Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Mehlika Figen Yazar

Mehlika Figen Yazar

Sonsuz Bilinç

Korkularınızı özgürleştirebilirsiniz

İnsanların en büyük düşmanının korku olduğu söylenir. Başarısızlığın, hastalığın ve zayıf insan ilişkilerinin arkasında korku vardır. Milyonlarca insan geçmişten, gelecekten, yaşlanmaktan, delirmekten ve ölümden korkar. Ancak korku zihindeki bir düşüncedir. Bu kendi düşündüklerinizden korktuğunuz anlamına gelir.

Bir de normal ve anormal korkular vardır. Yeni doğan bir bebeğin yalnızca iki temel korkusu vardır. Düşmekten ve aniden duyduğu yüksek seslerden korkar. Bunlar son derece normal korkulardır. Hayatta kalma iç güdüsüyle bizleri korumak üzere tasarlanmıştır. Bizlere doğa tarafından kendimizi korumamız için verilen bir tür alarm sistemine benzer.

Normal korku iyidir. Bir otomobilin yoldan aşağı size doğru geldiğini duyar ve kenara çekilirsiniz. Eyleminiz ezilmeye yönelik anlık olarak korkunuzun üstesinden gelir. Bunun gibi içgüdüsel koruma reflekslerimiz dışında kalan bütün korkular anormaldir. Bunlar belirli bir deneyimden kaynaklı olurlar ya da anne babanızdan, akrabalarınızdan, öğretmenlerinizden ve sizi çocukken etkileyen kişilerden size geçer.

Örneğin; Küçük bir çocuk, oyun arkadaşı ona yatağın bir canavar olduğunu ve gece onu kapacağını söylediğinde korkudan ne yapacağını şaşırır. Ancak annesi veya babası ışığı açıp onu canavar olmadığını gösterdiğinde, bu korkudan kurtulur. Çocuğun zihnindeki korku, orada sahiden bir canavar varmış gibi gerçektir. Aslında zihnindeki bu yanlış düşünceden kurtulur. Korktuğu şey artık yoktur. Aynı şekilde sizin de korktuğunuz şeylerin birçoğu hayalidir. Bunlar kötü gölgeler yığınıdır ve gölgelerin gerçekliği yoktur.

Karşımıza en çok ne tür korkular çıkar?

· Sahne korkusu,

· Başarısızlık korkusu,

· Yükseklik korkusu,

· Kapalı alanda kalma korkusu,

· Boğulma korkusu,

· Asansör korkusu,

· Aç kalma korkusu,

· Parasız kalma korkusu,

· İşsizlik korkusu,

· Yalnız kalma korkusu.

Bu korku çeşitlerini çoğaltabiliriz. Burada asıl önemli olan bu korkuların küçükken belki çok ufak bir anda yaşadığınız ve hatırlayamadığınız basit bir olay sonucunda kurgulanmış olabileceğidir. İşte bu korkularla yüzleşme ve içinizde o korkuyu özgürleştirebilmenizi kolaylaştırır. Nasıl mı, korkunun üzerine giderek.

Bir diğer husus da korkunun somut değil soyut ve hayali olmasıdır. Aslında ne demiştik. "Tüm duygular birer enerjidir ve bizler bu enerjiye tutundukça onları besler büyütürüz" dedik. Dolayısıyla o enerjiyi bıraktığımızda kendi başına hiçbir şey ifade etmez.

Küçük bir egzersiz yaptırabilirim. Mesela içinizde hissettiğiniz yoğun bir korkuyu düşünün. Onu hissedin. Şimdi o korkuyu bir forma sokun. Rengi olsaydı ne renk olurdu? Bir formu olsaydı neye benzerdi? Şimdi o korkuyu bedeninizden çıkartın ve önünüze koyun. Bunları sadece imgeleyerek yaptığınızın farkında olun. Sonra o korkuyu gözden kayboluncaya kadar gönderin ve gittiğine emin olun. O anda bedeninizin nasıl hafiflediğini ve o korkunun kaybolduğunu göreceksiniz.

Korkularınızdan kurtulduğunuzda kendinizi son derece hafiflemiş ve daha özgür hissedeceksiniz. Korkularınızdan kurtulmak için şu anda bu yazımı okuyor olmanız dahi sizin için büyük bir adımdır. Korkularınızı içinizde özgürleştirmeye hazır mısınız?

Korkularınızdan arınmış aydınlık günler diliyorum…

 

 

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yazarın Diğer Yazıları