Tales, Pisagor, Platon, Aristoteles gibi kendisinden önce yaşamış matematikçi ve geometricilerin çalışmalarını temel alarak ortaya çıkardığı "Elementler" isimli eseri ile geometri dünyasında seçkin yer kaplayan İskenderiyeli Öklid'in bu yapıtı iki bin yıl boyunca önemli başvuru kaynağı olur.

Düzlem geometrisi, aritmetik, sayılar kuramı, irrasyonel sayılar ve katı cisim geometrisi...

Batı düşüncesi üzerindeki etkisi nedeniyle "Kitabı Mukaddes"ten sonra ikinci sırada yer aldığı söylenir.

Einstein "Gençliğinde bu kitabın büyüsüne kapılmamış bir kimse, kuramsal bilimde bir atılım yapabileceği hayaline kapılmasın" der.

Son günlerde sanki bir bilinmez içinde kaybolduğumuz, hayatımıza etki eden iki önemli gerçeğimiz Covid-19 ve Futboldaki yaşadıklarımız, "atılım yapabilecek hayallerimizin" olmadığının gerçeğidir.

Beşiktaş başkanı sayın Ahmet Nur Çebi, günlerdir TFF'ye takımın Covid-19 ile ilgili sıkıntılı durumunu anlatmaya çalışıp durdu ama her işi eline, yüzüne bulaştırmaya pek'bi alışık TFF, her zaman olduğu gibi açıkçası bu işte de çuvalladı, tıpkı yabancı oyuncu konusu ve diğerlerinde olduğu gibi...

TFF'nin bugüne kadar aldığı her sağlıksız karar, futbolumuzun ilerlemesine değil, özellikle Avrupa'daki rakipleriyle arasındaki makas farkının açılmasına sebep oluyor.

TFF'nin sayın başkan ve heyetinin akıl danışacağı bir başucu kitabı, deneyimli bir şahıs olmadığı için yani kendileri bir "Öklid" bulamadıkları için daima geri saymaktadır.

Kulüplerimizin gelir kaynağının ilk sırasına ismini yazdırdığımız "yayın gelirlerindeki" yaşanan süreçte bir kere daha gördük ki, geçmişteki yazdıklarımızda ne kadar da çok haklıymışız.

Saygıdeğer okurlar, lütfen yazdıklarımı iyi inceleyiniz ve araştırınız, bu konuyla ilgili tekrar yazıyorum ama ne yapalım durumu anlatana kadar yazmaya devam edeceğiz. Futbolun ilerleme kat ettiği Avrupa liglerine baktığınızda, alanında uzmanlardan oluşmuş bir "Kulüpler Birliği" yapısı görürsünüz. Bu ekibin içindeki bulunanlar, lig içerisindeki herhangi bir kulübün taraftarı olarak hareket etmezler, oturup tüm kulüplerin hakkını nasıl koruyacaklar? Nasıl kulüplere maddi ve manevi katkı sağlayacaklar? Bunları düşünür, planlar ve hayata geçirirler.

Avrupa'daki zevkle izlediğimiz liglerde bugüne kadar bizde olduğu gibi sıkıntı sayısının çokluğunu gördünüz mü? Duydunuz mu? Onlar geçmişteki hatalarının incelemesini yaparak, hataların listesini çıkarıp, tüm kulüpler bir araya gelerek, ilerisi için neler yapılması gerektiği yönünde, profesyonel ekibin hazırladığı A, B, C planları üzerinde mutabakata varırlar ve hareke geçerler.

Ligimizin maddi değeri belli iken, sadece Avrupa ligleriyle maddi ölçekte yarışabilmek adına uçuk rakamlar üzerinden yayım pazarlığı yaparsanız, bu pazarlığın ödeme şeklini bir düzen içinde olması için anlaşamazsanız, zaten ekonomik anlamda pamuk ipliğine bağlı kulüplerin, idam sehpasına "tekmeyi atarsınız" ve dönüp arkanıza bakmazsınız bile...

Hollanda futbolunun, dünya futbol tarihine armağan ettiği efsane isim Johan Cruyff, futbol yaşamını ve hayatını anlattığı "Benim Oyunum" kitabında tüm futbol yaşamı boyunca futbolun profesyonel anlamda işlediği ülke Amerika bölümündeki yazdıklarını iyi incelemek lazım. Amerika neden tüm sportif dallarda her zaman yarışın liderlik sıralamasında ismini ilk sıralara yazdırıyor? Sorusunun cevabını çok rahat kendiniz bulacaksınız.

Orada işlerin ters gittiği olmuyor mu? Tabii ki oluyor ama onlar ile bizim aramızdaki fark, onlar hatalardan ders çıkarıyor, bizler ise kendi kendimizi "kısır döngü" içine alıp, aynı sıkıntıları defalarca, maddi yükü daha da artırarak yaşıyor, yaşatıyoruz.

Her sıkıntı döneminde futbolu yönetenlerin elleri, futbolseverlerin ceplerinden çıkmıyor. Beyler artık geleceği kurtarmak adına kalıcı işler yapın ve elinizi futbolseverin cebinden çekin, yapamıyorsanız çektirin gidin!..