Koranavirüs stresinden "bal"la korunmalıyız

"Türkiye sahip olduğu coğrafi konumu ve bitki çeşitliliği sayesinde dünyanın en kaliteli balını üretiyor. Bu zenginlik, kalite kadar çeşitliliği de beraberinde getiriyor. Sahip olduğumuz avantajlarla her damağa uygun bal üretebiliyoruz" diyen Bal Gurmesi Ahmet Bağran Aksoy, ülkemizde üretimi ve tüketimi yapılan bal çeşitleri hakkında tüketicileri bilgilendiriyor. Her damağa uygun bir bal çeşidi olduğunu ifade eden Bal Gurmesi Aksoy; çiçek, çam, kestane, narenciye, lavanta, kekik ve ayçiçeği balı hakkında bizlerle önemli bilgiler paylaştı.

Ahmet Bağran Aksoy, bal çeşitleri hakkında tüketicilere önemli bilgiler veriyor. Dünyanın en büyük ikinci bal üreticisi olan Türkiye'nin çeşitlilik bakımından rakipsiz olduğunu ifade eden Gurme Aksoy, "Bal sevmeyen yoktur. Ancak konuyla ilgili bilgi sahibi olmadığı için yanlış bal tercihi yapan vardır. Bal çeşitlerine dair bilgi sahibi olursak mutlaka damak tadımıza uygun bir bal bulabiliriz" diye de uyarıyor.

Türkiye'de en çok tercih edilen bal çeşitlerinin çiçek balı ve çam balı olduğunu belirten Bal Gurmesi Aksoy, şu bilgileri paylaşıyor: "Türkiye'nin her bölgesinde üretilebilen çiçek balı, üretimi ve tüketimi en yaygın bal türüdür. Bitki örtüsünün dengeli ve çeşitli olduğu yörelerde üretilen çiçek ballarında baskın bir tat yoktur. Tüm çiçeklerin aromasını içinde barındırdığından dengeli bir tada sahiptir ve her damağa hitap eder. Ülkemizde üretimi ve tüketimi yüksek olan bir diğer bal türü de çam balıdır.

Bal arıları; çam balını üretirken çiçek polenleri yerine Ege ve Akdeniz bölgelerinde bolca bulunan, çam ağaçlarının gövdesinde yaşayan Basra böceğinin salgısını kullanır. Çok özel bir bal çeşidi olarak kabul edilen çam balının tadı keskindir. Dünyada sadece Türkiye ve Yunanistan'da üretilir. Çiçek balını sevmeyen ya da alerjisi olan kişiler çam balını mutlaka denemelidir. Çiçek ve çam balı gibi çok tüketilen bir bal türü de kestane balıdır. Kestane balının özünü, kestane ağaçlarındaki çiçekler ve ağaç gövdesindeki salgılar oluşturur. Rengi koyu kahve, tadı acı, kokusu keskindir. Kahvaltılık tüketimden ziyade takviye gıda olarak kullanılmaya uygundur."

"Meyve ve çiçek bahçelerine yerleştirilen kovanlarda, tek nektarın baskın olduğu ballar üretilebiliyor" diyen Ahmet Bağran Aksoy, bu ürünlere ilişkin de önemli bilgiler veriyor:

"Akdeniz'de narenciye balı, Trakya'da ayçiçeği balı, Doğu Anadolu ve Karadeniz'de kekik balı, Isparta ve çevresinde lavanta balı, ülkemizde üretimi yapılan ve tüketici tarafından sevilen tek nektarlı bal çeşitleridir. Portakal, limon ve mandalina gibi narenciye bahçelerindeki kovanlar hem ağaçların verimini artırır hem de narenciye balının ortaya çıkmasını sağlar. Narenciye tatlarını sevenler için güzel bir seçenektir. Aromatik ballar arasında tadı en bariz olan narenciye balıdır. Isparta ve çevresinde üretilen lavanta balı da tıpkı narenciye balı gibi gene bölge tarımıyla birlikte gelişmiştir. Tadı ve kokusu sayesinde hemen kendini belli eder. Özel bir tada ve yoğunluğa sahiptir. Üretimi az ve dönemi kısa olduğundan kıymetli bir üründür. Kekik balı ise keskin ve buruk tadıyla diğer bal çeşitlerinden ayrılır. Yüksek rakımlı yaylalarda bulunan yabani kekik nektarının arı tarafından işlenmesiyle üretilir.

Kahvaltıda herkesin tüketebileceği bir ürün değildir, alışkın olmak gerekir. Trakya'da bolca üretilen ayçiçeği balı içerik bakımından diğer ballara nispeten daha zayıftır. Üretimi kolay, fiyatı daha makul olup tadı çok yumuşaktır."

Meşhur Anzer balına da değinen Bal Gurmesi Ahmet Bağran Aksoy, "Anzer balının öncelikle 'Coğrafi İşaret Belgesi' kesinlikle alınmalı. Anzer balına ait tanımlı özelliklerin ve coğrafi özelliklere bağlı sıfatları taşıdığını tescillememiz gerekiyor. Anzer balı günlük ve sofralık bir bal değildir. Tadı ve aroması çok yoğundur. Genellikle hasta kişiler için takviye gıda olarak önerilir. Satın alırken de tüketirken de çok dikkat edilmelidir. Anzer balının senelik üretimi en fazla 2 - 3 tondur. Fakat piyasadaki arz oranına baktığımızda 10 tonun üzerinde Anzer balının satıldığını görüyoruz" diye uyarıyor.

Ballı kürler konusuna da değinen Aksoy, "Koranavirüs salgınından dolayı yaşanan stresli süreç farkında olmasak da vücudumuza psikolojik ve fizyolojik açıdan zarar veriyor. Stresin yarattığı bu durumdan kurtulmak ve bağışıklık sistemini takviye etmek için yukarda bahsettiğim bal çeşitleriyle yapılacak özel kürler, doğal bir alternatiftir. İdeal kür; 500 gram ham bal, 100 gram polen, 100 gram arı sütü ve 20 gram propolis ile oluşturulabilir. Karışım ürünler mutlaka bilindik yerlerden ve üreticilerden alınmalıdır" tavsiyesinde de bulundu.

Ağzınızın tadı bozulmasın, iyi hafta sonları...

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yazarın Diğer Yazıları