Cemil Kavukçu "Örümcek Kapanı" kitabında "Kitaplığımız hafızamızın arşividir. Okuyup raflarına yerleştirdiğimiz kitapların her biri, düşünce coğrafyamızın, düşsel yolculukların belgeleridir." der.

Kulüplerin gerçek sahipleri kimdir? sorusunun cevabını uzun uzadıya ya da felsefik kitapların ve bilginlerin arasında aramayın, dönüp tribünlere bakın göreceksiniz.

Taraftarlar kulüplerin gerçek sahipleridirler.

Bu yazıyı okuyup, tribünlere oynuyor diye düşünenlerden ricam yazıyı sonuna kadar okumalarıdır.

Kulüplerin geleceğini belirleyenler ceplerindeki taşıdıkları "oy" gerçeği ile "Genel Kurul Üyeleridir"

Genel Kurul Üyeleri ikiye ayrılır.

Birincisi üyelik ve oyunun bilincinde olan, kongreleri takip eden, soran sorgulayanlar.

İkincisi ise sadece Genel Kongrelere ve çok ender Mali ve İdari Kongrelere otobüslerle gelip, el kaldırıp gidenler.

Genel Kurul üyelerinin çoğu balık hafızalıdır, çabuk unutur, kulağının üstüne yatar, kulübün geleceği umurunda değildir, o sadece anı yaşar; gelir, yer, içer, el kaldırır, alkışlar ve gider...

Kulüplerin geleceği için en önemli kongreler İdari ve Mali Kongrelerdir yani çoğu üyenin önemsemediği, kulüplerin geçmiş icraatlarının ve geleceğinin beş yüz üye ile belirlendiği kongreler.

Bu kongrelerde yönetimlerin icraatlarının belli dönemlerinin maddi ve manevi hesap günüdür. Yani hesap sorulması bekleniyorsa, gidip hesap sorulması gereken gündür. Bu kongrelerde genelde şu olur, siz üye giriş kartınızla kongre salonuna girdiğinizde elinize bir kitapçık verirler, dönemlerin hesap dökümlerinin olduğu kitap, siz ve alanlarının uzmanlarının bile kolay kolay anlamayacağı kitapçıklar. Bu kitapçıklar iletişim ve teknolojik anlamda bu kadar ileri seviyelerde iken neden en az on beş gün öncesinden tüm kulüp üyelerine pdf formatında elektronik posta yoluyla iletilmez? Bi'dünya masraf ile bastırılır ve kimse okumasın diye tıpkı eski maçlara girerken "oku, oku minder yap!" diye bağırarak, stat dışındaki seyyar satıcıların kulaklarını çınlatacak şekilde kullandırılmasına sebep verilmesinin tek neden kimse okumasın, kimse anlamasın ama el kaldırıp onaylansın amacında dağıtılır ki! çoğu kitap kongre bitiminde koltukların üstünde gelip çöpe atılmayı bekler, içindeki tüm gizlenmiş gerçekleriyle.

Bu kitapçıklardaki mali veriler veya sonrasında açıklanan tabloları incelersek göreceğiz ki tablo vahim, karanlık...

Alanında uzman ve bir dönem kulüp içinde görev almış, Sami Çoban'ın paylaşımıyla sizlere Beşiktaş'ın içinde bulunduğu mali tablodan birkaç mali veri iletiyorum;

"2013 cirosu 172,6 milyon TL'den 2018 cirosu 882,3 milyona çıkmış. Bu kadar yüksek ciro artışına rağmen 2018'de 336  milyon lira zarar etmiş Beşiktaş."

"31.12.2018 tarihli konsolide mali tablolara göre Beşiktaş'ın yıllık finansman gideri 527 milyon TL olmuş. Yani c.tesi ve pazar dahil Beşiktaş günlük 1,44 milyon sadece finansman gideri ödüyor."

Nereye ödendiği belli olmayan giderler;

"2012 yılında 118 bin lira olan danışmanlık giderleri 2013 yılında 1.703.000 TL 2014 yılında 1.860.000 TL olarak ayrı hesapta gösterilmiş. 2015 yılından itibaren dava ve icra giderleri ile birleştirilerek kamufle edilmeye çalışılmış. Bu şekilde birleştirilen hesabın 2015 miktarı 3.506.000 TL iken 2018 miktarı  22.188.816 TL olmuş."

"Beşiktaş'ın 31.12 2018 tarihi itibariyle borçlarının yaklaşık 523 milyon lirası Factoring şirketlerine olan borçlardan oluşmaktadır."

"Genel müdür ve genel müdür yardımcılarının kulübe  yıllık brüt maliyeti 2012 yılında 833 bin lira iken 31.12.2018 itibariyle bu tutar 5.899.912 TL olmuştur. 2017 rakamı 4.641.910 TL olan bu rakam son yıllık  yüzde 27,1 oranında artış göstermiştir."

"Bağımsız Denetim raporunun 17 no.lu dipnotunda gelir ve gider kalemlerinin detayları yer almaktadır. Gider detaylarına bakıldığında 1.789.520 TL tutarındaki haberleşme gideri dahi detaylandırılırken her ne hikmetse 52.995.415 TL gibi büyük bir giderin detaylandırılmasına gerek duyulmuyor ve diğer giderler olarak adlandırılıyor. Kırılımı 1 milyonlu rakamlara kadar düşüren denetçi her ne hikmetse veya neyi kamufle ediyorsa 53 milyonluk gideri detaylandırmaya gerek görmüyor."

"Futbol A.Ş. ile Dernek arasında stadın işletilmesi konusunda yapılan ve 31.05.2017 tarihinde KAP'ta yayınlanan sözleşme nedeniyle 30 Kasım 2018 tarihi itibariyle Derneğin Futbol A.Ş.'ne 506 milyon borcu oluşmuştur. Futbol A.Ş. tarafından  Derneğe sadece 6 ay için kesilen faiz faturası 67 milyon liradır."

"Derneğin Futbol A.Ş.'ye borcu 31.08.2019 itibariyle 677.637.434 TL olmuş. 01.06.2019-31.08.2019  3 aylık  dönemde derneğe kesilen faiz 24.558.058 TL. Stadın maliyeti artmaya devam ediyor."

"31.05.2019 itibariyle toplam temlik miktarı 1.643.925.467 TL iken 21.08.2019 itibariyle 6.543.980.038 TL olmuş. Bunun 5.530.000.000 TL'si yayın geliri temliği olarak oluşmaktadır."

Beşiktaş adına eldeki bir önceki verilen bilgilere göre veriler böyle, son durum nedir, bilinmiyor.

Bilinen tek gerçek ise yeni seçilecek başkan ve yönetimin kucağında patlamaya hazır bomba var.

Beşiktaşlı kongre üyeleri; artık kulübe sahip çıkmalarının dönemi gelmiştir. Pazar günü yaşanacak kongre sonrasında, Beşiktaş başkanı kim seçilirse seçilsin herkesin sadece Beşiktaş adına tek yürek olması gerekiyor.

Beşiktaş'ın faydasına olacak her proje sayın başkan ve yönetim kuruluna iletilmeli, Beşiktaş başkanı alanında uzman kişilerden bir heyet oluşturmalı ve bu projeler tek tek değerlendirilmeli.

Beşiktaş önündeki ekonomik açmazdan kurtulmak için her fikri mercek altına almalı.

Seçimin ardından, Ahmet Nur Cebi, Serdal Adalı, İsmail Ünal ve Hürser Tekinoktay isimleri geri planda kalmalı. Beşiktaş başkanlık makamı etrafında birleşmeli yoksa bu tablo, bu kara delik önce "kayyum" sonra ise "kulüp satışı" ile başka bir serüvene yelken açar.