Siyaset devleti millet adına yönetme tecrübesidir.
Siyasetçi şerefini koruyacak kadar siyasetle ilgilenmelidir.
Her şeye rağmen özellikle kazan kaynamıyorsa alternatif ekonomik modeller gelişmiyorsa, yurt dışı desteği olumsuza yakınsa, dostlukların yerini ihtilaflar almışsa, işsizlik çaresizlikle birleşmişse, enflasyon yerini nerdeyse stagflasyona bırakmak üzere ise, doların ve euronun pusulası bozulmuş; yükseliş parametresi durdurulamıyorsa, sınır ötesinde bir çok üssün varsa, Müslüman ülkelerin çaresine oynuyorsan ve bunlara da milli sermayeden bütçe ayırıyorsan, sermaye krizi devlet krizi haline dönüşmek üzere ise ;
ÇARE İÇİNE KAPANMAK DEĞİLDİR. DEVLET ASLA ÇARESİZ DEĞİLDİR.
Millet asla devletin başına düşman olmaz, geleneğinde böyle bir şey yoktur ancak kazan kaynamazsa bu süreklilik arz ederse millet asla siyaset yapmaz.
DEVLET DE ASLA ÇARESİZLİĞE DÜŞMEZ MUHAKKAK YENİDEN HEYACAN YARATACAKTIR.
ÇARE ;
Birlikte düşünmek, birlikte gövdeyi taşın altına koymak, yeniden her alanda devleti millet adına yükseltecek hamleleri oy kaygısı düşünmeden, yeni bir millet masası kurup; orada işi ehline vererek "Milli Ekonomik Hamleleri"ni bir bir hayata geçirmek önem arz ediyor.
EKONOMİ DÜZELİRSE EN DOĞRU REJİM YERİNİ BULACAKTIR.
Ekonomi sıfırsa dış güçlerin elinde perişan olursun, ayrıca süper güçlü devletlerin de önünde global sermayenin "Yeni Dünya Düzeni Projeksiyonu"nda figüran oyuncu olursun. Adeta jandarmalığını yaparsın ve günün sonunda alacaklarını alırlar. Dünya kamuoyunda haklı sebep oluşturulur. Yedi düvelle savaştırırlar ve kaybedersin, toprakların küçülür.
Bunların olmaması için, aktör olman için yalnızlığının gücü ile ilerlememelisin. Riski millet adına diğer siyasi aktörlerle, akademisyenlerle, yetişmiş bilgi ordunla topyekün bir ekonomik hamleye girişmelisin ve riski bu ortak milletin değerleri ile paylaşmalısın.
ŞUNU HİÇBİR ZAMAN UNUTMAYINIZ Kİ EKONOMİ SIFIRLANMIŞKEN KENDİ ÇARENİZİ EMPERYAL GÜÇLERE BIRAKIRSANIZ HER ZAMAN GELEN GİDENİ ARATACAKTIR.
Bu çaresizliğe iktidar ve devlet dinamikleri müsade etmemelidir, kanatimce etmeyeceklerdir.
ŞAHSIM UMUTLUYUM BU ÇIKMAZDAN BİRLİKTE ÇARE ÜRETEREK GÜÇLÜ ÇIKACAĞIZ.
Bu Vatan Bizim. Tek çare de biziz.
Birbirimize düşmemeliyiz.
"Millet İçin Devlet" anlayışıyla soğukkanlılığımızı koruyarak, sağduyuyla yeni hamleleri hayata geçirecek yönetim anlayışını tavizsiz uygulamalıyız.
BU KONUDA;
1-Partili Cumhurbaşkanlığı Sistemi yerine, ortak akılla bize uygun geliştirilmiş Parlementer Sistem veya daha uygun Başkanlık Sistemi gelmelidir.
2-Kuvvetler ayrılığı kesinlikle yeniden daha adil bir şekilde getirilmelidir.
3-Denge ve denetleme sistemi kesinlikle gelişmiş ülkelerdeki gibi tavizsiz uygulanmalıdır, milliyetçilik budur.
4-Departmanlaşmaya göre marka kentler kurulmalıdır.
5-Savunma sanayi, tarım sanayiinde teknolojik hamleler, yazılım endüstrisinde önemli hamleler ihtiyaç arz ediyor.
6-Uzay bakanlığı kurulmalı.
7-Yeni dönem toplum psikolojisi; Sosyo-Psikolojik, Sosyo-Ekonomik durumlar göz önünde bulundurularak siyasi partiler kanunu ve anayasa yeniden bu olguya göre düzenlenmelidir. Yeni toplum psikolojisini ekonomik kalkınma ruhuna göre şekillendirecek siyaset ve eğitim geliştirilmelidir.
Marka teknik liseler ve üniversiteler kurulmalıdır.
İSTİHDAM OFİSLERİ BUNA GÖRE OLGUNLAŞMALIDIR.
8-Türki Devletler Ekonomi Birliği (TEB) kesinlikle kurulmalıdır.
9-Ortak stratejide birlikte kalkınacak Türki Devletler Ekonomik Kalkınma Modelleri geliştirilmelidir. (EKM)
Biz bunları düşünebiliyorsak ki yirmi yıldır düşünüyor ve yazıyoruz koskoca güçlü erk ve erklerin bunları düşünememesi mümkün mü?
MUHAKKAK DÜŞÜNÜLDÜ VE UYGULANACAKTIR EMİNİZ.
Tencere kaynamıyorsa tencerem büyük demenin bir manası yoktur.
Gün gelir tencereyi bir lokma ekmek için beş kuruşa elinden çıkarmak zorunda kalabilirsin.
TÜRK'ÜN ÇARESİ MİLLİ EKONOMİK KALKINMA MODELLERİ İLE (M-EKM) EVRENSEL DÜŞÜNCEDİR !
Saygı ve sevgilerimizle…
