Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
A.Öner PEHLİVANOĞLU

A.Öner PEHLİVANOĞLU

BAKIŞ

Pare-para-pul -1-

Değerli okuyucular, bu gün sizlere 1923-2021 döneminde Türkiye’de uygulanan para politikası hakkında özet hatırlatmalar yapmak istiyorum.

T.C. Anayasası 3. Maddesinde tanımı bulunan Türk bayrağı, Türk devletinin ve Türk ulusunu temsil eder, bayrak ulusun namusu, gururu, itibarıdır. Devletin parası da bayrağı gibidir, parayı basan devletin ve devleti kuran ulusun hükümranlığını, onurunu, itibarını temsil eder.

 

Diğer ulusal paralar karşısında değeri sabit ve istikrarlı olan ve kolaylıkla diğer uluslararası paraya çevrilebilen para güçlü paradır. Ekonominin damarlarında dolaşan kan olan para,  ekonominin ana unsurudur. Güçlü para güçlü ekonomi demektir.

 

Yabancı para birimine döviz denir. İki farklı para biriminin birbirlerine karşı sahip oldukları değere “parite” denir. ABD Doları para birimi iken Türk parası paritedir. Serbest piyasa döviz kurları, çeşitli sebeplerden dolayı anlık olarak farklılıklar gösterebilir. Son dakika olayları döviz kuruna anlık etki eder. Ülkelerin ekonomik durumlarında olan değişiklikler, alınan ekonomik kararlar ve para piyasasını etkileyen faktörlerden bazılarıdır. Döviz fiyatları bu nedenle anlık, günlük, aylık ve yıllara göre değişiklik göstermektedir. Döviz kurundaki değişiklikler pek çok neden dayanır. Ödemeler dengesi bunlardan bir tanesidir.

 

1923-1929 döneminde Mustafa Kemal Atatürk'ün “ekonomide, bağımsızlık, denk bütçe ve dış ticarette denge” esaslarına dayalı ekonomi politikalarını uygulayan Türkiye, ülke içinde batılılaşma, özel sektör yaratma,yetkin ve donanımlı iş gücü yaratma hedefi yanında, dönem içinde, ortalama %14.5 yıllık kalkınma ile uluslararası düzeyde güven ve saygınlığını kazanmış, bu saygınlığa dayalı olarak Türk lirası ABD Doları karşısında, 1,1 TL ile 2,12 TL bandını korumuştur.

 

1929-1930 küresel ekonomi krizinde, ekonomisi büyük ölçüde tarıma dayalı Türkiye'de en çok tarım sektörü etkilenmiştir. Kriz sonucu, tarımsal üretim gerilemiş, tarım ürünlerinin fiyatları yükselmiştir. Bu dönemde Türk lirasının değer kaybetmesi (1 Dolar=2.8 TL) karşısında 1930 yılında "Türk Parasının Kıymetini Koruma Hakkında Kanun"; dış ticaret açığının artması karşısında,”İhracat ve ithalatın kontrolu ve  Korunması Hakkında Kanun” çıkarılmış, para piyasalarında oluşan  sorunun çözümü için 1930'da Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası kurulmuş ve Osmanlı Bankası'nın görev ve yetkilerine son verilmiştir. Türk lirasının değer kaybetmesinin nedeni dış ticaret açığı olarak görüldüğünden ithalatı kısıtlayıcı tedbirler alınmıştır

30 Kasım 1931'de olağanüstü vergi niteliği taşıyan İktisadi Buhran Vergisi yürürlüğe girmiş, önce ücretlilerin maaşlarından en az yüzde 10 olmak üzere artan oranda alınmaya başlanan verginin kapsamı 1934'te genişletilmiş ve gelir vergisi mükelleflerinden de alınmaya başlanmıştır. Yine bu dönemde ücretlilerden Muvazene Vergisi alınmaya başlanmıştır.Bu iki vergi 1950 yılına dek yürürlükte kalmıştır.

Ekonomi Planlaması

1930 yılında düzenlenen Sanayi Kongresi'nde kalkınmanın gereğinin sanayileşme olduğu, sanayileşmenin bir zorunluluk olduğu ve bu yolla iktisadi bağımsızlığın sağlanabileceği görüşü benimsenmiş, 1930'da Dışişleri Bakanı Tevfik Rüştü Aras, 1932'de Başbakan İsmet İnönü başkanlığındaki bürokrasi kesiminden heyetlerin Sovyetler Birliği ve İtalya'ya düzenlediği geziler Türkiye'nin ekonomik, siyasal ve kültürel alanında etkili olmuştur. Bu dönemde Avrupa ülkeleri ve Sovyetler Birliği'nin uyguladığı planlama çalışmaları Türkiye'nin de ilgisini çekmiş,  Avrupa'da uygulanmakta olan politikaların kapitalizmin sorunlarına yönelik olduğu, Sovyetlerin uyguladığı merkezi planlama ile kalkınma modelinin Türkiye'nin ekonomik yapısına ve ihtiyaçlarına daha yakın olduğu görüşü hakim olmuştur. Böylece, İzmir İktisat Kongresi’nde kararlaştırılan ve Cumhuriyet'in ilk yıllarında uygulanan özel girişimciliği teşvik ederek kalkınma hedefini uygulayacak liberal ekonomi politikası terk edilmiş ve 1930'lu yıllarda devletçilik ilkesine dayalı bir ekonomi modeline geçilmiştir.

 

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yazarın Diğer Yazıları