Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Hüseyin Movit

Hüseyin Movit

DİKKAT ETSENİZ İYİ OLUR

Kullanımdan düşmüş yabancı kökenli sıfatlar -3-

İncelemeye çalıştığımız bu konu, sözlük çalışmalarını yakından ilgilendirir. Sözlük uzmanı, yabancı kökenli sıfatlara bir de bunların ad olarak kullanılıp kullanılmayacağı açısından bakacaktır. Aynı uygulama adlar için de geçerlidir. Sıfatlarla ilgili olarak kökeni yabancı olup Türkçe bir ekle yapılmış bazı biçimler sözlükte bulunmamaktadır. Örnek olarak sözlükte patatesli var fasulyeli yok. Adlardan sıfat yapan -lı ve -sız ekleriyle kurulmuş bazı sıfatların -lıca, -sızca biçiminde zarfları da var. Sıfatların zarf biçimlerinin de gözetilmesi gerekir. Türkçe Sözlük'te sabırsız var ama sabırsızca yok. Rabıtalı, rabıtasız, rabıtalıca, rabıtasızca biçiminde benzer kelime ve terimlerin sözlükler için taranmasında yarar vardır. Dilimizde sıfatların ad olarak kullanılabilmesi mümkünken bu özellik dile giren yabancı kökenli sıfatları da etkiliyor. Birkaç örnekle açıklamaya çalıştığım bu konu daha geniş ele alınıp incelenebilir. Edebî eser örneğindeki edebî sıfatı edebîsi, edebîde veya edebîsinde, edebîler biçiminde kullanılmazken Batı kökenli didaktik sıfatı didaktiği biçiminde kullanılabiliyor. Bu karşılık teknolojik sıfatının teknolojiği biçiminde kullanımına rastlanamıyor. Kanaatime göre bu durum biraz da dil eğitiminin yetersizliğinden kaynaklanıyor. Keyfî kullanım da bir etkendir. Türkçenin bu imkânlarına ve esnekliğine rağmen yaşanan sorunlar Doğu ve Batı dillerinden dile girmiş kelime ve terimlerin Türkçe olarak karşılanmasında, bunlarla ilgili bir sistemin kurulamamış olmasındadır. Genel olarak bugünkü manzara dildeki Doğu ve Batı kökenli kelimelerin olduğu gibi korunması, Batı dillerinden gelenlere kapının açık bırakılmasıdır. Asıl talihsizlik ise aydınlarımızın, özellikle terimler açısından Türkçeyi Batı dillerine kurban etmesi ve bu durumu olağan saymalarıdır. (Prof. Dr. Hamza Zülfikar, TDK)

 

SPİKERLERE

 

* TRT Başspikeri Şener Mete'nin genç spikerlere tavsiyeleri.

Faydalı önerileri okuyunuz:

http://medyaloji.net/makale/genc-medyacilara-yol-haritasi-267-2_6441.html… … …

* Aslı Aytekin, TRT Nağme, 26.01.2019/10.35: "2 Şubat 1985 yılında...."

Gün, ay ve yıl belirtildikten sonra "tarihinde" denilir.

Bu kadar basit bir bilgiyi, TRT'de spikerlere öğretecek biri yok mu?

Hepsini ayrı ayrı mı eleştireceğiz? 

* Duygu Demirdağ, CNN Türk, 05.02.2018: "Türk Tabipler Birliği..."

Birliğin adı Türk Tabipleri amma gel de bunu bizim spikerlere anlat bakalım!

* İlçenin adı Islahiye değil İslahiye'dir. Bakmayın siz torpille mikrofon/ekrana gelmiş kimyasal sarışın taklit (imitasyon) spikerlere...

* Umut Tezerer, Ulusal Kanal, 07.12.2016: (Şirvan'da) Göçük altında kalan üç işçinin...

Spikerlere göçük, enkaz ve toprak arasındaki farkı öğretmek imkânsız!

 

BUNLAR DA KISA KISA

++++++++++++++

* Yanlış: 1 Kasım 1948 ve 22 Mayıs 1950 yılları arasında.. (Mehmet Altan)

   Doğru: 1 Kasım 1948 ve 22 Mayıs 1950 tarihleri arasında..

*  Hıncal Uluç: "Yani Kasım ayı.."

Gün, ay ve mevsim adları özel isim değildir. Küçük harfle başlatılması gerekir...

* Özay Şendir, Milliyet, 24.09.2018: "İki kez, 10'ar günlük rapor almıştı", "Rapor yine Kasım ortasında ...", "Kaybederse Kasım'da Reza Zarrab davası..."

- Üleştirme sayıları yazıyla belirtilir: onar...

- Gün, ay ve mevsim adları özel değildir, küçük harfle başlar.

* Yanlış: Geçen Kasım ayında yazmıştım (Cem Küçük)

    Doğru: Geçen kasım ayında yazmıştım.

* Hıncal Uluç, Sabah, 23.12.2018: "Her 10 Kasım'da Atatürk'ün ruhuna mevlüt okuturdu."

   Hıncal Uluç'a "mevlit" ile "Mevlüt" arasındaki farkı anlatmanın bir yararı olur mu dersiniz?

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yazarın Diğer Yazıları