Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Şahin ŞİMŞEK

Şahin ŞİMŞEK

MERCEK

Neme lazım deme bir gün sana da lazım

Neme lazım kelimesi, zor durumda olan haksızlığa uğrayan birini görüpte yardım edeceğimize duyarlı bir vatandaşlık görevimizi yerine getireceğimize, Neme lazım deyip yapılan haksızlığı görmemezlikten gelip sırtımızı dönüp gittiğimizde kullandığımız bir acizlik sözüdür. Bir zulüm ya da bir haksızlığa şahit olduğumuzda şunu aklımızdan çıkarmayalım. Gördüğümüz bir haksızlık karşısında sustuğumuzda, elbet bir gün bizde bir haksızlığa uğradığımızda bir başkası da neme lazım deyip bize yardım etmeyeceğini unutmayalım. Çünkü bir ata sözümüz var. "Ne ekersen onu biçersin." Zor durumda olan birine el uzatmak yardım etmek haksızlığına karşı direnmek, sıkıntıda olan birisinin sıkıntısını gidermek hem insanlık görevimiz hem de dinimizin emridir. Şunu hiç bir zaman aklımızdan çıkarmayalım "haksızlık karşısında susan dilsiz şeytandır." Tanıyalım tanımıyalım dili, dini, ırkı mezhebi meşrebi ne olursa olsun bir insanı zor durumda gördüğümüzde elimizden gelen yardımı yapmağa gayret sarf edelim.

Zulüm ve haksızlık hakkında hadis-i şerifte şöyle buyurulmaktadır. "Bir yerde bir haksızlık veya bir zulüm gördüğünüzde önce onu ellerinizle def etmeğe çalışın. Şayet kuvvetiniz o zulme yetmiyorsa dilinizle haksızlığa ve zulme karşı mücadele edin. Eğer dilinizle de karşı çıkamıyor o zulmü eleştirdiğinizde canınıza veya malınıza bir zarar vereceklerini anladığınızda kalbinizle buğz edin." Bu hadisi şeriften şunu anlıyoruz ki haksızlık ve zulüm karşısında asla ve kata susamayız. İlk önce gücümüzle ellerimizle ber taraf etmeye çalışacağız. Olmadı dilimizle yapılan zulmü durdurmalarını söyleyeceğiz. Onu da söylüyemiyorsak artık kalbimizle buğz edeceğiz. Bu da toplumun ne kadar duyarsız ve çaresiz bir hale geldiğinin göstergesidir.

Bu konu hakkında aklıma gelen Kanuni Sultan Süleyman ile Beşiktaşlı Yahya Efendi arasında yaşanan bir öyküyü siz okurlarıma aktarmak istiyorum. Kanuni, bir gün "Osmanlı imparatorluğu  yıkılabilir mi; Yıkılırsa hangi sebepten dolayı yıkılır" diye merak eder. Aynı zamanda süt kardeşi olan Yahya Efendiye bir mektup yazar, merak ettiği ve aklına takılan bu sorunun cevabını vermesini istemektedir.

Şeyh Yahya Efendi padişahın mektubunu alır okur. Gelen mektubun arkasına sadece cevap olarak iki kelime yazar: Neme lazım. Gelen ulakla mektubu geri gönderir. Ulak mektubu alıp padişaha iletir. Kanuni Sultan Süleyman heyecanla Kozak kutusunu açar bir bakar  kendi yazdığı mektup kendisine geri gönderilmiştir. Sadece arkasında iki cümle yazılı Neme lazım. Padişah bu cevaba bir anlam veremez. Günlerce düşünür taşınır bu cevabın hikmetine vakıf olamaz. Kanuni Sultan Süleyman hem sorusunun cevabını hem de bu sözün hikmetini anlamak için Beşiktaş'ta dergahı olan Şeyh Yahya efendiyi ziyarete gider. Yahya efendi sultanı bir güzel karşılar. İzzet ve ikramda bulunur. Hoş sohbetten sonra Yahya Efendi'ye sana bir mektup yazdım ama cevabını alamadım. Şeyh Yahya Efendi "Padişahım bana yolladığınız mektubun cevabını anında size yolladım" der. Padişah "Bana geldi ama 'neme lazım'  kelimesinin hikmetini anlayamadım. Bana bunun izahını açıklayın" der.

Şeyh Yahya Efendi, "Padişahım cevabım gayet açık ve nettir. Siz bana acaba bir gün Osmanlı İmparatorluğu yıkılır mı yıkılırsa sebebi ne olaki diye" sormuştunuz. Bende şayet bir gün ahali zulme karşı haksızlığa karşı susup "neme lazım" derse o zaman bu cihan imparatorluğu yıkılır der.

Kanuni Sultan Süleyman bu almış olduğu cevap karşısında hayrete düşer ve de acaba bir gün ahali ya da saray erkanları gördüğü haksızlık veya zulüm karşısında neme lazım der mi diye derin bir düşünceye kapılır. Bu olay  üzerinden dört asır geçtikten sonra Sultan Abdulhamit Han döneminde Ermeni çeteleri, Rum Pontus çeteleri, Sırp çeteleri, Bulgar çeteleri, Yunan çeteleri, Mekadonya çeteleri ve bir çok hatırlayamadığım çeteler tarafından  ülkemizin dört bir etrafı kuşatılmıştı. O dönemde yaşayan halka yapmış oldukları yağma talan zulüm haksızlık gaspı  bertaraf etmek için Sultan Abdulhamit Han inanılmaz zekasıyla bu çetelere karşı  amansız bir mücadele vermişti. Ama ne yazıktır ki son dönemlerde ahalinin çoğu artık "neme lazım" diyerek Sultan Abdulhamid'i yanlızlığa terk etmişlerdi. Sonuç koca imparatorluk yıkılmaya mahkum edildi. Yahya efendinin dört asır önce söylediği söz Osmanlının yıkılma nedenlerinden biri oldu. Allah'a emanet olun. Kalın sağlıcakla....

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yazarın Diğer Yazıları