Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Mehlika Figen Yazar

Mehlika Figen Yazar

Sonsuz Bilinç

Orman yangınlarına bilinçli bakış

Son üç gündür ciğerlerimiz, içimizden parçalarımız yanıyor. Kadim topraklarımız olan Anadolu'muzda kaosun birer yansımalarını bu sefer de orman yangınlarıyla yaşamaya başladık. Bu duruma insani boyuttan baktığımızda üzülüyor, çaresizce gözlemliyor, bağışlar kampanyalar yaparak yeniden bu durumun düzelmesine tüm saf niyetlerimizle katkı olmaya çalışıyoruz. Eğer bir sorumlusu varsa buna sebep olanların hemen cezalandırılmalarını istiyoruz. Peki bir de bu sürece daha yüksel boyuttan bakalım mı?

Tarih boyunca ülkeler, milletler, topluluklar, kavimler doğmuş, gelişmiş, yok olmuş, tekrar doğmuş, tekrar yok olmuş küllerinden yeniden doğmuştur. Tıpkı Birinci Dünya Savaşı'nın yıkımlarından ortaya çıkan Milli Mücadele ve arkasından Kurtuluş Savaşı ve sonrasında yanan küllerinden yeniden doğan Türkiye Cumhuriyeti gibi. Hiçbir şey doğada yok olmaz ya da yoktan var olmaz. Her zaman dönüşür, dönüşür yeniden dönüşür… Asıl mesele bu dönüşümlerde bizlerin bu hayatta neleri görebildiğimizdir. Bu dünyaya geliş amacımız da biraz daha bu dönüşümlerimizdeki derslerimizi fark edebilmemizdir.

Şimdi ben neden mi anlattım bunları? Bu orman yangınlarındaki mesajları da görebilmemiz için. Bir kundaklama, bir küresel ısınmadan kaynaklı doğal olarak ortaya çıkan bir durum olabilir elbette. Ancak her ne olursa olsun bu olaya büyük perspektiften baktığımızda, belki de bitkiler ve hayvanlar dünyasının acı çığlıkları, belki bu dünyada tek egemen hayatın insan ırkı olmadığını anlatmaya çalışan başka bir anlatım dili olduğunu görebilmektir. Düşünün bir kere şimdi anlıyoruz ormanlarımızın ve hayvanlarımızın değerini. Çünkü onları kaybediyoruz. Elbette bu yaralar da sarılacak ve yerine yeni fidanlar dikilerek yıllara sari yeni ormanlar oluşacak. Yine hayvanlar yaşayacak ve bir ekosistem oluşacak. Ancak eğer biz doğamıza, çevremize sahip çıkmazsak, hor kullanırsak, sürekli plastik kullanırsak, petrol atıklarının zehirlerini doğamızın üzerine salarsak dünyamızın ekosistemini de çökertmeye devam edeceğiz.  Çocuklarımıza gelecek nesillere hangi mirasları bırakacağız? Bir ev, bir araba, bankada bir miktar para mı? Doğamız olmazsa tüm bunların değeri nedir sizce?

Belki de bilinçlenmeye buradan başlayabiliriz. Mirasımızın aslında "Bilinçli Yaşamanın Hayatımızdaki Kelebek Etkileri" olduğunu öğretmek. Belki hepimiz kapımızın önünü süpürsek, ortalıkta çöp diye bir şey kalmaz. Tabii bu bilinçlenme durumu oluşmayınca toplumdaki bilinç düzeyi düşük insanları yargılayıp eleştirmeye başlıyoruz. Belki, devletleri, hükümetleri, yöneticileri suçluyoruz. Halbuki her bir birey çekirdekten hangi bilinçle yetişiyorsa onu tezahür ediyor. En önemli şey elimizdekinin değerini kaybetmeden bilebilmek. Bunun için ilk adım. Çocuklarımıza doğayı ve hayvanları sevmeyi öğretmek. Onlar zaten sevgi ve şefkatle bu bilincin farkındalar. Bizler sadece bu farkındalıklarını unutmamalarını sağlayabilir ve bu duygularını daha da derinleştirmeyi öğretebiliriz. Onları daha bilinçli yaşamalarını sağlatabilirsek eğer, işte o zaman geleceğe dünyamızı koruyan, eko sistemimize önem veren ve doğaya saygılı birer bireyler topluluğu oluşturabiliriz.

Artık yanan yandı. Ormanlarımız maalesef gitti ve hala da yok olmaya devam ediyor. Umarım en kısa sürede yağmur yağar ya da rüzgar yönünü değiştirir ve artık yangınlar söner. Sonrasında da bu aldığımız derslerle kolektif bilincimizi daha temiz tutarak yaralarımızı sarmak ve artık daha da bilinçlenmeyi destekleyecek adımlar atmak olabilir. Yerlere çöp atmadan, plastikleri dönüşümlere göndererek, daha çevreci ve doğaya saygılı birer birey olma yolunda ilerlememiz olacaktır. Yaşanılabilir bir dünya yaratmamız için hayallerimizin de ötesinde bir realite için tüm bu adımları atabiliriz. Bunun için neler mümkün? Tüm bu olanlar için geçmiş olsun Türkiye'm, geçmiş olsun… geçmiş olsun…

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yazarın Diğer Yazıları