15DOK
DOKGUN.YAZARLAR
*
Öyle bir yerdeyim ki
+++
Mehmet Eyüp YARDIMCI
++++
Bu yazı dün yayınlanan "Bazen Bahar Gitmekle Başlar" başlıklı yazının devamı niteliğindedir.
Hasan Hüseyin Korkmazgil "Öyle Bir Yerdeyim ki" şiirinin dizelerinin bir bölümünde;
Dostum dostum güzel dostum
Bu ne beter çizgidir bu
Bu ne çıldırtan denge
Yaprak döker bir yanımız
Bir yanımız bahar bahçe... der
Beşiktaş ve doğal olarak tüm futbol kulüplerimizin genel durumu birbirinin aynısı olduğu için benzer cümleler hepsi için geçerlidir. Yönetimsel anlamda, özellikle ekonomik yönetim anlamında dibe vurmuşluğun yansımasının yaşanıldığı zamanlar içerisinde, kurtulmak için devamlı çırpınan ve daha da beter batan kulüplerimizin aynasıdır Beşiktaş.
Bugün başkanlık sürecinin ilk zamanlarında "feda" diyerek yola çıkan, devamında stadın bitimi ve iki sezonluk şampiyonluk ile tavan yapan, oynadığı futbolla göz dolduran bir takım nasıl bu hale geldi? Sayın Fikret Orman omuzlarda iken nasıl oldu da eleştirilerin merkezine yerleştirildi?
Ülkemizde futbolun kader kısmının yöneticilik yansıması böyle maalesef, işler yolunda giderken iyisinizdir ama işler ters gidince istenmeyen adam olursunuz. Tribünler ve camia içinde homurdanmalar başlar, söylenmeyenler şimdiye kadar söylenmemiş ses tonunda söylenir ve rahatsızlık yaratır.
Beşiktaş Süleyman Seba sonrası üç başkan ve üç istifa söylemi ardından bol bol kongre yaşadı. Bu kongrelerin en önemlisi mali ve idari kongrelerdir hani hiçbir kongre üyesinin ilgilenmediği kongreler yani. Halbuki esas olan bu kongrelere iştirak etmektir. Burada söylenen, yazılanları incelemektir. Kulüplerin geçmişi ve geleceği ekonomik olarak bu kongrelerde masaya yatırılır, var ise sorulacak hesap o zaman sorulur.
Hesap sorulma söyleminin en çok isim olarak zikredildiği kişi malumunuz Sayın Yıldırım Demirören'dir. Peki Sayın Yıldırım Demirören'in yönetimi sırasında 20.000'e yakın kongre üyesi olan Beşiktaş'ta kaç kişi bu gidişata "ibra etmemek" için el kaldırmış, tutanaklara geçmesini sağlamıştır?
Beşiktaş'ın içindeki "Don Kişot" sayısı kaçtır?
Evet! Sayın Fikret Orman'ın hataları ortadadır ama tüm yaşananlarda üç maymunu oynayan, sadece alkışlayan kongre üyeleri de, kendilerini taraftarlıktan alıp müşteri bölümüne getirilenlerin, sadece yıldız transfer olsun, gerisi hikâye diye bakanlarında suçu yok mudur?
Futbol ekonomisinin içinde yapacakları belli olan kulüplerin içinde yer alan Beşiktaş'ta mantar gibi biten ama sadece "oy sayısı" ile kongre zamanı ortaya çıkan bunun dışında Beşiktaş'a maddi ve manevi hiçbir desteği olmayan derneklerin suçu yok mudur?
Bu dernekleri maddi destekleyip, kutlama günlerinde suratlarında bir karış gülümsemeyle poz verenlerin suçu yok mudur?
Beşiktaş Dergi ve kapatılan Beşiktaş TV'ye Beşiktaşlı iş adamı kimliğiyle ortalarda dolaşanların, bugün beğenmedikleri başkanın yönetiminde olmak için çırpınan ama kulübe destek anlamında hiçbir reklam vermeyenlerin suçu yok mudur?
Evet! Sayın Fikret Orman suçludur,
Evet! Hataları çoktur,
Evet! Ekonomik süreci iyi yönetememiştir.
Sayın Fikret Orman suçlu iken, var olan sistem suçlu listesine Serdar Bilgili, Yıldırım Demirören ve Fikret Orman'ı eklerken tüm bu olanları seyredenler, alkışlayanlar, destek olanlar sizin suçunuz yok mu?
Bugün Beşiktaş için başkanlık sürecinde üç isim net olarak zikrediliyor ve imza toplanıyor.
Sayın Fikret Orman,
Sayın İsmail Ünal ve
Sayın Hürser Tekinoktay...
Beşiktaş'ın geleceği masaya yatırılmış ve tartışılırken Beşiktaş üzerine konuşanlar, fikir üretenler, birlik ve beraberlik adına adım atması gerekenler iyice daralan zaman sürecinde neredeler ve ne yapıyorlar?
Beşiktaş adına öyle bir yerdeyiz ki! Çıldırtan bir dengenin orta yerinde duruyoruz ve seyrediyoruz Beşiktaş adı verdiğimiz koca alemi.
Seyrederken gelecek adına düşünün, hatalarınızı düşünün, tekrarladığınız hatalarınızı düşünün, her şeyi alkışlayan ellerinizin arasına başınızı koyun ve düşünün ve şu soruyu sorun;
"Ben bugüne kadar ne yaptım?"
"Bugünden sonrası için ne yapmam gerekli"
Spencer Holst "Büyücünün Kızı" kitabında;
"Hayır, mutsuzluk başka bir şeydir, mutsuzluk insanın cesaretinin olmamasıdır." der.
Hadi biraz cesaret
