Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Şahin ŞİMŞEK

Şahin ŞİMŞEK

MERCEK

Korkunun ecele faydası yok

Değerli okurlarım bu hafta size çok ilginç bir ibretlik öyküden bahsetmek istiyorum. Hikayemizde anlatılmak istenen bir kez taviz verdinmi arkası kesilmez. Taviz tavizi doğurur. Yaşamımız boyunca ufak tefek olumsuzluklar karşısında tavizler verebiliriz. Ama söz konusu insanın Şerefi lekelenecekse, haysiyeti zedelenecekse, namusu ayaklar altına alınacaksa, vatanı bölünecekse, bayrağı indirilecekse, ezanı susturulacaksa taviz vermeği bırakın ölümüne mücadele etmek zorundayız. Yukarıda saydığım ilkelerin hiç birinden asla ve kata taviz veremeyiz. Bir tanesine taviz vermeğe kalkarsak diğer kutsal değerlerdende taviz vermek zorunda bırakılırız. Bundan dolayı bu konuyla ilgili çok ama çok ilginç bir hikayeyi sizlere aktarmak istedim.

Tarihin birinde bir köyde bir Horoz, günde beş defa Namaz vakitlerinde çok güzel sesiyle öterek Ezan okuyormuş. Horozun sahibi bir gün eline av tüfeğini alıp horozun yanına gelerek kafasına tüfeğin namlusunu tutarak Horoz'a söyle seslenmiş. "Bu dakikadan itibaren bir daha öterek ezan okursan seni öldüreceğim" Horoz zaten güzel sesiyle bu şerefi kazanmıştı. Etrafa nam salmıştı. Bu tehditten sonra epeyce bir düşünmüş kendi kendine ben nasıl bu ezandan vazgeçerim, ben bu şerefi beş vakit ezan vakitlerinde öttüğüm güzel sesimle kazanmışım. Ben nasıl vaz geçerim diye düşünürken,içinden bir ses ama sana sahibin zorbalık yapıyor, senin hayatın sözkonusu, canın tehlikede ezandan vaz geçebilirsin! Deyince bizim horoz da  içinden gelen sese kulak vererek ezan okumaktan vaz geçerek ilk tavizini vermeğe başlar. Korkudan artık ezan vakitlerini  bırakın bir daha ötmeme kararı alır. Aradan bir hafta geçer bizim horozun sahibi bakar artık ezan okumuyor. Yine eline av tüfeğini alır tekrar horozun yanına giderek namluyu kafasına tutarak bu kez  bundan sonra günde beş kez tavuk gibi gıd gıd gıdaklayacaksın der. Horoz kendi kendine ya ben nasıl şimdi erkekliğimi bırakıp tavuk gibi gıdaklıyacağım der. İçindeki ses ortada zorbalık var. Zorbalığın olduğu yerde erkekliğinden bile taviz verebilirsin deyince, o da içindeki sesi dinleyerek erkekliğinden taviz vererek başlar tavuk gibi ötmeye başlar. Ama içine düştüğü bu durumu da bir türlü şerefine ve erkekliğine yediremez çok üzülerek kendi kendine kahretmeye başlar.

Yine aradan bir hafta geçer yine sahibi elinde tüfekle horozun yanına gelerek bu kezde iki hafta öncesine kadar, şerefli ve erkek olan horoza derki, bundan böyle tavuk gibi her gün yumurtlayacaksın. Yumurta yapmazsan seni öldürürüm" der. Bu sözleri duyan horoz buz kesilir, boncuk boncuk terlemeğe başlar. Döner sahibine vay benim halime! Sende bende biliyoruz ki ben tavuk gibi yumurtlayamam. Ah keşke ilk gün yanıma gelip kafama tüfeği dayadığında "bana ezandan vaz geçeceksin dediğinde o gün senin zorbalığına karşı gelseydim. Senin talebin karşısında güzel sesimle okuduğum ezanın sayesinde kazandığım şerefimden vaz geçmeseydim. Keşke o gün ezan, şerefim ve erkekliğimden taviz vermeseydim. Beni o gün öldürmüş olsaydın en azından şereflice ve erkekçe ölürdüm bu yüz aydınlığı bu itibar bana yeterdi de artardı. Namım yedi düvele yayılırdı. Şimdi ben yumurta yapamayacağıma göre beni öldüreceksin. Benim  hem şerefim gidecek hem erkekliğim gidecek. Ah keşke ilk gün sana taviz vermeseydim" diyerek ağlamaya başlar.

  Değerli okurlarım makalemin başında da dediğim gibi bu bir hikaye ama ibret alınması gereken bir hikayedir. Yukarıda saydığım kırmızı çizgimiz olan Şeref, Haysiyet, Namus, Vatan, Bayrak, Ezanımızdan bir tanesine zorbalık karşısında taviz verdiğimizde bizimde akibetimiz horozun akibeti gibi olur.

Şerefsiz, namussuz, haysiyetsiz, vatansız, ezansız bin yıl yaşayacağımıza, şereflice ölmek bizim için kutsal bir onurdur. Şerefli bir ölüm, şerefsiz bir ömürden daha iyidir.Ama malesef bazı insan görünümlü mahlukatlar şerefini namusunu haysiyetini vatanını kendi çıkarları uğruna bir pula satmaktan imtina etmezler. Rabbim onurlu, şerefli, haysiyetli insanları bu tür rezil mahlukatların şerrinden muhafaza etsin.

 Allah emanet olun.Kalın sağlıcakla...

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yazarın Diğer Yazıları