Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
A.Öner PEHLİVANOĞLU

A.Öner PEHLİVANOĞLU

BAKIŞ

Lozan hakkında doğrular...

Lozan, süreli bir antlaşma değildir. 2023''te süresi sona erecek iddiaları geçersizdir. Mustafa Kemal Atatürk''ün Lozan Antlaşmasında değişiklik yaptığı iddiası gerçek değildir.

Değişiklik olarak iddia edilen iki konu; ilki, Antakya''nın Türkiye''ye katılması, diğeri Montrö Sözleşmesi''dir.

Antakya''da yaşayan halk 1939''da yapılan plebisit sonucu Türk devletine iltihak, katılma kararı almıştır. Antakya bu plebisit sonucu T.C. Devletine katılmıştır. Bu katılmanın, Lozan Antlaşması ile ilişiği yoktur.

1936 Montrö Boğazlar Sözleşmesi, Lozan Barış Antlaşması''na ek olarak kabul edilen Boğazlar Rejimine İlişkin Sözleşme''nin iptal edilerek Türk Boğazlarının Türk Devleti denetimi altına alınmasıdır. Montrö Uluslararası bir antlaşmadır.

Lozan hükümlerine göre Boğazlar uluslararası bir komisyonun kontrolünde ve bu komisyon tarafından yönetilirken, Montrö Sözleşmesi ile Boğazlar Türk topraklarına, T.C. Hükümranlık alanına dahil edilmiş, Türk askerinin, Türk Devletinin kontrolü ve koruması altına geçmiştir. 

Ege Adalarının Lozan''da Yunanistan''a terk edildiği iddiaları karşısında, aşağıdaki gerçeği açıklamayı gerekli görüyorum.

Lozan Antlaşması''nın 12, 13, 14 ve 15''inci maddeleri Ege adaları ile ilgili hükümleri içerir. Bu hükümler içinde 1913 tarihli bir seri anlaşma ile hangi adaların, Yunanistan''a terk edileceği, hangi adaların İtalyanların kontrolünde kalacağı (Mad.15) ve 3 milden az uzaklıkta kalan adaların T.C.''ye terk edileceği (Mad.12) belirtilmiştir. Ne var ki, Lozan''da İtalyanlara terk edilen Ege adaları. İkinci Dünya Harbi sonrasında Yunanistan''a verilmiştir. (Sevr, Lozan Antlaşmaları ve Avrupa Birliği, A. Öner Pehlivanoğlu, Kastaş Yayınevi Ekim 2005,İstanbul, s.268, 269)

MUSUL...

Lozan''da İngiltere''nin kasıtlı ısrarı nedeniyle çözüm getirilemeyen. "Türk-Irak sınırı" anlaşmanın 3''üncü madde 2''nci bendinde, "Lozan Antlaşmasının yürürlüğe girişini takip eden dokuz ay içinde, Türkiye ile İngiltere arasında yapılacak görüşmeler ile saptanacak, bu görüşmelerde saptanmaz ise Milletler Cemiyeti tarafından teşkil edilecek heyet tarafından tespit edilecektir." hükmü getirilmiştir.

1924''te başlayan görüşmeler İngiltere''nin tutumu nedeniyle sonuç vermez. Sınırın tespiti Milletler Cemiyeti''ne devredilir.

Milletler Cemiyeti''nde görüşmeler sürdürülürken, 11 Mayıs 1925''te Güneydoğu Anadolu bölgesinde İngiltere''nin desteği ile Şeyh Sait isyanı çıkar. İsyan 29 Haziran 1925''te bastırılır. 5 Haziran 1925''te MC kararını açıklar. "Musul, Irak''ın ayrılmaz parçasıdır." Türk hükümeti kararı kabul eder. (Sevr, Lozan Antlaşmaları ve Avrupa Birliği, A.Öner Pehlivanoğlu, Kastaş Yayınevi Ekim 2005, İstanbul,s.131)

Lozan nedir?

Lozan Barış Anlaşması''nın Türk ulusu için önemi ve anlamını tanımlamaya çalışacağım.

Yüce Atatürk''ün tanımı ile Lozan;

"Bu anlaşma, Türk ulusuna karşı. Yüzyıllardan beri hazırlanmış ve Sevr Antlaşması''yla tamamlandığı sanılmış büyük bir yok etme girişiminin yıkılışını ifade eden bir belgedir. Osmanlı tarihinde benzeri görülmemiş bir siyasi zaferdir. Lozan Barış Antlaşması muzaffer bir ulusun sekiz aya yakın bir süre devam eden ve sert tartışmalar sonucu Türk Devletinin sömürgeci güçlere uluslararası düzeyde kabul ettirdiği "Türk''ün ülkesi ve ulusu ile varoluş belgesidir." (Age. S.111)

Lozan Konferansı''nın açılış konuşmasını İsviçre Cumhurbaşkanı yapar, ardından İngiltere Dışişleri Bakanı Lord Curzon konuşur,  konferans açılış töreni bittiği beklenirken İsmet İnönü, kürsüye çıkar, oturum başkanı, "İsmet Paşa" diye İnönü''yü takdim eder. İnönü yaptığı konuşmada; "Bütün uygar uluslar gibi özgürlük ve bağımsızlık istiyoruz" der. İnönü, Lozan''da isteğini kabul ettirir,  Antlaşma ile Türk Ulusunun özgürlük ve bağımsızlığını sağlar.

Tarihçi, Bernard Lewis şöyle diyor; "Lozan Barış Antlaşması, Sevr Antlaşması''nda yer alan; ''Anadolu''nun parçalanması, Boğazların kontrolünün uluslararası kuruluşa terki, Batı Anadolu''nun Yunanistan''a bırakılması, doğuda Ermenistan ve Kürdistan''ın kurulması, Fransa ve İtalya''ya nüfuz bölgeleri ayrılması, İç Anadolu''da kalan sınırlı bir bölgenin Osmanlı devletine terki'' planını yırtarak ulusal andın gerçekleşmesini sağlamıştır. Sevr Antlaşması tarihe terk edilirken Lozan Barış Antlaşması sömürgeci güçler karşısında Türk ulusunun egemenlik ve bağımsızlık haklarının uluslararası düzeyde kabulünü sağlamıştır. Lozan Antlaşması aslında Türk Ulusal Andı''nda ifade edilmiş isteklerin uluslararası düzeyde tanınmasıdır. (Bernard Lewis, Modern Türkiye''nin doğuşu, Türk Tarih Kurumu yayınları IV seri Sayı! 8, Ankara,1970,s.254)

Türkiye''nin, AB''ye giriş sürecinde, AB Parlamentosu ve Konseyi''nin karar ve raporları ile AB yetkililerin beyanlarında Lozan öncesi şartlara dönüşü hedefleyen isteklerin (AP İlerleme Raporu, 15.12.2005) ısrarlı olarak dile getirilmesi tedirginliğimizi arttırmış, Lozan''ı koruma iç güdümüzü harekete geçirmiştir.

Sevr''i kaldırarak sömürgeci güçlerin tasarılarını geçersiz kılan Lozan, aradan geçen 100 yıla yakın süredir getirdiği şartlar nedeniyle Türk devletinin kuruluş belgesi olma özelliğini korumaktadır. Bağımsız Türk devletinin ülkesi ve ulusu ile uluslararası düzeyde varlığını belgeleyen Lozan Barış Antlaşması dışta sömürgeci güçlerin, içte Sevr''e ilgi duyanların öncelikli hedefi durumundadır. Sevr özlemi duyanlara karşı Lozan''ın ödünsüz bir şekilde korunması bugün ve gelecek nesillerin öncelikli ödevidir Türk ulusu Sevr özlemi duyan odaklara karşı ancak tarih bilincini canlı tutarak Lozan''ı etkisizleştirecek yaklaşımlara dur diyebilir.

Lozan Antlaşması''nın tartışma konusu haline getirilmesinde hedef, Türk Devleti''nin Tapu Senedi Lozan Antlaşması''nın mimarları, başta Atatürk ve İnönü ile silah arkadaşlarının eleştirilmesine zemin yaratmaktır. 

Lozan''ı yaratan Mustafa Kemal Atatürk, İsmet İnönü ve silah arkadaşlarına minnet ve şükran borcumuzu ancak, Lozan''ı her ortamda koruyarak ödeyebiliriz. Bu bağlamda, Cumhuriyet ilkelerinin savunucusu her Türk vatandaşının Lozan''a yönelik saldırılara karşı duracağına inancımı ifade etmek isterim.

 

 

 

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yazarın Diğer Yazıları