Mitomani hastalığı
Bir çoğumuz belkide bu kelimeyi sanırım ilk defa duymağa başladık. Nedir bu Mitomani nasıl bir hastalıktır? Tedavisi var mıdır varsa nerede yapılır? diye endişelenmeye başladığınızı ve acaba bende de bu hastalığın belirtisi var mıdır diye hissettiğinizi tahmin ediyorum. Ama merak etmeyin bu hastalık çok nadir insanlarda görülen bir vakadır. Mitomani açılımı şudur. Kendi uydurup piyasaya yaydığı yalanına bir müddet sonra kendiside inanmağa başlayan insanlar için söylenen bir terimdir. Mitomani gün geçtikçe toplumumuzda yayılmağa başlayan psikolojik bir hastalıktır.
Mitomani hastalığı toplumda bilinen ( yalan söyleme hastalığı) kişinin sürekli olarak her hangi bir çıkar ve menfaat gözetmeden yalan söylemesidir. Hiç bir sebep yokken bu tür insanlarda birden yalan söyleme ihtiyacı doğar ve bu durum ileriki zamanlarda bu kişilerde Mitomani hastalığı ilerledikçe kendi söyleyip etrafa dedikodu olarak yaydığı yalana bir muddet sonra kendiside inanmaya başlar. Mitomani hastası kişi elinde olmadan söylediği yalanların farkına bile varmaz. Bir müddet sonra birisinden bu yalanı duyunca şaşırır acaba kim bu yalanı söylemiş diye merak eder. Aslında o yalanı kendisi söylemiştir ama farkında değil, çünkü artık o şahsın beyin kromozonları doğru bilgi yerine hep yalan senaryoları üretmeğe başlar. Bunun başlıca sebeplerinden biri de bu tür hastalar çocuk yaşlarda ebeveynlerinden ya da çevrelerinden duydukları yalan dolu hayal dolu masalları ve yalanları istemeyerek te olsa beyin hardiskine yerleşmesinden kaynaklanmaktadır. Büyüklerinin yalan söylemlerine şahit olduğundan dolayı ileriki yaşlarda büyüklerinden duyduğu bu tür yalanları normal sayıp kendiside yalan söylemeğe başlar. Ayrıca, bir çok başka faktörlerde var bunlardan başlıcasını şöyle sıralayabiliriz.
A: Doğru söylediğine inanılmaması
B: Aşağılık ve hakir görme komplesi
C: Onaylanma ve tasdik ettirme ihtiyacı
D: Narsistlik yani kişilik bozukluğu
E: Çocukluk döneminde maruz kaldığı istismarlar
Bu ve buna benzer bir çok sebeplerden kaynaklanıyor. Biz ebeveynler olarak asla ve kata şakasına bile olsa çocuklarımızın yanında yalana baş vurmamalıyız. Her şeyin en doğrusunu onlara öğretmeliyiz. Gerçek ve hakikat neyse onu onlara öğretmeliyiz. Yalanın çok kötü bir şey olduğunu onlara ısrarla hatırlatmalıyız. Şakasına bile onların yanında yalan konuşmamalıyız. Çünkü o çocuklar şakadan anlamaz anne ve babasının söylediği her söz onlar için bir kanundur. Çocuklarımıza özgüven aşılayalım. En kötü durumda bile doğru söylemesini tembihliyelim. Çünkü doğruluk bir ilkedir. Doğru olmak dinimizinde emridir. Namazlarımızda okuduğumuz Fatiha suresinin 6. ayetinde Yüce Rabbimizden şu şekilde niyazda bulunuruz. [İhdinessıratal müstakim ] (Yüce Rabbimiz bize doğru yolu göster.) Doğruluktan şaşmamalarını en zor şartlarda bile doğruyu söylemelerini tembih etmeliyiz. Hatta arada bir doğruluk üzerine olan şu atasözlerimizi onlara hatırlatmalıyız.
Doğruluk keskin kılıçtır, Doğru olan haklı olandır, Doğruluk dost kapısıdır, Doğru yoldan gidenler şaşmaz, Hiç bir miras doğruluk kadar zengin değildir.
Birde uydurma bir atasözü var. Doğru söyleyeni dokuz köyden kovarlar. Bu sözü kesinlikle yine Mitomani hastası biri tarafından söylenmiştir! Doğruyu söyletmemek için, insanları yalanlara alıştırmak için söylenmiş basit bir sözdür. Doğruluk üzerine binlerce atasözü var bunlardan bir taneside "Doğru insanın yardımcısı Allah'tır".
Bence bu sözün üstüne söz söylemeğe gerek yok, sözün bittiği yer! Rabbim bizleri Sırât-ı Müstakim yolundan ayırmasın.
Kalın sağlıcakla