyordu. Birincisi Parti’nin, İmparatorluk sathında yaygın bir teşkilatı vardı. İkincisi bu teşkilat aydınlara ve ordunun subay kadrosuna dayanmaktaydı. Üçüncüsü de parti liderlerinin karakteri idi. Enver, Talat ve Cemal Paşa üçlüsü, ittihatçıların beynini ve ruhunu sembolleştirmekteydi. Genç, dinamik ve pervasız idiler. İktidara zor kullanmak suretiyle gelmişlerdi ve her çareye başvurarak yönetimi ellerinde bulundurmaya kararlı idiler. Ve bu üçlü, büyük sempati duydukları Almanya yanında Osmanlı Devleti’ni meclis ve hatta kabine üyelerinin çoğununun haberi dahi olmadan savaşa soktular.

 

Olaylar şöyle gelişti;1883 yılından beri Almanya ile Askeri eğitim ve İşbirliği içinde olan Osmanlı İmparatorluğu, Rusya’nın Almanya’ya harp ilan ettiği 1 Ağustos 1914’den bir gün sonra 2 Ağustos 1914’te Alman-Osmanlı ittifak antlaşması’nı imzalar. Anlaşmayı, Osmanlı İmparatorluğu adına Sait Halim Paşa, Almanya adına ise Alman Büyükelçisi Baron von Wangenheim imzalamıştır. İttihat ve Terakki yönetimi aynı gün ülke çapında seferberlik ve sıkıyönetim ilan eder.

 

Antlaşmaya göre “Rusya, Almanya'ya karşı saldırırsa Osmanlı da savaşa girecek, Osmanlı Devleti'ne herhangi bir saldırı olursa da Almanya Osmanlı'ya yardım edecekti.”

 

Rusya Antlaşmanın imzalanışından bir gün önce Almanya’ya harp ilan etmişti.

 

Alman hükûmeti, Osmanlıların Almanya'ya destek vermek için savaşa gireceğini umuyordu, ancak Osmanlı hükûmeti kararsızdı. Alman yanlısı Osmanlı Harbiye Nazırı Enver Paşa, imparatorluğu savaşa sokmak için Alman büyükelçisi ile birlikte çalışmaya başlar. Hükûmet içinde geniş çaplı destek sağlama girişimleri başarısız olunca Enver Paşa, çatışmanın başlatılması gerektiğine karar verir. Osmanlı Bahriye Nazırı Cemal Paşa ile Alman Amiral Wilhelm Souchon'un da desteğiyle Enver Paşa, Osmanlı filosunun Karadeniz’e açılması emrini verir. Filo, Rus gemilerini ateş açmaya kışkırtacak, ardından hükûmet de Ruslar'ı çatışmayı açmak ile suçlayacaktı. Souchon komutasında Karadenize çıkan Yavuz ve Midilli ile çatışmayı başlatmak üzere 29 Ekim'de Rus limanlarına baskınlar düzenledi. Baskında, 2 askerî gemi ile birkaç ticarî gemi batırılırken Rus tarafından 38 kişi öldü. Rusya 1 Kasım'da Osmanlı İmparatorluğu'na savaş ilan etti, 2 Kasım 1915’te Kafkasya’da sınırı geçerek Osmanlı topraklarına girdi. Hemen ardından 2 Kasım'da Rusya, Osmanlı İmparatorluğu’na savaş ilan etti. İngiltere 3 Kasım’da Çanakkale Boğazını bombaladı, 5 Kasım’da Osmanlı Devleti’ne savaş ilan etti,bu gelişmeler  karşısında Halife, Padişah 14 Kasım'da Cihad-ı Ekber ilanıyla karşılık verdi. Böylece, dünya Harbine giren Osmanlı devleti bir çok cephede savaşmak zorunda kaldı.

Bu cepheler;

Diğer cepheler;

  • İran Cephesi (1914-1918), Rusya ve İngiltere'ye karşı.
  • Galiçya Cephesi (1916-1917), bir Osmanlı kolordusu 1916-17'de Berezhany kasabası çevresinde Rusya'ya karşı Avusturya-Macaristan safında savaşmıştır.
  • 1 nci Balkan harbi, (1912-1914)Yunan ve Bulgar kuvvetlerine karşı,
  • 2 nci Balkan Cephesi (1916-1918), 10. ve 20. Osmanlı Kolordusu Alman, Avusturya ve Bulgar birlikleriyle beraber Büyük Britanya'ya, Fransızlara ve Sırplara karşı savaşmıştır.

 

Sarıkamış harekatı,

 

Avrupa’da, Birinci Dünya Harbi başlangıcında, iç hat durumunda bulunan Almanya, Schliffen Planına göre önce Fransa’yı yenilgiye uğratacak ardından Rusya’ya saldıracak ve Rusya’nın savaş gücünü yok edecekti. Fransa’ya yönelik Alman harekatı uzayınca Rusya, Fransa’ya yardım için Prusya’ya saldırdı. Alman General Hindenburg, Tanenberg’de gerçekleştirdiği kuşatma harekatı ile Prusya’yı işgal  eden Rus 8. Ordusunu imha etti, Rus Kuvvetleri üç gün içinde 270 bin kişi kayıp vermişti. Tannenberg muharebesi Almanya için büyük bir zaferdi.

 

Enver Paşa da Doğu Anadolu’da , Tanenberg’e benzer bir zafer yaratmak amacıyla, “Sarıkamış güney batısında toplanmış olan Rus kuvvetlerini kuzeyden kuşatarak imha etmeyi” tasarlar. Silah, teçhizat ve kış kıyafetinden yoksun olan Türk Ordusunun bu harekatı icrası konusunda, komutanlık katında oluşan itiraz ve direnişi, Enver Paşa, yeni atadığı komutanlar ile harekatın icrasını emreder.

 

Türk ordusu 22 Aralık'ta girişilen Harekâtı ile (o zamanki Rus sınırı olan) Köprüköy - Eleşkirt hattında zayıf kuvvetler ile taarruz ederken, Hafız Hakkı Paşa komutasındaki asıl kuvvetler ile Sarıkamış güney batısında yığınaklanmış Rus Ordusunu kuzeyden kuşatarak imhayı planlar.

22 Aralık 1914 ve 6 Ocak 1915 tarihleri arasında dondurucu soğuk kış şartlarında Osmanlı İmparatorluğu ile Rus İmparatorluğu arasında Sarıkamış ve çevresinde[1] yaşanan muharebeler Osmanlı ordusunun teçhizat ve kiyafet zafiyeti yanında, askerî taktik hatalarıyla büyük bir başarısızlık ve ağır kayıpları ile sonuçlanmıştır. Allahüekber Dağlarını aşmaya çalışan Türk Kuvvetleri, 1915 Ocağının ilk haftasında ağır bir yenilgiye uğrar. 130.000 kişilik asker mevcudunun 90.000'i çarpışmalarda veya soğuktan donarak hayatını kaybeder, geri kalanlar esir düşer.

 

Enver paşa,  Sarıkamış hezimeti ile ilgili yenilgi haberlerinin basında yayınlanmasını önler, padişaha “ Osmanlı Ordusu, Rus taarruzlarına karşı başarı ile savunma muharebelerini sürdümektedir” der.

 

 

 

 

Sarıkamış harekatı sonrası;

Grandük Nikola kumandasındaki Rus ordusu bir yıllık bir bekleyişten sonra 13 Ocak 1916'da Erzurum cephesinde harekete geçti. 16 Şubat 1916'da Erzurum, 3 Mart'ta Bitlis ve Muş, 18 Nisan'da Trabzon, 24 Temmuz'da Erzincan düştü. Ancak Ağustos ayında Bitlis ve Muş geri alınır. Rusya'da 1917 Mart ayında Çarlık rejimine karşı başlayan ayaklanma Kasım ayında Bolşevik rejimin kurulması ve 1918 Ocak ayında Rus ordusunun dağılması ile sonuçlanır. Rus ordusunun çekilmesi üzerine, onların boşalttığı alanlarda Antranik komutasındaki Ermeni birlikleri "Batı Ermenistan Geçici Hükümeti" ilan eder. Ancak Türk ordusu karşısında tutunamayarak dağılırlar. 26 Şubat 1918'de Erzincan, 27 Şubat'ta Trabzon, 12 Mart'ta Erzurum, 2 Nisan'da Van kurtarılır.3 Mart 1918'de imzalanan Brest Litovsk Antlaşması ile Rusya savaşta kazandığı toprakları terk ederek 1878 öncesi sınırlara dönmeyi kabul eder. Bu sırada Tiflis'te kurulan Transkafkasya Cumhuriyeti'nin direnmesi üzerine Halil Paşa kumandasında ileri harekete geçen Türk ordusu 25 Mart'ta Oltu, 3 Nisan'da Ardahan, 5 Nisan'da Batum, 15 Mayıs'ta Gümrü, 20 Temmuz'da Nahcivan'ı aldı ve nihayet 15 Eylül'de Nuri Paşa komutasındaki Kafkas İslam Ordusu 1918 Bakü Muharebesi'ni kazanarak Bakü'ye girdi. Ekim başında da bir Türk müfrezesi Dağıstan'da kontrolü ele aldı. Ancak 30 Ekim'de imzalanan Mondros Mütarekesi uyarınca Türk ordusu işgal ettiği Kafkasya topraklarını bırakarak 1914 sınırına geri çekildi. Türk ordusunun boşalttığı Batum, Ardahan ve Kars'ta kurulan Milli Şura Hükümetleri 1919 ilkbaharında Kafkasya'daki İngiliz kuvvetleri tarafından tasfiye edildi.

 

Birinci dünya harbi sonunda, dört büyük imparatorluk ve hanedanlık yıkılmıştır. Bunlar; Avusturya İmparatorluğu’nda Habsburg, (1804-1918), Alman İmparatorluğunda Hohenzollers (1415-1918) ve Osmanlı İmparatorluğunda, Osmanlı  (1281-1918) hanedanı, Rusya’da Ekim 1917 devrimi ile Romanov (1762-1918) hanedanlığı da yıkılmıştır.

 

Birinci Dünya Harbi sonrasında, Ortadoğu’da “arbitrary-keyfi” hatlar çizilerek ulus kavramı olmaksızın, mezhepler ve güçlü aileler yönetiminde yaratılan suni devletler Ortadoğu’da bu gün yaşanan sorunlara zemin hazırlamıştır. 1914-1918 dönemini kapsayan 1. Dünya Harbi günümüze kadar uzanan uluslararası çatışmaların zeminini hazırlamıştır. Savaş sonrasında imzalanan Versaille anlaşması Almanya açısından içerdiği olumsuz şartlar nedeni ile Avrupa’yı II nci Dünya Harbine sürüklemiş ve savaş sonrasında yaşanan, Soğuk Savaş ve sonraki olaylara neden olmuştur.

 

Özetle, 20 nci yüzyıla yön veren Birinci Dünya Harbi’nde Osmanlı Devleti Almanya yanında yer alarak topraklarının büyük kısmını kaybetmiştir. Dağılan Osmanlı İmparatorluğu toprakları üzerinde genç Türkiye Cumhuriyet yanında bir çok devlet kurulmuştur. Birinci Dünya Harbi öncesinde, içinde ve sonrasında yaşananlar, ulusumuzun tekrar tekrar okuyarak ve inceleyerek ders almak zorunda olduğu bir süreçtir.

 

Birinci Dünya Harbi’nde “ülkesinin güvenliği ve bekasını başka bir ülkenin kararlarına terk eden Osmanlı İmparatorluğu bu kararının cezasını tarih sahnesinden silinerek çekmiştir.”

 

Değerli okuyucularım, yüzyılı aşan bir süre önce 1914-1915 döneminde yaşanan Birinci Dünya Harbi ve Sarıkamış faciasında hayatlarını kaybeden aziz şehitlerimizi minnet ve şukran duyguları ile anıyor, manevi kimlikleri önünde saygı ile eğiliyoruz.

 

 

 

 

 

[1] Sarıkamış Harekatı, doğu Anadolu’da  Oltu, Narman, Penek, Horasan, Bardız, Mecingirt, Karaurgan, Divik bölgesinde cereyan eden harekat.

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yazarın Diğer Yazıları