Ak Parti'de büro görevlisi olarak çalışan Kürşat Ayvatoğlu'nun uyuşturucu madde olan kokain kullanırken görüntülerinin sosyal medyaya servis edilmesinin ardından, Ak Parti Genel Başkan Yardımcısı Hamza Dağ ile yakınlığının gündeme gelmesinin üzerine bir açıklama yapmıştı.
Ak Parti Genel Başkan Yardımcısı Hamza Dağ.
Açıklaması aynen şöyleydi;
"Sosyal medyada görüntüleri yayınlanan Kürşat Ayvatoğlu danışmanım veya özel kalem müdürüm değildir. Yaklaşık bir yıldır genel merkez büro personeli olarak çalışan kişinin dün akşam iş akdi feshedilmiştir. Şahıs hakkında gözaltı işlemi yapılmıştır. Yasal sürecin takipçisi olacağız".
Peki, Ak Parti Genel Başkan Yardımcısı Sayın Hamza Dağ.
Yasal sürecin takipçisi oldu mu diye sorarsanız?
Bana kalırsa, hayır.
Neden mi?
Yahu, adam gözümüzün içine baka baka doğruyu söylemiyor…
Görüntülerde kullandığı esas olan maddenin, kokain olmadığını söyleyip, pudra şekeriydi diyor…
Düpedüz aklımızla alay ediyor...
Dahası...
İfadesi alındıktan sonra adli kontrol şartıyla apar topar serbest bırakılıyor…
Ve tüm bunlar yaşanırken...
Kürşat Ayvatoğlu meselesiyle ilgili yasal sürecin takipçisi olacağız diye kamuoyuna açıklama yapan, Ak Parti Genel Başkan Yardımcısı Sayın Hamza Dağ'dan tek bir açıklama gelmiyor nedense...
Halbuki.
Kamuoyunda tüm bu yaşananlar cereyan ederken, Ak Parti Genel Başkan Yardımcısı Sayın Hamza Dağ;
Olur mu böyle şey kardeşim deseydi...
Biz Ak Parti olarak, bu adamın partimizin ismini kullanarak manevi değerlerimizle hiç örtüşmeyen ve asla tasvip etmediğimiz bu tür olaylara karışmasını kabul etmiyor ve bu adamın apar topar adli kontrol şartıyla serbest kalmasına itiraz ediyoruz deseydi...
Ve ben bizzat Ak Parti Genel Başkan Yardımcısı Hamza Dağ olarak, kamuoyuna söz verdiğim gibi bu işin bizzat takipçisiyim deseydi...
Belki de hem Ak Parti'de yaşanan bu krizi dallanıp budaklanmadan sona erdirecekti, hem de Ak Parti'yi bu meseleler üzerinden eleştiren çevrelerin hevesini kursağında bırakacaktı.
Ama...
Sessiz kalmayı tercih etti kendisi...
Ve son olarak;
Korkarım tüm bu yaşananlardan anlaşılan o ki, sanırım yine adaleti aramanın yeni adresi, sosyal medya takip edecek yasal süreci!
