Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Mehlika Figen Yazar

Mehlika Figen Yazar

Sonsuz Bilinç

Neden kaoslar oluyor?

İçinde bulunduğumuz bu realitede farkındaysanız hiçbir şey eskisi gibi değil. Salgın hastalıklar, yangınlar, seller, depremler, savaşlar… Aslında tarih boyunca benzer yıkımlar insanlığın başına hep gelmiş ve yıkılanın yerine yeniden oluşumlar gerçekleşmiştir. Her bir yıkım, yerini belki daha iyi oluşumlara bırakmıştır. Bizler insanoğlu olarak hep güvenli ve konforlu alanda kalmayı öğrendik. "Güvende olursak eğer hayatımız daha iyiye gider" bakış açısı hakim olmuştur. Çünkü bilinmezlik bizleri her zaman bir şekilde korkutmuş ve sanki bir boşluğun içinde savrulup gidiyormuş misali bir bakış açısı yaratmıştır. Halbuki ya gerçekte böyle değilse?

Hayatımızı her daim daha iyiye taşımaya gönüllü olmalıyız. Ancak bizlere öğretilen toplum düzen noktalarında çocuklarımızı okula gönderip, iyi bir meslek sahibi yapıp bir ev, bir araba, iyi bir evlilik, çocuk gibi güvence tanımı altında hayat amaçları koyup onun dışında hiçbir değer verilmemektedir. Halbuki belki bu hayatın asıl sırrı bunun ötesinden bakabilmektir. Bilinmeyen bir realite… Kaygısız, endişesiz, yargısız, sadece sevginin gerçek tohumlarını ekebildiğimiz bir realite.

Kulağa hoş gelse de bunu oluşturmak geçmişteki programlamalarımız nedeniyle kolay değil. Ancak  bilinçli seçimlerimizle tüm bunların farkına varabilirsek eğer şimdiye kadar hiç yaşamadığımız olasılıkları da beraberinde getirebiliriz.

İlk önce başımıza ne gelirse gelsin, ülke yönetiminden tutun da doğal afetlere kadar acı, öfke ve korku enerjilerinden özgürleşerek yargısız olarak durumlara bakabilmeyi öğrenmeliyiz. Elbette duyarlı olmak insansak eğer doğamızda vardır. Ancak bu da bir kas gibi geliştirilebilecek bir durumdur. Tüm bu yaşadıklarımız ve yaşayacaklarımız bu bakış açılarını kendimizde oluşturmak için karşımıza çıkan birer deneyimdir. Amaç kendimizi gerçekleştirme yolculuğunda bu felaketlerin içindeki derslerimizi görebilmek, madalyonun diğer yüzünü çevirmek gibidir. Maalesef bu karmaları göremezsek eğer, realite bizlere daha fazla göstermek için benzer olumsuz durumları yaratmaya devam eder. 

O nedenle özellikle içinde bulunduğumuz pandemi ve orman yangınları gibi felaketlere daha nötr bakmayı öğrenmek bu süreci de daha kolay atlatmayı sağlayabilir. İlk adım korku, kaygı ve yargıyı sıfır noktasına getirebilmektir. Bunları yaşantımızda da yapabilmeliyiz. İkincisi, soruda kalmak. Sürekli mevcut durumu sorularla sorgulamak. O zaman cevap da size gelir. Sonra bu bilinçlerle eyleme geçmek.

"Ben sonsuz sınırsız olasılıklarda daha farklı nasıl hareket edebilirim?" Tıpkı masal kuşu Anka gibi yanan küllerimizden yeniden doğmak için yanmayı da bilmek gerekir. Bu şu demek değil "Bu yangınlar varken duyarsız kalalım. Nasıl olsa değişimin bir nedeni. Bırakalım yansın" ya da pandemi için önlem almayalım ya da başka bir şey yapmayalım demek değil. Tam tersi halk arasında bir deyim vardır "Tedbiri al, tevekkülü Allah'a bırak" diye. Çünkü bu kaosun içindeki duruşumuz da derslerimizin bir parçası. Sen nasıl bir eyleme geçiyorsun? Böyle bir durumda koşulsuz katkıların neler? Bunları da sorgulayıp sonra da akışta olmak. İşte burada akışta olduğumuz zaman enerji boyutunda bir nehrin akması gibi akışa teslim olabilmeliyiz. O zaman da olan her ne ise senin hayrına olmaya başlar. Ülkemizin insanlarının bu bilinçte olması için neler mümkün? Vatansever ve duyarlı olmakla birlikte daha bilgece bakabilen bir toplumun olması için şimdi insanlık olarak hangi enerjide ve bilinçte olabiliriz?

O nedenle artık daha akışta olun, olanı olduğu gibi kabul edin ve çözümlere odaklanın. Yargısız ve tepkisiz ama bilinçli ve duyarlı bir bakış açısından bakın. O zaman bu kaosların arkasından daha aydınlanmış ve yepyeni yaratımlarında oluşmasına katkıda bulunabilirsiniz.

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yazarın Diğer Yazıları