Galatasaray, UEFA Avrupa Ligi play-off turu ilk maçında konuk ettiği Sparta Prag’ı 3-2’lik skorla mağlup etti. Fernando Muslera’nın, kurtarışlarıyla adeta devleştiği karşılaşmada, galibiyeti getiren golü son haftaların suskun ismi Mauro Icardi attı.
Sarı-kırmızılı ekip, Rams Park’ta müthiş bir taraftar desteğiyle çok önemli bir galibiyet aldı. Çok önemli diyorum çünkü bu maçın rövanşı 22 Şubat’ta Çekya’da oynanacak ve avantajlı bir skorla gitmek psikolojik üstünlüğü ele almak anlamına geliyor. Karşılaşmaya dönecek olursak 45 binin üzerinde taraftarın desteğini arkasına alan sarı-kırmızılı ekip karşılaşmaya çok hızlı başladı. Kerem Demirbay’ın klas golüyle öne geçen Galatasaray ilk yarıyı 1-0 önde kapattı. İkinci yarının başında skor 1-1’e geldi. 61. dakikada Mertens, ceza sahası dışından vurdu, savunmaya çarpan top biraz da şansının yardımıyla gol oldu. bu golle skor 2-1 oldu. Sparta Prag Avrupa kupalarında çok tecrübeli bir takım. Deplasmanda oynamalarına rağmen oyunun büyük bir kısmını domine etti. Çok iyi pas yaptı. Organize ataklar geliştirdi. 2 kere geriye düştüğü karşılaşmada oyundan kopmayıp oyuna tekrar tekrar ortak oldu. Bu kolay bir iş değil. Victor Nelsson, 62. dakikada direkt kırmızı kart görerek oyun dışında kalınca oyunun bütün hâkimiyeti Sparta Prag’a geçti. 3 dakika sonra beraberlik golü geldi. Bir ara Galatasaray taraftarı maçın 2-2 bitmesi için dua eder hâle geldiler. Çok net pozisyonlar buldular. Akan oyunda top sürekli Sparta Prag’lı oyuncularda kaldı ve sürekli pas yaptılar. Çok tempolu bir oyun oynandı. Galatasaray’ın galibiyetle ayrılması bizleri yanıltmasın. Bizlerin beklediği bir oyun ortaya koyamadı. Temposuz, pozisyon üretmekte zorlanan Galatasaray belki de sezonun en tutuk futbolunu oynadı. Şans Galatasaray’ın yanındaydı. Oyun geldi gitti resmen. Bu kadar gel-gitin olduğu bir maçta alınan bu galibiyet daha da önemli hale geldi. Mauro İcardi için de bir parantez açmak lazım. Son haftalarda sahada olup olmadığını gören yok neredeyse. Formsuz güçsüz sanki sahada mutsuz bir görüntüsü var. Maçın içinde çok net 2 gollük pozisyonu kaçırdı. Taraftarın oyundan alınması için içten içe dua eder hâle geldiği bir anda çıkıp çok temiz ve klas bir şekilde topu köşeye yuvarlayarak galibiyet golünü attı. Bu galibiyetteki aslan payı Fernando Muslera’ya ait. Takımını oyunda tuttu. Son dakikada kurtardığı net pozisyon ve hemen ardından gelen galibiyet golü ne kadar büyük bir kaleci olduğunun ispatıdır. Bu galibiyet Fernando Muslera’ya yazar.
