Elâzığ'da meydana gelen ve 41 kişinin yaşamını yitirdiği depremi ''Gayretullahah'a dokunmak edebiyat değildir. AIDS, Ebola virüsü…Avusturalya, Çin, gayretullaha dokundu, azap geldi. Maazallah biz de zinayı,livatayı yasallaştırarak, Allah'ın helal kıldığı yaşta evliliği tecavüz sayarak, mutlu yuvaları bozarak gayretullaha dokunmayalım'' diyerek, depremi çocuk evliliklerinin yasaklanmasına bağlayan profesör var.
*****
Kadın-erkek rolleri ve ilişkiler konusunun tartışıldığı bir programda 12-17 yaş aralığında kızların doğum yapmaya en müsait yaş aralığında olduğunu savunup ''Süpermen diye bir şey yok hayal kahramanı ama süper kadın diye bir ırk var. Ve bu da 13-16 yaş aralısında istediğiniz doktora sorun. 12-17'de olur. Çok muazzam rejenarasyon kabiliyeti var, vücudu mükemmel falan. Bu yaş ilk çocuğu doğurmak için ideal bir yaş olarak belirlenmiş. Yani ben diyorum ki; erkekler olsun, kadınlar olsun biraz zekamızı kullanalım'' diyerek, çocuk yaşta evlilikleri meşru gören profesör var.
*****
Korona virüs salgını sürecinde online eğitimlere devam eden üniversitelerde, öğrencilerine hallenip ''neyse çaktırma, bu sayede kızların fotoğraflarını da görüyoruz'' diyen dekan ve ders sırasında ''porno'' izlediği öğrencileri tarafından anlaşılan ''Ne pornosu netflix ya' 'diyen profesör var.
******
''Ben bu ülkede cahil, tahsilsiz kesimin ferasetine güveniyorum, ülkeyi ayakta tutacak olan cahil halktır, profesörden başlayarak en tehlikeli olanlar üniversite mensuplarıdır, okuma oranı arttıkça beni afakanlar basıyor'' diyen profesör unvanlı YÖK yöneticisi var.
******
Google'ı 2. Abdülhamit'in icat ettiğini söyleyip, Ayasofya'da ki mozaik ve ikonalar için ''Camide fahişe olur mu? ''diye soru soran profesör var.
********
Deve sidiğinin içilmesinin şifa kaynağı olduğunu söyleyip, peygamber hadisidir bu söylediğim diyen doçent var.
******
İstanbul sözleşmesi için, çok okudum,çok kafa patlattım. Bu lanet sözleşme kan dökülecek gizli tutanaklarla dolu. Sözleşmenin tamamını dikkatle okuduğunuzda bunu anlıyorsunuz. "Nasıl uyarayım artık bilmiyorum, bu sözleşme çok kan dökecek'' diyen profesör var.
*******
Eşine özel ''adrese teslim'' ilan açan,Rektör olmuş profesör var.
*****
Sırf doçentlik unvanı alabilmek için ,çalıştığı üniversite rektörüne torpil e-mail'i atan profesör var.
******
Atatürk'ün ölüm yıl dönümü olan 10 Kasım'da ''Kıyamete kadar onu ve yaptıklarını bu milletin unutmasına asla müsaade etmeyeceğiz. Türkün 1000 küsur yıllık kılık kıyafetini ecnebi kıyafetleriyle değiştirdi ve her şeyden önemlisi Türk'ün 1000 küsur yıldır tabi olduğu alfabenesini ecnebi alfabesiyle değiştirdi. Allah'ın ahkamını ecnebi kanunlarıyla değiştirdi. Daha neler yaptı neler. Şimdi sen bir Türk evladı ol da onu ve yaptıklarını unut unutabilirsen. Mümkün mü? Ne unuturuz ne de unutturulmasına müsaade ederiz'' diyen profesör var.
*******
''Ne mutlu Türk'üm diyene'' sözünden rahatsız olup, Türklüğü fitne aracı olarak tanımlayan profesör var.
******
Türkiye Cumhuriyeti'nin kurulmasından rahatsız olup, ''Keşke Çanakkale geçilseydi, İngilizlerin desteğiyle Atatürk şahıs diktatörlüğü kurdu ve sivil bir darbeyle rejimi değiştirdi'' diyen profesör var.
******
''Türk diye bir ırk yoktur'' diyen ve şak diye AKP genel başkan yardımcısı olan profesör var, hatta bu ülke de Gazi Mustafa Kemal Atatürk'e minberden lanet okuyup, Diyanet İşleri Başkanı olmuş bir profesör de var.
*****
Son olarak CHP için…
''Başa geçerse tek parti sistemine geçeceğinden şüpheniz olmasın, muhalefette bu kadar hile yapabiliyorsa, hükümette alasını yapar. Tıpkı 1950'ye kadar yaptığı gibi'' diye tweet atıp, ekrana çıkartıldığında sırf iktidara yalakalık olsun diye Suriyelileri savunacağım derken, Balkan Türkleri'ni yok sayıp ''Bu insanlar da Türk diye gelmedi buraya. Sığınmak için geldi. O zaman işte moskof diyorlardı. Bunların şeyinden kaçmak için işgalden kaçtılar. Kaçamayanlar da vardı. Bunlar Türkçe falan bilmiyorlardı, buraya sığınmak için geldiler. Yani bunlar (Balkan Türkleri) göçmendir ve Türk değildir'' diyebilecek kadar, tarih bilgisinden yoksun, cahil tarih profesörü de var.
******
Dolayısıyla...
Liyakatin tükendiği...
Aklın ve bilimin yerine, eş dost akraba aracılığıyla dinci tarikatların yerleştirildiği üniversitelerimize profesör olabilen bu kafa, yakında ''Türklüğü'' ve ''Türk olmayı'' dahi suç sayıp önümüze getirirse şaşırmayın derim.
